Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/491 E. 2022/151 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2017/491 Esas
KARAR NO:2022/151

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/05/2017
KARAR TARİHİ:15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalının İstanbul ili … ilçesi … İlköğretim Okulu inşaatının beton dökümü konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, taraflar arasında sadece beton satışına ilişkin özel koşulları içermeyen ve fiyat artışı yapılmayacağını taahhüt eden bir protokol imzalandığını ve protokolün 11/04/2016 tarihinden itibaren bu kapsamda beton dökümünün gerçekleştirildiğini, işbu anlaşma uyarınca davacı tarafından üzerin düşen görevlerin yerine getirilerek beton satışı ve dökümünün gerçekleştirildiğini, hazır beton dökümüne konu okulun inşaatının tamamlanmış ve çevre düzenlenmesinin bitirilmek üzere olduğunu, davacı ile davalı arasındaki hazır beton dökümü konusunda ticari ilişki nedeniyle cari hesap alacağı oluştuğunu, cari hesaba ilişkin ödemenin davalı tarafından yapılmaması üzerine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın kötü niyetli olduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 23/06/2017 tarihli dilekçesi ile davalarını ıslah ederek, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmaması, dolayısıyla husumet ehliyeti bulunmaması sebebiyle zuhulen adi ortaklığa açılmış bulunan davada davalı taraf olarak adi ortaklığın ortakları olan … İnş Taah San ve Tic AŞ ile … İnş Taah Müş ve Müh San ve Tic Ltd Şti’nin ayrı ayrı davalılar olarak husumet yöneltilerek itirazın iptali olan işbu davanın konusunun alacak davası olarak ıslah ettiklerini beyan etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, taraflar arasındaki hukuki ilişkisinin davacının iddia ettiği gibi sadece okul inşaatının hazır betonunun imal ve teslimine dair olmadığını, 11/04/2016 tarihli protokol içeriğinde de anıldığı üzere İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (idare) ile davalı arasında akdedilen …Eğitim Yapılarının Yeniden Yapım İnşaatı konulu ihale sözleşmesi kapsamındaki … Cumhuriyet Anadolu lisesi hazır betonunun imal ve teslimini ve … … İlköğretim Okulu inşaatının hazır betonunun imal ve teslimini de davacının gerçekleştirildiğini, davacının işbu iki okulun inşaasını da ayıplı, kusurlu beton imal ve teslim ettiğini, müteaddit defalar şifahi şekilde uyarıldığını, ayıpları gidereceğini ve davalının zararlarını da tazmin edeceğini söylemesin rağmen ayıpları gidermediğini, kendisine Beton deney Raporları İcmalleri de eklenerek ihtarname keşide edildiğini, … İlköğretim Okulunun hazır beton imal ve teslimi konusunda da taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi sözlü anlaşma değil, yazılı anlaşmanın mevcut olduğunu, her üç okulda da davacının kusurlu davranışları bulunduğunu, idarenin beton imalatları için davalıya henüz ödemediği fakat ödeme zamanı gelmiş hak edişlerini ise statik tahkik raporu gelene kadar beklettiğini, geciktirdiğini ve ödemediğini, ödeme yaptığında ise hak ediş miktarlarını düşürerek ödediğini, davalının gecikmelerden kaynaklı cezaya girmek tehlikesi olmakla işe devam edebilmek için yeni kalıplar alarak işlerine devam etmek durumunda kaldığını, bu durumun maliyet artışına ve zarara sebep olduğunu, davacının ayıplı tesliminden düşük beton imal ve tesliminden dolayı davalının iade alınan ve ödenmeyen hak ediş ödemeleri tutarlarının ve zararlarının, davalının çalışmadığı halde bu süreçte ücretlerini ödediği kalıp personelin, almak zorunda bırakıldığı yeni kalıpların bedellerinin yargılama aşamasında husule gelecek zararların tazmini bedellerinden de tüm ferileriyle birlikte davacının talebinden takas ve mahsubu gerektiğini beyanla, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle, zaman aşımı ve yetkisizlik sebebiyle reddine, ayrıca davanın hukuki mesnetten yoksun olduğundan reddine, davalının %20’den aşağı olmamak kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili