Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/487 E. 2018/364 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/487
KARAR NO : 2018/364
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2015
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkil davacının eski ortağı olduğu kapatılan …Şti. İle davalı …. Arasında ticari vekillik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince davalının… adresinde kargo şubesi olarak davalı adına ve hesabına kargo taşımacılığı ve işletmeciliği faaliyetinde bulunduğunu, sözleşme süresi içinde davacının eski ortağı olduğu şirket bünyesinde çalışmış olan … ile …’in kendi istekleri ile iş ilişkisini sonlandırdıklarını, müvekkilin eski ortak olduğu tasfiye edilen … firmasınca bu kişilere işçilik alacağı olarak herhangi bir ödeme yapılmadığını, buna rağmen davalının, davacıdan … için 1730,34 TL, … ile ilgili olarak 1805,41 TL tahsil ettiğini, gerek sözlü gerek yazılı bildirime rağmen davalının bugüne dek herhangi bir geri ödemede bulunmadığını, tasfiye edilen şirketin eski ortağı olan …’nin şirket ortağı olmadan önce… Kargo … şubesinde personel olarak çalıştığını, şahsi işlemlerinden dolayı da davalıya 30.530,12 TL borçlandığını, bu kişinin şirkete ortak olmadan önce doğan borcundan dolayı tasfiye edilen şirketten 30.530,12 TL.nin haksız ve hukuka aykırı olarak alacaklarından kesildiğini, iade edilmediğini, ayrıca bunlar dışında davalının, davacıya 3.191,13 TL borcu bulunduğunu, bu durumun … nolu davalıya ait tediye makbuzunda da yer aldığını, davalının …Pazarlama, … Bilişim, …Gıda’dan toplam 3.191,13 TL.yi tahsil etmesini müteakip ödeme yapılacağına dair ibare konulduğunu, davalı şirket ile davacı arasındaki cari hesaba göre davacı alacaklı olmasına rağmen alacak ve hak edişlerinin ödenmediğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı yanca işçilik alacaklarına bağlı olarak kesilmiş bedel olarak şimdilik 500 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren, davacının cari hesabından …’nin ortak olmasından önceki döneme ait şahsi işlemlerinden kaynaklanan kesinti bedeli olarak şimdilik 1.000 TL.nin kesinti tarihinden itibaren, …nolu, 17/02/2011 tarihli tediye makbuzuna da yansımış alacak için şimdilik 500 TL.nin fatura tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraf ehliyeti yönünden itiraz ettiklerini, davacının kendi adına ve/veya kapatılan şirket adına aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davaya dayanak yapılan sözleşmenin tarafının …Şti.olduğunu, bahsi geçen sözleşmeye dayalı olarak dava açma hakkının ancak ve ancak şirkete ait olduğunu, … Nakliyat sicilden terkin edilmekle tüzel kişiliği ve dolayısıyla davacı ehliyetinin ortadan kalktığını, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarında “firmanın tasfiye neticesinde alacağı ve borcu yoktur” şeklinde bildirim yapıldığını, buna göre sözleşmenin tarafı olan işbu şirketin davalı şirketten sözleşme kapsamında alacağı olduğu iddiasıyla davacının da dava ehliyeti bulunmadığını, ortada alacaklı olan şirket bulunmadığından bahsi geçen şirketin ticari faaliyetleri kapsamında alacaklı olduğu iddiasıyla huzurdaki taleplerin dinlenilmesinin ve dahası bu taleplerin şirketin eski yetkilisi sıfatıyla davacı tarafından davaya konu edilmesinin de mümkün olmadığını, eski şirket yetkilisinin kapatılmış ve tasfiyesi sonlandırılmış şirketin alacaklarının tahsili amacıyla dava açmasının hukuken mümkün olmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacının dayandığı sözleşmeye göre ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının düzenlendiğini, buna göre davanın yetkisi nedeniyle de reddi gerektiğini, dava konusu alacak belirlenebilir olduğundan fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava açılamayacağını, davacının eski ortağı olduğu dava dışı … Nakliyat arasındaki acentelik sözleşmesi kapsamında davalının hiçbir nam ve isim altında herhangi bir borcu bulunmadığını, tamamen tarafların kendi özgür iradeleriyle düzenledikleri sözleşme maddeleri gereği yapılan kesintilerin haklı, usule ve hukuka uygun olup muteber olduğunu, bu nedenle yapılan kesintilerin haksız olması nedeniyle tahsili talebinin mümkün olmadığını, dava dışı …’nin “her türlü borç ve sorumluluğun …’a devredildiği” yönünde Devir Teslim Tutanağı düzenlendiğini, davalı şirketin dava dışı acenteye cari hesap borcu bulunmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle husumet, yetki ve diğer usuli itirazları yönünden ve ayrıca esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu …ATM.nin 19/04/2016 tarihli yetkisizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilen dosya mahkememizin yukarıda yazılı esasına kayıt edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından…Şti.nin son tescilini 26/11/2012 tarihinde yaptırdığı, şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususu 26/11/2012 tarihinde tescil edildiğinden müdürlükleri kaydının terkin edildiği bildirilmiş, şirketin tasfiye ve tasfiye sonu kararlarının ilan edildiği Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin şirketle ilgili kısmının sureti gönderilmiştir.
Davacı tarafa 13/02/2018 tarihli duruşmada ticaret sicilden terkin edildiği bildirilen…Şti.yönünden ihya davası açması ve davaya ilişkin bilgi ve belgeleri dosyaya sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, aksi taktirde davanın aktif husumet yönünden mevcut hali ile değerlendirileceği hususu ihtar edilmiş, davacı vekili 08/03/2018 tarihli duruşmada; ihya davası açmayacaklarını, tasfiye edilen şirketin büyük ortağı ve tasfiye memurunun müvekkillerinin babası olduğunu, dava açmadan taleplerinin değerlendirilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı şirket ortağına iade edilmesi gereken bedellerin iadesi istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı, dava dışı tasfiye olunmuş olan … Şti. İle davalı …. Arasında imzalanan ticari vekillik sözleşmesi uyarınca bir kısım alacaklarının tahsili istemiyle dava açmış ise de, …Şti.nin son tescilini 26/11/2012 tarihinde yaptırdığı, şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususu 26/11/2012 tarihinde tescil edildiği, davacıya verilen süre içerinde ihya davasının açılmadığı, davacı vekilince dava açmayacaklarının bildirildiği, şu hale göre tasfiye olunan şirket alacağına ilişkin açılan davada davacının aktif husumetinin bulunmadığı, anlaşılmakla davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan 1.74 TL daha harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen 150 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5- Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 2.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