Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/495 E. 2018/618 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/495
KARAR NO : 2018/618
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/02/2013
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … adresinde bulunan … adlı şahıs firmasının sahibi olduğunu, endüstriyel temizlik ve kimyasal ürünlerinin toptan ticareti işi ile iştigal ettiğini, müvekkilinin resmi kurum ve kuruluşların açmış olduğu ihalelere katıldığını, davalı faktoring tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden hacze gelindiğini, sözkonusu dosyanın borçlularıyla bir bağlantısının bulunmadığını, borcu ödeme gücünün olmadığını, müvekkilinin süresinde işleri yetiştirmesi gereken siparişlerinin bulunduğunu haciz işlemlerinin yapılmasından korktuğu için 25/03/2013 vade, 13.750 TL bedelli, 5/04/2013 vade 13.750 TL bedelli senetleri imzalamak zorunda kaldığını, müvekkiline zorla imzalatılan senetlerin vadeleri geldiğinde tanzim ve lehtar kısımları doldurularak icra takibine konu edileceğini, İİK.’nın 72/2. Maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalıların alacak miktarının %20 si oranında tazminat ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
(2)Davalı… vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça yapılan sözleşme gereğince davacının takip borcunu üstlendiğini, davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı adresine 07/01/2013 tarihinde ilk kez hacze gidildiğini, ancak haczin yapılamadığını, haksız davanın reddi ile mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı …’a usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalarada davalı yandan gelen olmamıştır.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER VE GEREKÇE:
(I) Mahkememize sunulan 10/06/2014 tarihli bilirkişi kök raporunda; dava dışı … Şti.’nin 2011 yılına ait ticari defterlerini incelemeye sunduğu, açılMahkememize sunulan 10/06/2014 tarihli bilirkişi kök raporunda; dava dışı … Şti.’nin 2011 yılına ait ticari defterlerini incelemeye sunduğu, açılış tastiklerinin yaptırıldığı, ancak kapanış tastiklerinni yaptırılmadığı, 2012 yılına ait defterlerin ise hem açılış hemde kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davalı faktoring şirketi tarafından sunulan 2011,2012,2013 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tastiklerinin yapıldığı, bu nedenle kesin delil vasfının bulunduğunu, dava dışı … Şti. İle dava dışı … Şti. Arasında ticari bir ilişkin olduğu, dava dışı … ile davacı arasında bir ticari ilişki olmadığını, … davalı faktoring şirketi arasında 16/03/2011 tarihli temlik sözleşmesinin bulunduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında … Bankas… şubesinden verilen 30/11/2011 tarih, 3000266 nolu, 19.000 TL bedelli çekin dava dışı … Tekstil tarafından keşide edilerek dava dışı … Sanayiye verildiğini, borç karşılığında çekin … ciro edildiğini, daha sonrada çekin faktoring şirketine geçtiğini, davalı ile davalı … arasında protokol imzalandığı, protokole konu borca karşılık 25/03/2013 vade tarihli 13.750 TL bedelli ve 25/04/201 vade tarihli 13.750 TL bedelli senetlerin verildiğini, ödeme yapılmadığı takdirde işleme koyulabileceğinin kararlaştırıldığını, dava dışı … ortağı … haciz adresinde … temizlik adında iş yeri açtığının iddia edildiği ticaret sicil gazetesine göre aynı adreste… … olduğunu, davacının senetleri tehdit yoluyla imzalandığını ispatlayamadığını, senet tanzim yeri ve tarihi boş bırakıldığından mezkur senetlerin kambiyo vasfını taşımadığı ve adi senet olarak değerlendirilebileceğini, geçersizliği ve iptali istenen senetleri faktoring şirketi satın aldığı veya takibini üslendiği bir alacak bulunmaması sebebiyle bu yönden geçersizliğine ve iptaline karar verilemeyeceğini, dava konusu takipten dolayı çeke mahsuben toplam 4.500,00 TL tahsilat yapıldığı, tahsil edilen tutarın icra dosyası borcundan mahsup edilip takip borçlusu dava dışı … veya diğer takip borçluları tarafından icra dosyası borcunun tamamının ödenmesi halinde icra takibine konu bulunan borcun kalmayacağını, ancak icra dosyasının tümüne yönelik olarak tahsil edilen tutarın protokol çerçevesinde alınan senet bedelleri toplamından tenzil edilmesinin hakkaniyet ve nesafet esaslarına uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
