Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/479 E. 2022/214 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/479 Esas
KARAR NO :2022/214

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/02/2017
KARAR TARİHİ:31/03/2022

…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/85 Esas sayılı dosyasında 28/02/2017 tarihinde 2017/93 sayılı görevsizlik kararıyla Mahkememizde görülmeye başlanan Tazminat davasının açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Gazetesi ve … Gazetesinin yayın sahibi olup müvekkili …’ın işbu gazetelerde imtiyaz sahibi olduğunu, diğer müvekkili …’ın eski bir gazeteci ve müvekkili …’ın babası olduğunu, 30/04/2016 tarihinde takvim.com ve … da yapılan “…” başlıklı hakaret haberinin yer aldığını, bununla birlikte birçok hakaret içerikli cümlelerin kurulduğunu ve giderek artan şiddetle hakaretlerine devam ettiklerini, davalı tarafından müvekkillerinin FETÖ ve PKK terör örgütlerinden olmakla, vergi kaçırmakla ve kutsal değerlere zarar vermekle itham edildiğini, başka şirketlerin de müvekkilinin gibi gösterildiğini, davalı tarafça sistemli, bilinçli belirli bir kasıt dahilinde yapılan, yinelenen ve müvekkillerinin itibar ve saygınlığına açıkca saldırı niteliğinde olan, terör örgütü ile aynı kefeye koyarak en ağır suçlamalarda bulunan mevzuat hükümlerini ihlal eden tümü yalan ve çirkin isnat barındıran haberler nedeniyle müvekkillerinin katlanmak zorunda kaldığı üzüntü, elem ve tüm manevi zararlar için ayrı ayrı 10.000’er TL olmak üzere toplam 30.000,00TL tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu edilen haberlerde yer alan iddiaların haber kaynaklarından alınan bilgiler çerçevesinde Fetö paralel yapılanma ile ilgili iddialar olması sebebiyle kamuyu bilgilendirmek adına haberlere konu edildiğini, ayrıca davacı …’ın
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır.”
Fetö iltisakı nedeniyle aranmakta olup halen kaçak olduğu hususunun unutulmaması gerektiğini, sırf davacının beyanlarına dayanarak haberin gerçek dışı olduğu sonucuna varılamayacağını, haberin yayımlanmasının kişi ve kurumları mağdur etmek yerine olayların ve sorumluların açığa çıkmasına yetkili merciler tarafından gerekli dikkat ve özenin gösterilmesine vesile olmak amacı taşıdığını, haberde yer alan ifadelerin basın özgürlüğü kapsamında olduğunu, talep edilen manevi tazminatın şartlarının oluşmadığı gibi aksi kanaat hasıl olursa dahi talep edilen manevi tazminat miktarının Yargıtay kararları nezdinde fahiş sayılacağını, açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı ve 28/02/2017 tarihli görevsizlik kararı üzerine davalı vekili tarafından bu kararın istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2017/660 Esas 2017/597 sayılı kararı ile davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi nedeniyle dosya mahkememize tevzi edilmiş, taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı vekili tarafından sunulan 01/12/2017 tarihli cevaba cevap ve davalı vekili tarafından sunulan 25/12/2017 ikinci cevap dilekçesi, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası (uyaptan), …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası (uyaptan), …. İdare Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası (uyaptan), …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/03/2019 tarihli müzekkere cevabı ekinde gerekçeli karar ve Yargıtay ilamı, davalı vekilinin 24/09/2019 tarihli davaya beyan dilekçesi, davacı vekilinin 25/09/2019 tarihli dilekçesi ekinde …’a ait mirasçılık belgesi, davacı vekilinin 07/10/2019 tarihli beyan dilekçesi, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 02/03/2020 tarihli müzekkere cevabı ve ekleri, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/10/2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde gerekçeli karar ve Yargıtay ilamı, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04/10/2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde gerekçeli karar ve kesinleşme şerhi, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Ceza dava dosyası (uyaptan), …. İdare Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası (uyaptan), …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/150 Esas sayılı dosyası (uyaptan), davacılar vekilinin davanın esasına ilişkin 21/02/2022 tarihli beyan dilekçesi dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, davacılar tarafından davalı aleyhine açılan manevi tazminat davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin … Gazetesi ve … Gazetesinin yayın sahibi olup, davacı …’ın işbu gazetelerde imtiyaz sahibi olduğu, diğer davacı …’ın eski bir gazeteci ve davacı …’ın babası olduğu, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 30/04/2016 tarihinde takvim.com ve … da yapılan haber ile ilgili olarak, davalı tarafça davacıların FETÖ ve PKK terör örgütlerinden olmakla, vergi kaçırmakla ve kutsal değerlere zarar vermekle itham edildiği belirtilerek, uğradıkları manevi zararın tazmini noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Haberin veriliş ve habercilik ilkesi dikkate alındığında; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır.”
Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir. Ancak basın özgürlüğü de sınırsız olmayıp, yayınlarında anayasanın temel hak ve özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Ayrıca basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. o anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
Somut olayda; davalı şirketin yayın hakkı sahibi olduğu … ve www…. isimli web sitelerinde davacılar … ve … aleyhinde “…” haber başlığı altında sayfalarca hakaret içerikli haber yapıldığı, haber içeriğinde kesin bir dil kullanılarak davacıların kişilik haklarının ve ticari itibarlarını sarsıldığı, davacıların saygınlığına saldırı niteliğinde olan ve terör örgütü ile aynı kefeye koyarak suçlamalar barındıran haberlerin basın özgürlüğü kapsamında sayılamayacağı, manevi tazminatın niteliği gereği zenginleşme aracı olarak öngörülmemekle birlikte, davacılardaki manevi üzüntünün giderilmesini karşılayacak nitelikte de olması dikkate alındığında, davacıların davasının kabulü ile, davacı … yönünden 10.000,00-TL manevi tazminatın ve davacı … yönünden 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, Muris … yönünden ise 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile miras payları oranında 4 pay kabul edilerek 3 payın davacı …’a ve 1 payı davacı …’a verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davacı …Ş. tarafından açılan davanın KABULÜ İLE; 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
a-Davacı …Ş. duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine,
(2)Davacı … tarafından açılan davanın KABULÜ İLE; 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
a-Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine,
(3)Muris … tarafından açılan davanın KABULÜ İLE; 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile miras payları oranında 4 pay kabul edilerek 3 payın davacı …’a ve 1 payı davacı …’a verilmesine,
a-Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine,
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır.”
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.049,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 1.536,97-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(5)Davacı tarafından yapılan; 31,40-TL başvuru harcı, 512,33-TL peşin harç, 281,50-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 825,23-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır.”