Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/472 E. 2018/377 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/472
KARAR NO : 2018/377
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından sigortalanmış dava dışı 3.kişi …’a ait … plakalı araç tarafından, 19/01/2016 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi … tarafından davacıya temlik edildiğini, yapılan ekspertiz değerlendirmesi neticesinde araçta 8.690 TL değer kaybı tespit edildiğini, değer kaybını hesapmalaya ilişkin hizmet bedeli olarak da davacıdan 354 TL tahsil edildiğini, davalının sigortalısının davacıyı kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığını ve bunu tazminle yükümlü olduğunu, davalıya 14/04/2017 tarihinde ihtarname gönderilmesine karşın ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi davacıya bir ödemede yapılmadığını, bu nedenlerle değer kaybı için 8.690 TL, ekspertiz ücreti masrafı olarak 354 TL olmak üzere toplam 9.044 TL tutmasını bekledikleri alacaklarının şimdilik 354 TL.lik kısmı ekspetriz ücreti, ve 300 TL.si değer kaybı alacağı olmak üzere 654 TL.sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı şirkete 31/07/2015-31/07/2016 tarihleri arasında poliçelendiğini, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere kaza tarihi itibarı ile madi zararlarda poliçede belirtilen azami sınır ile sınırlı olduğunu, davacının kısmi dava açmakta hukuki faydası bulunmadığını, davacının mevzuata uygun temlik sözleşmesinin dosyaya sunulmadığını, davacı sıfatının bulunmadığını, davacının değer kaybı talebinin, hasar komitesi kararı sonucunda davalı şirket tarafından işlem gören bir parçanın tekrar hasarlanması aracın değerini düşürmeyeceği için aracın geçmiş hasar kaydında mevcut talebine ilişkin parçaların tümünün hasarlanmış olduğunun tespiti ile reddedildiğini, bu nedenlerle öncelikle davanın zamanaşımı, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, aksi taktirde tüm deliller toplandıktan sonra ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusur tespiti yapıldıktan sonra davalı şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde aktüer sıfatına haiz bilirkişi tarafından tazminatın hesaplanmasına, sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluklarının azami limit ile sınırlı olacağına, davalı şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketinden poliçe ve hasar dosyası sureti gönderilmiş, … plakalı araçta değer kaybı oluştuğu iddiası ile davacı tarafından 14/04/2017 tarihinde yapılan ihbar sonucunda taleplerin, teminat dışında kalması nedeni ile reddedildiği bildirilmiştir.
Dosya mevcut bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi amacıyla bir kusur-hasar zarar uzmanı bilirkişi ile sigortacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 31/01/2018 tarihli raporda; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı minübüs ile tali yolu takiben seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde yeterli ve gerekli kontrolü yapmadan kontrolsüz şekilde ana yola çıkmaya çalıştığı, ana yolda seyir halinde olan …plaka sayılı otomobil sürücüsüne geçiş hakkını vermediği ve olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, minibüs sürücüsünün beyanında tali yoldan ana yola çıktığını belirttiği hususu da dikkate alındığında dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda %75 oranında kusurlu olduğu, davacı taraf sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile ana yolu takiben seyir halinde ise de mahal şartlarını ve kavşak durumunu da dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine özen göstermediği, çarpışma anına ait krokideki araçların pozisyonu ve otomobilin ön sağ muhtelif kısımları ile minibüsün ön sol köşe muhtelif kısımlarına çarptığı hususu da dikkate alındığında dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda %25 oranında kusurlu olduğu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, 06/04/2017 tarihli, “Başar Ekspetriz” … antetli, “Ekspertiz Bilirkişi Ücreti, Değer Kaybı, …” açıklamalı … nolu, 354 TL tutarlı fatura fotokopisinin dosyada bulunduğu, 3.150 TL değer kaybı x %75 kusur oranı = 2.362 TL olduğu, 27/04/2017 tarihinde temerrüt gerçekleşmiş olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 27/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettikleri 654 TL alacak taleplerini “müspet zarar kapsamında, değer kaybına ilişkin 2.062 TL ekspertiz ücreti masrafı olarak 354 TL.nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
Dava; Kusurlu eylem neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası kapsamında araçta meydana gelen değer kaybının sigorta poliçesi kapsamında tazmini ve haricen yaptırılan ekspertiz ücreti istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 1401 vd maddeleri sigorta hukukuna ilişkindir. Buna göre ” Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir… Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” hükümlerine amirdir.