ıslah dilekçesine ve alacak davasına yönelik olarak vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, taraf değişikliğine muvafakatleri olmadığını, taraf teşkili sağlanmadan davaya devam edilemeyeceğini, yetki ve zaman aşımı itirazları bulunduğunu, taraflar arasında alım satım olmayıp, eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu, cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle, yetki ve zaman aşımı nedeniyle reddine, ayrıca davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, cari stoklu ekstre, 11/04/2016 tarihli protokol, beton dökümü sonrası yapılan testler, ihtarnameler, faturalar, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, sözleşmeler, taahhütname, irsaliye örnekleri, geçici kabul tutanakları, e defter beratları, cari ekstreler,hakedişler, iş değişikliği gerekçe raporu, karot icmalleri tablosu, karot alım belgeleri, TSE evrak örnekleri, resmi gazete örneği, üniversitelerden alınan raporların ilgili sayfa örnekleri, karot alma tutanakları, ticari defter ve kayıtlar celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …San ve Tic AŞ tarafından borçlu … İnş Taah San Tic AŞ & … İnş Taah Müş Müh San ve Tic Ltd Şti Adi Ortaklığı aleyhine 80.197,81TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi SMMM …, İnşaat Mühendisi … ve İnşaat Mühendisi … tarafından tanzim olunan 31/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ile davalılar arasında 11/04/2016 tarihli protokolün ve bila tarihli hazır beton sözleşmesinin imzalandığını, buna göre davacının davalı ortaklığına hazır beton satışının kararlaştırıldığını, davacı tarafından satıcı, davalı adi ortaklık tarafından ise alıcı sıfatıyla imzalandığı, temel bir ticari ilişkinin kurulduğunu, aralarında 01/03/2016 tarihinden itibaren cari hesap çalışmasının bulunduğunu, dava konusu cari hesap alacağını oluşturan davacının davalılar adına düzenlediği faturaların tamamının davacının kesin delil vasfını taşıdığı kanaati edinilen ticari defter ve cari hesap kayıtlarında bulunduğunu, davacının cari hesap kayıtlarına göre davalılardan 23/06/2017 dava tarihi itibariyle 80.197,81TL alacaklı gözüktüğünü, cari hesap ilişki içinde davacının 80.197,81TL tutarlı cari hesap alacağını, davacının cari hesabında kayıtlı bulunan 04/02/2017 tarihli … nolu 10.262,25TL bedelli faturanın ödenmemiş olan 4.231,63TLlik kısmı ile bedellerinin davalılar tarafından ödenmemiş olunan davacının rapor içeriğinde belirtilen cari hesabında kayıtlı diğer 19 adette toplam 75.966,18TLlik faturanın oluşturduğunu, 12/04/2012 tarih ve 64275 nolu 1.153,15TL bedelli fatura haricindeki davacının rapor içeriğinde belirtilen cari hesaplarında kayıtlı bulunan diğer tüm faturaların davacı tarafından davalılara tebliğ edilmiş ve faturalara konu hazır betonların da davacı tarafından davalılara teslim edilmiş olduğunu, faturalara davalılar tarafından itiraz edilmiş olduğuna ilişkin herhangi bir belge bulunmadığını, davacının 12/04/2012 tarih 64275 nolu 1.153,15TL fatura haricindeki diğer tüm faturaların tamamının kesinleşmiş ve fatura konusu hazır betonların davacı tarafından davalılar teslim edilmiş olduğunu, 12/04/2012 tarihli 1.153,15TL bedelli faturanın davacı tarafından davalılara tebliğ edilmiş olunduğu, fatura konusu hazır betonun davalılara teslim edilmiş olduğunun davacı tarafından usulune uygun olarak kanıtlanamadığından ve bu konudaki ispat külfetinin faturayı düzenleyen davacıya ait bulunduğundan 12/04/2012 tarihli 1.153,15TL tutarlı faturanın davacı kayıtlarında kayıtlı bulunan 80.197,81TL tutarındaki alacak miktarından tenzilinin gerekmekte olduğunu, bu tenzil yapıldığında davacının davalılardan dava tarihi itibariyle tahsilde tekerrür olmamak üzere 80.197,81TL – 1.153,15TL = 79.044,66TL alacaklı olacağını, teknik inceleme ve değerlendirme sonucunda 79.044,66TL tutarındaki alacağa 23/06/2017 dava tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi talebinde bulunabileceğini belirtmişlerdir.
