Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/508 E. 2018/430 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/508
KARAR NO : 2018/430
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dava dışı… A.Ş.’de 1999 yılında 13.500,00 DM (Alman Markı) için 90 gün vadeli … ve … numaralı kar ve zarara katılma hesabı açıldığını,…nun 2001 yılında tasfiye işlemlerinin başlatıldığını, müvekkilleri ile davalı… şirketi ile aralarında 05/02/2011 tarihinde alacağın temliki sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin …nun müvekkiline olan borcunu temlik aldığını, sözleşme gereğince toplam miktarı 9.493,16 Euro olan kar ve zarar katılıp payını, 01/06/2012 tarihinden itibaren 170,00 Euro dan 56 aylık eşit taksitler halinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında 4.250 Euro alacağın temmerrüt tarihindeki Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsiline karar verildiğini, davalı şirketin her ayın 28 inde 170 Euro ödenmesi gerektiğini, dava tarihi itibari ile 27 aylık taksit döneminin geçmiş olduğunu beyanla icra takibine vaki itirazın iptali yönünde huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bir kaç yıl öncesine kadar bu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinden olduğunu, Yargıtay içtihatları gereğince görevin Asliye Ticaret Mahkemesinin görev ve yetkisine girdiğini, davanın taraflar arasında imzalanan bir sözleşmeden kaynaklandığını, dava konusu alacağın henüz hukuken talep edilebilir nitelikte olmadığını, borcu nakleden… A.Ş.’nin tasfiye sürecinin devam ettiğini, borcun naklinin yapıldığı sözleşme sırasında alacağın muaccel olmadığını, sözleşmeye konu borcun tasfiyeye tabi olduğunu dolayısıyla alacağın muaccel olmadığını, öncelikle işin ticari iş niteliğinde olması nedeniyle dosya üzerinde görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası, 05/02/2011 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi, İstanbul … ASHM’nin … E. Sayılı dosyasında verilen gerekçeli karar, İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına yatırılan harç makbuzu, ödeme emri örneği, takibe itiraz dilekçesi celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bankacı bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 30/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıların… A.Ş.’deki katılım fonu hesabında bulunan alacaklarını tahsil edebilmek için davalı şirketle 05/02/2011 tarihinde sözleşme imzalayarak dava dışı şirketteki katılım fonu hesabında bulunan alacaklarını ilk taksit tarihi 28/06/2012 son taksit tarihi 28/01/2017 olmak üzere 56 taksit halinde ödenmek üzere anlaşıldığını, özel finans kurumları nezdinde kâr zarara katılma hesabı olarak açılan hesapların özelliği özel finans kurumu tarafından toplanan fonların kurum tarafından değişik şekillerde değerlendirilmesi ve kredi olarak kullandırılması sonucu doğacak kâr veya zarara katılmayı sağlayan karşılığında hesap sahibine önceden belirlenmiş herhangi bir getiri ödenmeyen ve ana paranın aynen geri ödenmesi garanti edilmeyen fonların oluşturduğu hesaplar olduğundan ve… A.Ş.’nin 2001 yılında tasfiyesinin başladığı ve dava tarihi itibariyle tasfiye sürecinin devam ettiği göz önüne alındığında alacağın muaccel hale gelmediğini, davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasıyla yaptığı takibin dayanağının taraflar arasında imzalanan 05/02/2011 tarihli sözleşmeye dayalı olduğu ve davalı vekilinin itirazındaki “Müvekkil şirketin takip alacaklısına muaccel hiçbir borcu bulunmamaktadır.” şeklindeki beyanının takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere borcun var olduğu ancak vadesinin gelmediği şeklinde bir beyan olduğunun kabulü halinde sözleşmenin 4.5 maddesindeki “… Ödemelerden birinin gününde yapılmaması bakiye ödemeleri muaccel kılmaz. Ancak, ardışık altı taksitin gününde ödenmemesi halinde, takip eden altı aylık ödeme muacceliyet kesp eder.” şeklinde düzenlendiğinden sözleşmenin bu hükmü gereğince borcun muaccel hale geldiği ve talepte belirtildiği şekilde davacının icra takip tarihi itibariyle asıl alacağının 5.243,00-Euro olduğunu, katılım fonu hesapları kâr elde edildiğinde fon sahiplerine kâr payı olarak ödeme yapılan bir yatırım şekli olduğundan ve… A.Ş.’nin tasfiyesi devam ettiğinden elde edilen bir kârın söz konusu olmadığı ancak sayın Mahkemenin faiz ödenmesi yönünde bir kanaate ulaşması halinde 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince dava tarihinden itibaren kamu bankalarınca bir yıl vadeli Euro mevduata uygulanan mevduat faiz oranından yüksek olmamak şartıyla yıllık %2,75 oranında bu orandan daha düşük olması halinde düşük oran üzerinden faiz uygulanmasının mümkün olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Taraflar arasında yapılan 05/11/2011 tarihli sözleşme ile davacıların Tasfiye Halindeki… A.Ş’deki kar – zarara katılma hesabında bulunan paralarının sözleşmede öngörülen şartlar dahilinde ilk taksit tarihi 28/06/2012, son taksit tarihi 28/06/2017 olmak üzere (56) taksit halinde toplam 9.493,16 Euro olarak ödenmesi konusunda anlaşıldığı sabittir. Davacılar; ilk (25) taksit tutarı olan 4.250 Euro’nun tahsili amacıyla İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde görülen davadan sonra kalan (31) taksit bedeli toplamına tekabül eden 5.243 Euro ve takip öncesi işlemiş faizin tahsili istemiyle başlattıkları icra takibine vaki itirazın iptali istenmektedir.
Görüldüğü üzere davada…na yönelik bir talep ya da dava mevcut olmayıp davacılar adı geçen firmadaki alacağını değil,…taki alacağının davalıya devrine ilişkin devir bedelini davalıdan talep etmektedirler. Tarafların kendi aralarında yaptıkları satış sözleşmesinde davalının satın aldığı alacağın bedelini ödemesine ilişkin takvim kararlaştırılmış olup ödemelerin dava dışı finans kurumunun tasfiyesinin tamamlanmasından sonra yapılacağına dair bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu minvalde takip tarihi itibariyle kalan 31 adet taksit toplamı olan 5.243 Euro’nun sözleşmenin 4.3. Maddesi uyarınca muaccel olduğu anlaşılmakla iş bu bedelden ve yine sözleşme kapsamında kararlaştırılan kesin vade tarihleri ile sözleşmenin 4.5. maddesince takip öncesi işlemiş faiz bedelinden davalının sorumlu tutulması gerektiği takdir edilmiş bu minvalde takip talebindeki şartlar dahilinde itirazın iptaline yönelik hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. Alacak likit ve belirlenebilir nitelikte olduğundan da davalının ayrıca icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğinin takdiriyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1Davanın KABULÜ ile;
Davalının İstanbul… İcra Müd…. Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin 5.243-Euro asıl alacak, 189.47-Euro takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere 5.432,47-Euro üzerinden takibin devamına, asıl alacak bedeline icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca kamu bankalarınca Euro cinsi mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına, (talep gereği yıllık %2,75’i geçmemek üzere), faize faiz yürütülmemesine
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktarın miktar üzerinden hesap edilen 3.848,68-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.314,51 TL nispi karar harcından peşin alınan 232,41 TL + 96,22 TL (icra veznesine yatan) toplam 328,63 TL nin mahsubu ile bakiye 985,88 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.309,21 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)-Davacı tarafından yapılan 328,21 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 88,10 TL yargılama masrafı olmak üzere toplam 952,31 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “