Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/451 E. 2018/178 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/413 Esas
KARAR NO : 2018/100
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2017
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sigortalısı …’a ait … plakalı aracın 11/01/2016 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpması suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının … tarafından davacıya temlik edildiğini, bağımsız eksper tarafından araçta meydana gelen değer kaybının 9.450 TL olarak tespit edildiğini, ekspertiz hizmeti nedeniyle de davacı tarafından 354 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalının sigortalısının davacıyı kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığını ve bunu tazminle yükümlü olduğunu, davalıya 07/04/2017 tarihinde gönderilen ihtarnameye rağmen herhangi bir cevap verilmediği gibi davacıya bir ödeme de yapılmadığını, bu nedenlerle toplam 9.804 TL alacaklarının şimdilik 354 TL.si ekspetriz ücreti, 300 TL.si değer kaybı alacağı olmak üzere toplam 654 TL.sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava değeri belirlenebilir nitelikte olduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının HMK.ya ve Yagırtayın yerleşmiş içtihatlarına aykırı olduğunu, davaya konu … plaka sayılı aracın davalı … nezdinde 22/05/2015-22/05/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, davalı şirketin poliçe limitleri dahilinde ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, gerçek zararın ve kusur oranının tespit edilmesi, davacının aracında değer kaybı meydana gelip gelmediği, bu kayba ilişkin teminat kapsamı dışında bir hususun mevcut olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, talep edilen ekspertiz ücretinin fahiş olup davalı şirketin bu ücretten sorumlu olmadığını, davalı şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle faiz alacağı talebinde bulunulamayacağını, aksi kanaat halinde dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 8 iş günü sonrasından başlamak üzere ancak yasal faiz talebinde bulunulabileceğini, davaya konu uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanmakta olup taraflar arasında ticari bir ilişki mevcut olmadığını, davalı şirkete sigortalı aracın hususi araç olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketinden hasar dosyası sureti getirtilmiştir.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 10/11/2017 tarihli raporda; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile seyir halinde iken olay yeri kavşak mahalline geldiğinde kontrolsüz şekilde yola katılmaya çalıştığı, ana yolda düz seyir halinde olan davacı sürücü yönetimindeki minibüsün uzaklık ve hızını dikkate almadığı, minibüs sürücüsüne geçiş hakkını vermediği ve kavşaktan geçiş yapan minibüsün sağ yan kapı kısmına çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, otomobil sürücüsünün beyanlarında tali yoldan ana yola çıktığını belirttiği hususu, otomobilin minibüsün sağ yan kapı kısımlarına çarptığı hususu ve çarpışma anına ait fotoğraftaki araçların pozisyonları da dikate alındığında dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsü İdris Kuru yönetimindeki … plaka sayılı minibüs ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde istikametine göre sağ taraftaki tali yoldan gelerek kavşağa giren ve minibüsün sağ yan kapı kısımlarına tedbirsizce çarpan davalı tarafa sigortalı otomobil nedeniyle karıştığı olayda olayı önlemek bakımından alabileceği herhangi bir önlemi bulunmadığından kusursuz olduğu, alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara akırı bir durum bulunmadığı, temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan …’ın yazılı şekil şartına uyarak yaptığı temlikin geçirli olduğu, trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin … plakalı araçta meydana gelen maddi hasarla uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araçta 7.500 TL değer kaybı meydana gelebileceği, değer kaybından davalı tarafın sorumlu olduğu, değer kaybı tespitiyle ilgili 27/03/2017 tarihli 354 TL tutarlı fatura fokopisinin dosyada bulunduğu, bu bedelden sigorta şirketinin sorumlu olduğu, 20/04/2017 tarihinde temerrüt gerçekleşmiş olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 23/11/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesnide talep ettikleri 654 TL alacak taleplerini müspet zarar kapsamında değer kaybına ilşkin 7.500 TL, ekspertiz ücreti masrafı olarak 354 TL.nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine şeklinde ıslah ettikleri beyan etmiştir.
Dava; Kusurlu eylem neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası kapsamında araçta meydana gelen değer kaybının sigorta poliçesi kapsamında tazmini ve haricen yaptırılan ekspertiz ücreti istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 1401 vd maddeleri sigorta hukukuna ilişkindir. Buna göre ” Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir… Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” hükümlerine amirdir.
Yine 6100 sayılı HMK’nın “YARGILAMA GİDERLERİNİN KAPSAMI” başlıklı 323. Maddede yargılama giderlerinin hangi kalemlerden oluştuğu belirtilmiştir. Buna göre; Yargılama giderleri şunlardır: a) Celse, karar ve ilam harçları. b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri. c) Dosya ve sair evrak giderleri. ç) Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler. d) Keşif giderleri. e) Tanık ile bilirkişiye ödenen ücret ve giderler. f) Resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler. g) Vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hâkimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu hâlde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri. ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti. h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler.” oluşmaktadır.
Trafik kazası sonrası araçlarda oluşan değer kayıplarının sigorta poliçesi kapsamında kaldığı ve sigorta şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, sigortacı tarafından zararın tazminin gerektiği noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uygulamada zararın tespiti yönünden yaptırılan ekspertiz ücretine ilişkin taleplerin ise bazı davalarda harçlandırılarak dava değerine eklenmek suretiyle talep edildiği, bazı davalarda ise ekspertiz ücreti talebinin harçlandırılmaksızın yargılama gideri olarak talep olunduğu görülmektedir. Harçlandırılan talepler yönünden talebin kabul yada reddi halinde yargılama gideri vekalet ücretinin değerlendirilmesi noktasında etkili olduğu izahtan varestedir. Yukarıda izahı yapılan yasal mevzuat dikkate alındığında TTK 1426. Maddesi ‘Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır’ hükmine amir ise de davacının bu talebinin makul olup olmadığının her bir dava yönünden ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husustur. Özellikle seri halde açılan harici temliklere dayalı davalarda usulen ekspertiz incelemesi yaptırmış olmasına rağmen bu incelemedeki tespitlere göre sigortadan talepte bulunmayan ve dava açarken de belirsiz alacak davası şeklinde göstermelik değerler üzerinden talepte bulunulması halinde davacının yapmış olduğu masrafın makul ve gerekli bir gider olarak değerlendirilemeyeceği, ekspertiz tespitlerini dikkate alarak talepte bulunulması halinde bunun makul gider olarak kabulünün gerektiği, kanun metninde yer alan ‘..faydasız kalmış olsalar bile..’ ifadesi kapsamında bu durumun değerlendirilemeyeceği izahtan varestedir. Yine bu yöndeki taleplerin yargılama gideri olarak kabulü yukarıda izahı yapılan HMK düzenlemesi gereği mümkün değildir. Yapılan masraf resmi bir tespit olmadığı gibi yargılama sırasında yapılan bir gider de değildir. Dolayısıyla yargılama giderleri içerisinde de kabulü mümkün değildir. Sonuç olarak ekspertiz ücretine yönelik taleplerin yargılama gideri olarak değerlendirilemeyeceği, makul gider olarak kabulü için de ekspertiz tespitlerinin dava açılısında miktar olarak baz alınıp alınmadığının değerlendirilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen gerekçeli ve denetime uygun bulunan dosya kapsamıyla uyumlu bilirkişi raporuna itibar edilmiş, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacıya ait araca davalı … şirketince sigortalı aracın tam kusuruyla çarpması sonucu davacıya ait araçta meydana gelen 7.500 TL değer kaybından davalı … şirketinin sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğu dikkate alınarak davanın değer kaybı yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş, ekspertiz masrafına ilişkin talebin harçlandırıldığı dava değerine eklenmek suretiyle dava açıldığı yukarıda açıklandığı üzere bu yöndeki talebin makul gider olarak kabulünün mümkün olmadığı yargılama gideri olarak da değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla bu yöndeki talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 7.500,00 TL nin 20/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin (ekspertize ilişkin talebin) REDDİNE,
2-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan 357,92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.553,80 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.483,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalının yapmış olduğu masraf bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden tespit olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 354,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