… 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasında bilirkişiler İnşaat Mühendisi …, Mali Müşavir … ve İnşaat Mühendisi …tarafından düzenlenen 10/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; dosya kapsamında davacı ve davalı taraflar arasında oluşturulan adi ortak arasında … … İlköğretim Okulu inşaatının beton dökümü konusunda imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, davacı ve davalı taraflar arasında oluşturulan adi oraklık arasında imzalanan diğer sözleşmelerin özel şartlarının aynı olduğu varsayılacak olsa dahi diğer sözleşmelerde teslim edilen betonlarla ilgili test ve karot alımının davacı tarafından yapılacağına dair hüküm bulunmamakta olup, talep halinde test yapılacağının kararlaştırıldığını, dosya kapsamında beton dökümleri sırasında davalı tarafından bu şekilde bir talepte bulunulduğuna dair bir belge bulunmadığını, bu nedenle davalının önceden yapılmış testler için talepte bulunamayacağının düşünüldüğünü, dava konusu işte, başka bir firmadan da beton alımı yapıldığının görüldüğünü, dava konusu betonlarla ilgili … müşavir firmasınca yapısal yeterlilik tahkiki istenilmiş olup,… tarafından yapılan tahkiklerde okulun A bloğunda bodrum kat perde-kolon betonu ve 21.normal kat perde-kolon beton değerlerinin C30/37 yerine C25/30 olduğunun rapor edildiğini, ancak bu belirlenen kısımlardaki betonların hangi firmadan temin edildiğinin dosya kapsamından belirlenemediğini, bunun yanında beton santrallerinden temin edilen betonların mukavemetinin tespitinin beton dökümü öncesinde, beton kalıba yerleştirilmeden önce beton mikserine su ilavesi vb.başka hiçbir müdahale yapılmadan, beton mikserinden alınacak numunelerle tespit edilmesinin esas olup, beton dökümü öncesinde betonların öngörülen dayanımını olumsuz yönde etkileyecek şekilde betona su ilave edilip edilmediği yada başkaca bir katkı ilave edilip edilmediğinin bilinmediğini, bu nedenle dosya kapsamından beton dayanımlarındaki olumsuzluğun davacı firmaya yüklenemeyeceğini, statik tahkik ücretlerinin davacıdan talep edilemeyeceğinin düşünüldüğünü, idarece hak edişlerde, üniversitelerce yapılan statik tahkik sonucunda, beton ödemelerinin C30 yerine C25 olarak yapıldığı iddia edilmekte ise de , dosya kapsamında hak edişler bulunmadığından bu konuda bir inceleme yapılamadığını, … tarafından hak edişlerin 40 ila 60 klasör arasında olduğunu, fiziken gönderilmesinin mümkün olmadığından yerinde inceleme yapılması gerektiğini, mevcut dosya durumu ile davacı tarafın 80.197,81TL alacağını talep etmekte haklı olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda tanzim olunan ek raporda ise; itirazların ayrı ayrı cevaplandırıldığını, yapılan itirazlarda ve dosyaya sunulan belgelerde kök rapordaki görüşleri değiştirecek bir olgu bulunmadığından kök rapordaki görüşlerini tekrar ettiklerini belirtmişlerdir. Bilirkişi kurulundan İnşaat Mühendisi …tarafından sunulan farklı görüşlü ek raporda ise; davalı iş ortaklığının davacıdan satın aldığı hazır betonların bir kısmının yeterli mukavemeti sağlamamış olduğunun test raporları ile net olarak tespit edildiğini, davalı iş ortaklığının 3 okul inşaatında kullandığı tüm betonların üreticisinin davacı firma olduğunu, davalı iş ortaklığının kanuni defterlerinde davacıya olan borcunun 80.197,81TL olarak tespit edildiğini, davacı ve davalı arasında imzalanmış sözleşmede beton numunelerinin laboratuvarda kırdırılma bedelinin kimin tarafından ödeneceğinin açık olarak belirtilmemiş olmakla birlikte, davacının yükleminde olduğunu, davalı iş ortaklığının davacıdan satın aldığı ayıplı beton nedeniyle ortaya çıkan karot alınması ve test yapılmasının, üniversitede statik hesap yaptırılması gibi işlemlere ait tüm giderlerden davacının sorumlu olması gerektiğini, beton mukavemetinin yetersiz olması nedeniyle müşavir firma tarafından davalı iş ortaklığının hak edişlerinden yapılan bedel indirimleri nedeniyle ortaya çıkan davalının gelir kaybından, davacının sorumlu tutulması gerekeceğini, davacının iddialarında haksız olduğunu, ayıplı mal satışı nedeniyle davalının zararına (gereksiz masrafına) neden olduğu kanaatinde olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporu, ek raporu ve ayrık bilirkişi raporu da dikkate alınarak dosya yeni bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişiler E.Banka Müdürü … ve İnşaat Mühendisi …tarafından tanzim olunan 