Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/483 E. 2018/1038 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/483
KARAR NO : 2018/1038
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 27/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 21/04/2016 tanzim tarihli 3 yıl süreli “… Sözleşmesi” ile bu sözleşmenin ayrılmaz parçası “…Hotel Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesi” sözleşmelerinin imzalandığı, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, verilen hizmetlerin karşılığı olan ve icra takibine konu 1 adet fatura düzenlendiği, fatura muhteviyatının TTK 21/2 maddesi uyarınca davalı şirket adına kesinleştiği, bu fatura bedelinin ödenmediği, davalının başlatılan icra takibine itiraz ettiği ve takibin durduğu, akdedilen sözleşmenin Hizmet Bedeli başlıklı 2. maddesinin h bendinde hizmetlerin aylık olduğu, ait olduğu ayın son gününde faturalandırılacağı, takip eden ayın son günü ödenmesi gerektiği, vadesinde ödenmeyen bedellerin ayrıca ihtara gerekmeden temerrüde düştüğü ve aylık %5 gecikme faizi uygulanacağının hüküm altına alındığı, faize itirazın haklı olmadığı, yetki itirazı yönünden de davalının haklı olmadığı, sözleşme hükümleri çerçevesinde İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu belirterek, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2)Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının haksız ve kötü niyetli icra takibi başlattığı ve davalıyı zor durumda bıraktığı, davalı adresinin Maltepe ilçesi sınırları dahilinde olduğu ve yetkili Mahkemelerin ve İcra Müdürlüklerinin İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri olduğunu, sözleşmeyi davalının imza etmediğini, imzayı kabul etmediklerini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmenin olduğu kabul edilse dahi davacı tarafın hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, söylemlerinin soyut olduğunu, hizmetin teslim olgusunun ispat yükümlülüğünün davacıda olduğunu, akdi ilişki ispat edilmediği sürece davacının alacaklı görünmesinin davalıyı bağlayan bir yanı bulunmadığını, alacağın likit olmaması nedeni ile icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya Banka emekli Müdürü …ve Bilgisayar Mühendisi…’na tevdi edilmiş, bilirkişilerce tanzim edilen 04/06/2018 tarihli raporda özetle; davalının herhangi bir belge sunmadığından incelemenin davacı kayıtları üzerinden yapıldığını, davacının defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığını, kayıtların ilgili kanun hükümlerine uygun tutulmuş olup davacı lehine delil niteliği taşıdığını, taraflar arasında akdedilmiş sözleşme ve taahhütname dosya muhteviyatında mevcut olduğunu, davacının, taraflar arasında sistemin kurulması ve çalıştırılması yönünde yazışmalar ile yapılan rezervasyonlara ilişkin örnekleri dosya muhteviyatına eklediğini, yapılan teknik incelemede sistemin aktif ve kullanılabilir olduğu tespit edildiğini, davacının, davalıya iki adet fatura göndermiş olup faturalardan birinin banka havalesi ile ödendiği, asıl alacak tutarı ödenmeyen bir fatura olup, gecikme faizi hesabında davacı ile mutabakat sağlanamadığını, sözleşme hükümlerine göre faturaların ödeme vadesi ait olduğu ayı takip eden ayın 15. günü olduğu, “belirlenen vade 15/07/2016 olup takip tarihi ile arası 150 gündür” faiz oranı talebe bağlı kalınarak %10,5 olarak alındığını, sözleşme çerçevesince davacı tarafından hazırlanıp kurulan sistemin aktif ve kullanılabilir olduğu, davacı tarafından iki adet fatura keşide edildiği, bir tanesinin ödendiği, diğerinin ödenmediği, davacının davalıdan ödenmeyen bir adet faturadan kaynaklı alacağının icra takip tarihi olan 12/12/2016 tarihi itibarı ile 912,91 TL olduğu, anapara tutarı 874,64 TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar TCMB ilan ettiği oranda faiz hesaplanması gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında 3 yıl süreli online rezervasyon hizmetlerinin kullanımına yönelik sözleşme imzalandığı sabittir.
Vaki itiraz kapsamında sözleşme konusu ve fatura dayanağı hizmetin davalı tarafça davacıya sağlanıp sağlanmadığı, davalının ifa edimini yerine getirip getirmediğine dair teknik inceleme yapılması yoluna gidilmiştir. Sunulan rapor teknik analiz bakımından dosya içeriğiyle uyumlu hükme esas alınabilir niteliktedir. Varılan nihai kanaate göre sözleşme uyarınca internet sitesinin davalının kullanımına hazır ve aktif halde olup, davacı tarafından sözleşme kapsamındaki hizmet davalıya sunulmuştur. İfa edimini yerine getiren davacının sözleşme nedeniyle tanzim ettiği fatura konusu hizmeti davalıya sunduğu ve davalı tarafça 6102 Sayılı TTK 21-(2) maddesince faturaya süresi dahilinde usulüne uygun olarak yapılmış herhangi bir itirazın bulunmadığı anlaşılmakla, davalının fatura asıl alacak bedeli olan 874,64 TL ile sözleşmeye göre kararlaştırılan kesin vade itibariyle takip öncesi işlemiş faiz alacağı yönünden 38,27 TL toplamı olan 912,91 TL’lik alacak bedelinden sorumlu tutulması gerektiği kanaatiyle iş bu miktar üzerinden alacağın ticari nitelikli olduğu da dikkate alınmak suretiyle takip talebindeki faiz istemiyle bağlı kalınarak takibin devamına karar verilmiştir.
Fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının İstanbul …İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen kabulü kısmen iptali ile takibin 874,64-TL asıl alacak, 38,27-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 912,91-TL üzerinden, asıl alacak bedeli olan 874,64-TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktarın %20’sine tekabul eden 182,58-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 62,36 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 30,96 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 125,00 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.592,40 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.581,36 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 912,91 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”