Yine 6100 sayılı HMK’nın “YARGILAMA GİDERLERİNİN KAPSAMI” başlıklı 323. Maddede yargılama giderlerinin hangi kalemlerden oluştuğu belirtilmiştir. Buna göre; Yargılama giderleri şunlardır: a) Celse, karar ve ilam harçları. b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri. c) Dosya ve sair evrak giderleri. ç) Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler. d) Keşif giderleri. e) Tanık ile bilirkişiye ödenen ücret ve giderler. f) Resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler. g) Vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hâkimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu hâlde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri. ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti. h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler.” oluşmaktadır.
Trafik kazası sonrası araçlarda oluşan değer kayıplarının sigorta poliçesi kapsamında kaldığı ve sigorta şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, sigortacı tarafından zararın tazminin gerektiği noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uygulamada zararın tespiti yönünden yaptırılan ekspertiz ücretine ilişkin taleplerin ise bazı davalarda harçlandırılarak dava değerine eklenmek suretiyle talep edildiği, bazı davalarda ise ekspertiz ücreti talebinin harçlandırılmaksızın yargılama gideri olarak talep olunduğu görülmektedir. Harçlandırılan talepler yönünden talebin kabul yada reddi halinde yargılama gideri vekalet ücretinin değerlendirilmesi noktasında etkili olduğu izahtan varestedir. Yukarıda izahı yapılan yasal mevzuat dikkate alındığında TTK 1426. Maddesi ‘Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır’ hükmine amir ise de davacının bu talebinin makul olup olmadığının her bir dava yönünden ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husustur. Özellikle seri halde açılan harici temliklere dayalı davalarda usulen ekspertiz incelemesi yaptırmış olmasına rağmen bu incelemedeki tespitlere göre sigortadan talepte bulunmayan ve dava açarken de belirsiz alacak davası şeklinde göstermelik değerler üzerinden talepte bulunulması halinde davacının yapmış olduğu masrafın makul ve gerekli bir gider olarak değerlendirilemeyeceği, ekspertiz tespitlerini dikkate alarak talepte bulunulması halinde bunun makul gider olarak kabulünün gerektiği, kanun metninde yer alan ‘..faydasız kalmış olsalar bile..’ ifadesi kapsamında bu durumun değerlendirilemeyeceği izahtan varestedir. Yine bu yöndeki taleplerin yargılama gideri olarak kabulü yukarıda izahı yapılan HMK düzenlemesi gereği mümkün değildir. Yapılan masraf resmi bir tespit olmadığı gibi yargılama sırasında yapılan bir gider de değildir. Dolayısıyla yargılama giderleri içerisinde de kabulü mümkün değildir. Sonuç olarak ekspertiz ücretine yönelik taleplerin yargılama gideri olarak değerlendirilemeyeceği, makul gider olarak kabulü için de ekspertiz tespitlerinin dava açılısında miktar olarak baz alınıp alınmadığının değerlendirilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen gerekçeli ve denetime uygun bulunan dosya kapsamıyla uyumlu bilirkişi raporuna itibar edilmiş, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı … nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın 19/01/2016 tarihinde %75 kusurlu olarak … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası neticesinde araçta 2.362 TL değer kaybı meydana geldiği, 2.362 TL değer kaybından davalı … şirketinin sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğu dikkate alınarak davanın değer kaybı yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş, ekspertiz masrafına ilişkin talebin harçlandırıldığı dava değerine eklenmek suretiyle dava açıldığı yukarıda açıklandığı üzere bu yöndeki talebin makul gider olarak kabulünün mümkün olmadığı yargılama gideri olarak da değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla bu yöndeki talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 2.362,00 TL nin 27/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin (ekspertiz ücretine ilişkin) talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan 94,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.441,30 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.253,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalının yapmış olduğu masraf bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden tespit olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 354,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kabul ve reddolunan miktarlar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı
Katip …
Hakim …
¸