(II)Mahkememizce alınan 28/01/2015 tarihli bilirkişi ek raporunda; davanın tarafları arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davacı nezdinde icra dairesi marifetiyle 07.01.2013 tarihinde gerçekleştirilen icra işlemi ve aynı tarihte davanın tarafları arasında imzalandığı anlaşılan protokol uyarınca davacı tarafından diğer davalıya verilen senetlerin hukuka aykırı tehdit yoluyla alındığı hususunun davacı tarafından ispat edilemediği, dava konusu senetler üzerinde sonradan senet hamili, senet tanzim tarihi ve senet tanzim yeri gibi hususların önce kurşun kalem sonradan mürekkepli kalemle doldurulduğu, davalı şirketin faktoring şirketi bulunmasına rağmen geçersizliği ve iptali talep edilen senetlerin faktoring şirketinin satın aldığı veya takibini üstlendiği bir alacak bulunmadığı, davalı tarafın dava ikame tarihi itibarıyla icra dosyasındaki takibe konu çeklerden dolayı herhangi bir alacağının kalmadığı, dava konusu 25.03.2013 vade tarihli 13.750,00 TL bedelli ve 25.04.2013 vade tarihli 13.750,00.-TL bedelli senetler 28.01.2015 tarihi itibariyle anapara + faizden oluşan 10.344,74 TL + 1.855,73 TL = 12.200,47 TL davacının davalılara borcu olduğu kanaatine varılmıştır.
(III) Mahkememizce verilen nihai karar temyiz incelemesine konu edilerek Yargıtay … Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay …Hukuk Dairesi … E. – … K. Sayılı ilamı ile;
“…Dosya içerisinde mevcut bulunan tarihsiz protokol kapsamına göre davacı, dava dışı … …Ltd.Şti.’nin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasındaki borcuna icra kefili olmuştur. Faktoring şirketleri, temlik aldıkları alacağın teminatını teşkil etmek üzere teminat senedi alabilecekleri gibi, şahsi teminat kapsamında kefalet de alabilirler. Bunları engelleyecek yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Somut olayda davacının
icra kefaletinin geçersizliğini usulüne uygun deliller ile kanıtlaması gerekirken, dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde yorum yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir…”
gerekçesiyle bozulmasına karar verilerek, mahkememizce bozma ilamına uyulmuş ve yeniden yapılan yargılama sonucunda bozma ilamında değinilen tespit nazarında; davalı … Y. yönünden bozma öncesi verilen hüküm ilam dahilinde kesinleştiğinden bu yönden herhangi bir karar verilemesine yer olmadığı takdir edilmiştir.
Diğer davalı faktoring firması yönünden ise davacının uyuşmazlık konusu edilen bonolara ilişkin olarak davacının icra baskısı altında ve muhafaza tehdidi ile kefaletinin alındığı ve senetlerin rızaen düzenlenmediğine dair iddiasının tatbik olunan işlemin resmi haciz işlemi olduğu ve borcun bu kapsamda davacı tarafça üstlenildiği, Yargıtay bozma ilamında değinildiği üzere faktoring şirketlerinin 6361 Sayılı Yasa dahilinde alacağa teminat teşkil etmek üzere teminat senedi ya da şahsi kefalet alabilmelerinde herhangi bir engel bulunmadığı dikkate alınarak davacının davalı firmaya borçlu olmadığına ilişkin talebinin somut ve kesin delillerle ispatlanamamış olduğu görülmekle davalı firmaya açılan davanın ve yasal şartları oluşmadığı takdir edilmekle davalı tarafça öne sürülen kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davalı … yönünden bozma öncesi verilen hüküm kesinleşmiş olmakla bu davalı yönünden herhangi bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)Davanın davalı… A.Ş. Yönünden REDDİNE,
(3)Davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığı takdir edilmekle reddine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.878,52 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.842,62 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
(5)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(6)Davalı Şirinoğlu Factoring duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalı… A.Ş’ye verilmesine,
(7)Davalı tarafından temyiz sonrası yapılan 27,00 TL tebligat masrafının davacıdan tahsil edilerek davalı… A.Ş’ye verilmesine,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “