Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/526 E. 2021/49 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/526 Esas
KARAR NO:2021/49

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cis. Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:07/06/2017
KARAR TARİHİ:21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/10/2012 tarihinde … A.Ş. ile ZMMS ile sigortalı … plakalı otobüsün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkması ile meydana gelen trafik kazasında müvekkili …’in yaralandığını ve bedensel güç kaybına uğradığını, trafik kazası tespit tutanağından ve ifade tutanaklarından anlaşılacağı üzere kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … …’ın KTK’nun 52/1b “Araçların hızlarını aracın teknik özellikleri ile hava yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” kuralını ihlal ettiğinden asli ve tam kusurlu olduğunu, otobüste yolcu olarak bulunan müvekkili …’in kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını, trafik kazası sebebiyle oluşan bedensel zarar nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalı … şirketinden tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana tahmilini, arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapmaksızın dava açması sonucu dava şartını yerine getirmediğini dolayısıyla dava şartı eksikliği sebebiyle davanın reddini talep ettiklerini, dava konusu olayda … plakalı aracın müvekkili nezdinde 08/05/2012 – 08/05/2013 tarihlerini kapsayan … no’lu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda poliçede belirtilen azami oranla sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmenin davayı kabul anlamında olmadığını, yine davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın araçta yolcu olarak bulunduğunu ispatlaması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti gerektiğini, davacı …’in kendi can güvenliği için kaza anında güvenlik önlemlerini alıp almadığının dosya kapsamında anlaşılmadığını, davacının zararın meydana gelmesinde / artmasında müterafik kusuru bulunduğunun tespit edilmesi halinde müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini beyan ile, öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddini, kusur tespiti ve tazminat hesabı yapılması gerektiğini, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluğun azami limit ile sınırlı tutulmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; … Üni. Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müd.’nün 10/12/2018 tarihli yazısı ekinde davacı …’e ait tedavi evrakları, … Üni. Tıp Fakültesi Dekanlığının 01/03/2018 tarihli müzekkere cevabı ekinde ortopedi muayene notu ve 1 adet cd, … Tıp Merkezi Başhekimliğinin 12/09/2017 tarihli müzekkere cevabında tedavi evrakları, … GenelMüdürlüğünün 29/06/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde … sayılı poliçe, … … İlçe Emniyet Amirliğinin 28/06/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde davacının sosyal ekonomik durum araştırması, SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Arşiv Daire Başkanlığının 28/06/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde tescil ve hizmet dökümü listesi, … Üni. Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nün 28/06/2017 tarihli yazı cevabı Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Davacının maluliyet oranın tespiti amacıyla … Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup, 16/04/2019 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; 21/07/2009 doğumlu …’in 04/10/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (20e ………. 0) A = %3 E cetveline göre %2,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren iki buçuk aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, makine yüksek mühendisi … ve tazminat hesap bilirkişi …’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 26/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 04/10/2012 tarihinde meydana gelen olayda dava dışı … plakalı otobüs sürücüsü …’ın % 100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu – Davacı yolcu …’in … plakalı araçta yolcu konumunda bulunduğu esnada yaralanmasıyla neticelenen olayın oluşumunda kusursuz olduğunu, söz konusu olayla ilgili …. ACM … E. … K. Sayılı kararın bulunduğu, … ATK. … İhtisas Kurulunun 27/02/2019 tarihli raporuna göre davacının bu olay sebebiyle maluliyetinin % 2,1 olduğunu, Yargıtay içtihatları, mevzuat hükümleri gereği PMF-1391 yaşam tablosu ile tazminat hesabı yapılarak davacının sürekli iş göremezlik dönem zararının 22.857,72-TL olduğunu, davacının Yargıtay içtihatları uyarınca 18 yaşının altı olduğundan geçici iş göremezlik zararı oluşmadığından bu yönden hesaplama yapılmadığını, … plakalı aracın davalı …A.Ş. tarafından 08/05/2012 – 08/05/2013 tarihleri arasında geçerli … no’lu poliçe ile sigortalı olduğunu, davacının yaralanmasıyla sonuçlanan davacı … A.Ş. tarafından düzenlenen poliçede Ölüm / Sürekli sakatlık için kişi başı teminat limitinin 225.000,00-TL olduğunu, yukarıda hesaplanan 22.857,72-TL tazminatın teminat limiti içinde kaldığını, mevzuat düzenlemeleri uyarınca başvuru koşullarının yerine davacı vekilinin davalı şirkete başvuru yaptığının Mahkemece kabulü halinde davalı … A.Ş.’nin 22/05/2017 tarihinden 8 iş günün sonu olan 02/06/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, dosya içindeki ruhsat örneğinin incelenmesinde … plakalı aracın ticari amaçla yolcu taşımacılığına tahsisli olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(4)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davacı vekili müvekkilinin 18 yaşından küçük olması ve 20 yaşında askerlik yapacağı hususu göz ardı edilerek hesaplama yapıldığından bahisle itirazı, davalı vekilinin beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek 17/02/2020 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda askerlik süresi 6 ay olacağından bu sürenin aktif süreden mahsup edilerek yeniden hesaplama yapılarak özetle; davacının kaza tarihindeki yaşına göre PMF 1931 Yaşam tablosu tespit edilen bakiye ömrü, çalışma ömrü, geliri, kusur durumu gibi faktörler ile ATK’nın %2,1 oranındaki raporuyla birlikte değerlendirilerek davacı …’in 6 aylık askerlik süresinin düşürülmesiyle davalının %100 kusuru ve davacının %2,1 oranındaki maluliyetine karşılık sürekli iş göremezlik dönem zararının 25.480,37-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davacı vekili 27/02/2020 tarihli harcını yatırdığı ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik maluliyet talebi olan 25.480,37 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle ödenmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan haksız fiil nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1.maddesi uyarınca; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Davacının uğradığı haksız fiil neticesinde maruz kalabileceği bedensel zarar aynı yasanın 54.maddesinde sayılmıştır. Bunlar; 1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır.
Somut davada meydana gelen kazanın 04/10/2012 tarihinde gerçekleştiği, haksız fiilinin meydana geldiği 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında ATK’ dan maluliyet raporunun düzenlendiği, rapora göre %2,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağını, usulüne uygun düzenlenen aktüerya bilirkişi ve makine mühendisi tarafından tanzim olunan raporuna göre; kusura ilişkin raporda meydana gelen kazada …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. … K. Sayılı kararının, trafik kaza tutanağındaki tespitler, kaza yeri krokisi, dosya içeriğine göre dava dışı otobüs sürücüsünün yönetimindeki … plakalı aracın KTK 47/d ve 52/b maddelerinin ihlali suretiyle, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayın meydana geldiği ve %100 kusurlu olduğu, davacının ise yolcu konumunda olduğu, olayı önlemek bakımından alacağı herhangi bir önlemi bulunmadığından yaralanmasından dolayı yaşanan olayda kusursuz bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu olayda davacı TBK’nın haksız fiil hükümlerine, davalı … şirketinden maddi tazminat talep ettiği, davalı sigortanın trafik poliçesi ile dava dışı sürücünün sorumluluk sigortacısı olduğu anlaşılmaktadır. KTK 85/son maddesinde, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı … şirketinin zarardan sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan sigortaladığı aracın sürücüsünün kazada kusuru olmalıdır. O halde sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. Bu bilgiler doğrultusunda; kazanın kazaya karışan aracın ZMSS poliçe dönemi içerisinde gerçekleştiği, sigorta şirketince sigortalı araç bakımından teminat sunulduğu, kusura ilişkin ve maluliyete ilişkin alınan rapor ile aktüerya bilirkişisinden alınan kök rapordaki tespitler ve ek rapor uyarınca, davacının kaza tarihindeki yaşına göre PMF 1931 Yaşam tablosuna göre tespit edilen bakiye ömrü, çalışma ömrü gibi hususlarla birlikte işleyecek aktif kazançları hesaplanarak asgari geçim indirimi de düşülerek pasif kazancı çıkartılmak suretiyle ayrıca 6 aylık askerlik süresinin de düşülerek usulüne uygun hesaplama yapılmış, davacının 25.480,37 TL zarar tespit edilmiş olup, 25.480,37 TL maddi zararın ödenmesinin gerektiği kanaatine varılmakla, davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafın dava açılırken geçici iş göremezlik talebinin bulunmadığı, ıslah edilmediği ve geçici iş göremezlik tazminatı somut olayda talep edilebilir olmadığından bu hususta değerlendirme yapılmamıştır. Sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Somut olayda davacı tarafından davalı sigortaya davadan önce usulüne uygun şekilde 18/05/2017 tarihinde başvuru yapıldığı, kargo gönderi başlıklı sorgu sayfasından sigortaya 22/05/2017 tarihinde gönderinin tebliğinin yapıldığı, davalı tarafından bu başvuruya rağmen herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu, buna göre 22/05/2017 tarihinden itibaren 8 iş gününün sonu olan 02/06/2017 tarihinde başvuru sonucu temerrüdün gerçekleştiği nazara alındığında temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine ve kazaya konu davalının sigortacısı olduğu aracın ruhsatından ticari amaçlı yolcu taşımacılığına tahsis edildiği, bu sebeple ticari araç olduğu anlaşıldığından temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile; 25.480,37-TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(2)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.740,56 TL karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 31,40 TL + ıslah harcı olarak alınan 88,00 TL toplamı 119,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.621,16 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(3)Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 31,40 TL peşin harç, 88,00 TL ıslah harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 245,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.795,80 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/01/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.