16/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalı iş ortaklığının 3 adet okul inşaatında kullanmış olduğu betonları davacı firmadan satın almış olduğunu, davalı iş ortaklığının davacı firmadan satın aldığı hazır betonların bir kısmının yeterli mukavameti sağlamamış olduğunu, … Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü tarafından hazırlanan bu raporda “İstanbul ili … ilçesi 247 pafta, 122 ada, 401 parsel numaralı arsa üzerinde Serdar Aksun İlköğretim Okulu A bloğunda bodrum kat perde-kolon betonu ve 1.normal kat perde kolon beton değerlerinin C30/37 yerine C25/30 olduğunu, davacı firmanın sattığı ve faturada belirtilen C30-37 kalitedeki hazır betonu davalı alıcıya C30/37 betonu olarak teslim etmesi gerektiğinden dolayı … raporundaki C30/37 yerine C25/30 fiyatı ile hesaplanacağını, “Taraflar arasında imzalanmış tip sözleşmelerde beton numunelerinin laboratuvarda kırılma bedelinin kimin tarafından ödeneceği açık olarak belirtilmediğini, fakat sözleşmede davacı beton alıcı tarafından istenildiği takdirde teslim edilen hazır betondan yeterli sayıda kontrol örnekleri alınarak 28 günlük basınç deneyi sonuçları rapor halinde alıcıya bildirileceğini” belirtmiş olduğu ve bu nedenle davacının yükleniminde olabileceğini, davalı iş ortaklığının davacıdan satın aldığı ayıplı beton (… raporundaki C30/37 yerine C25/30 çıkan beton miktarı) nedeniyle karot alınması ve test yapılması ile Üniversitede Statik hesap yaptırılması gibi işlemlere ait tüm giderlerden davacının sorumlu olabileceğini, beton mukavemetinin yetersiz olması nedeniyle müşavir firma tarafından davalı iş ortaklığının hak edişlerinden yapılan indirimler nedeniyle ortaya çıkan davalının gelir kaybından davacının sorumlu tutulabileceğini, davalı tarafından yaptırılan testlerden …’ne yaptırılan test ile ilgili yapılan 26.370,00TL test harcamasından davacının sorumlu olduğunun kabulü ile takas mahsup ile davacının davalıdan talep edebileceği 80.197,81TL – 26.370,00TL = 53.827,81TLnin takipten itibaren %9,75 ve değiren oranlarda işleyecek faizi ile birlikte talep edilebileceğini, davalı tarafından yapılan beton test masraflarından davacının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının benimsenmesi halinde, her iki taraf ticari defterlerinde tespit edilen ve ve kayıtlarda örtüşen 80.197,81TL asıl alacak için takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince %9,75 ve değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte talep edilebileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı itirazlar doğrultusunda bilirkişiler E.Banka Müdürü …, İnşaat Mühendisi …ve İnşaat Y.Mühendisi … tarafından tanzim olunan 08/12/2021 tarihli ek raporunda; davacı istenen kalitedeki betonu alıcıya teslim ettiğini, alıcı ise beton dökümlerinin tamamlanmasından sonra beton kalitesinin düşük olabileceği şüphesiyle dökülmüş betonlardan karot alınma yöntemiyle … Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsünce yapılan raporda taşıyıcı sistem malzemesi olarak beton C30/37 olması gerekirken C25/30 betonunu sağladığının tespit edildiğini, betonun ne şekilde dökümünün sağlanacağını, hangi durumda karot testine gerek duyulacağını ve karot testlerinin güvenilirliği hususları birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi heyetince beton sınıfının hangi tarafın hatası sonucu düşük çıktığının tespitinin teknik olarak mümkün olmadığını, bu nedenle bilirkişi heyetince 04/06/2018 tarihli bilirkişi raporundaki gibi davaya konu hazır beton bedelinin davacı tarafa ödenmesinin gerektiğini, davalı tarafından karot alma gerekliliği ile ilgili inşaatlardan sorumlu yapı denetim firması ve/veya inşaatlarının yapımından sorumlu ilgili idare tarafından hazırlanan karot alınarak beton kalitesinin tespitine yönelik gerekçeli raporlarının mahkemeye sunulması durumunda ve bu raporların bilirkişilerce teyidi sonucu karot işlemi ve beton sınıfı tespit rapor bedelleriyle, karottan sonra davalının hak edişlerindeki beton kalitesinin düşüklüğünden dolayı hak edişlerinden düşülen meblağın davacının beton teslim alacağından mahsup edilebileceğini, dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ışığında davalı tarafından ihtiyari olarak yaptırılan karot işleminin beton sınıfı tespit rapor bedelinin davalı tarafından karşılanması gerektiğini belirtmişlerdir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişkiye dayalı alacak davasıdır.
HMK 10. Maddesi ve TBK 89. Maddesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, toplanan deliller, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalılar arasında bir kısım inşaat projeleri ile ilgili olarak beton tedariğine ilişkin “hazır beton sözleşmeleri” imzalandığı, bir kısmı için ise sözleşme olmaksızın beton tedariği konusunda anlaşıldığı bu kapsamda davacı ile davalıların adi ortaklığı ile İstanbul ili … ilçesi … İlköğretim Okulu inşaatının beton dökümü konusunda anlaşarak, 11/04/2016 tarihli protokolün imzalandığı, buna göre davacının davalı ortaklığına hazır beton satışının kararlaştırıldığı, bunlardan kaynaklı olarak taraflar arasında 01/03/2016 tarihinden itibaren cari hesap çalışmasının bulunduğu, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, davacının cari hesap kayıtlarına göre davalılardan 23/06/2017 dava tarihi itibariyle 80.197,81TL alacaklı gözüktüğü, beton tedarik ve tesliminin yapıldığına ilişkin bir duraksama bulunmadığı, uyuşmazlığın betonların ayıplı olmaları iddiası ile beton dayanım test bedellerinin davacı tarafından karşılanması gerektiği iddiasından kaynakladığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ve aldırılmış olan bilirkişi raporları değerlendirildiğinde davalı iş ortaklığının 3 okul inşaatında kullandığı tüm betonların üreticisinin davacı firma olduğu, davalı iş ortaklığının kanuni defterlerinde davacıya olan borcunun 80.197,81TL olarak tespit edildiği, davalıların beton dökümlerinin tamamlanmasından sonra beton kalitesinin düşük olabileceği şüphesiyle dökülmüş betonlardan karot alınma yöntemiyle … Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsünce yapılan raporda taşıyıcı sistem malzemesi olarak beton C30/37 olması gerekirken C25/30 betonunu sağladığının tespit edildiği ancak bilirkişi raporlarıyla da tespit edildiği üzere bunun döküm esnasında betona su karışması ya da diğer katkı maddelerinin karışmasından veya herhangi bir nedenle betonun bekletilmesi, kür şartlarının sağlanamaması, kalıbın erken alınmasından kaynaklanabileceği gibi üretim kaynaklı da olabileceği, bunun sebebinin tam olarak tespitinin ise ancak beton santralinde numune alınarak 3-7-21 günlük kırımlar alınarak veya beton dökülmeden ve miksere hiç müdahale edilmeden yapı denetim firması tarafından numune alınarak yaptırılmış olan testlerle mümkün olacağı, tespitin bu şekilde yapılmaması nedeniyle ayıbın kimden kaynaklandığının tespit edilemeyeceği bu itibarla ayıp iddiasının ispat edilemediği, beton kırım ve test bedelinin kime yükleneceği konusunda ise taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmaması nedeniyle sektör uygulamalarına göre bu hususun tespitinin gerektiği, buna ilikin yaptırılan bilirkişi incelemelerinde çelişki bulunması nedeniyle, çelişkinin giderilmesi için aldırılan bilirkişi raporuna göre bu masrafa davalının katlanması gerektiği yönündeki mütalaa ve beton kırım ve dayanım testinin yukarıda açıklanan şekilde usulünce yapılmamış olması gerektiğinde buna ilişkin bedelin davacı alacağından mahsup edilemeyeceği kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
Davanın kabulü ile,
1-80.197,81 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 5.478, 31TL nispi karar harcından peşin alınan (bu davada 968,59TL+ icrada 400,99TL) 1.369,58TLnin mahsubu ile bakiye 4.108,73TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 11.225,72TL nispi ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 5.677,60TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Ayrıca dava açılırken davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 968,59TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
6)-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
15/03/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.