Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/425 E. 2018/307 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/425
KARAR NO : 2018/307
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/05/2017
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka ile dava dışı…Şti arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca borçlu şirkete Ticari Kredili Mevduat Hesabı kredisi açılıp, kullandırıldığı, davalıların da işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesapların 02/12/2016 tarihinde kat edilerek, Adana..Noter1iği’nin 02/02/2016 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçların ödenmesinin ihtar edildiği, muaccel hale gelmiş borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine İstanbul 33. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11088 Esas sayılı dosyası ile davalı-borçlular aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını belirtilerek, itirazın iptaline ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile derdest icra takibinin devamına, davalılar hakkında %20’den az olmayacak miktarda icra inkar tazminatına hiikmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
(2)Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın Adana … Noterliğinin 23/11/2015 tarih ve …yevmiye nolu ihbarnamesi ile muhatap…Bank A.Ş’ye,…Şti.’nde bulunan 10 paya karşılık 40.000,00-TL’lik hissesini şirket ortaklarından … devrettiğini, İşbu hisse devrinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ‘nin 18/09/2015 tarih 8909 sayılı sayısında yayınlandığını, bu devir gereği … Şti.’nin devir tarihinden sonra doğacak hiçbir borcundan sorumlu olmadığını, şirkete verdiği şahsi kefaletinin devir tarihinden öncesi için geçerli olduğunu ancak devir kefaletinin sonraki borçlanmalar için kefaletinin geçerli olamayacağını, devir tarihi ile beraber kefaletin sonlandırılmasını, devir tarihi ile beraber …Şti.’nin kefil olduğu borçlanmalarda da şahsının kefil şirketteki hissedarlığının sona ermesi sebebiyle herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, TTK’nın ilgili hükümleri gereği hisse devrinin bağlanan hukuki sonuçtan ihbaren bildirildiğini” beyan ettiği, ihbarnamenin muhatap davacı… Bank A.Ş. …Şubesinde bulunan yetkili … 30/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, icra takibi konusu kılınan kredi alacağının borçlulardan … Şti.’ne müvekkilin hisse devrini yaptığı 18.09.2015 tarihinden sonra kullandırıldığı, müvekkilin hisse devrinden sonra kullandırılan bu krediden doğan borçtan hiçbir sorumluluğu olmadığı, bankanın borcun muaccel hale geldiğini ihbar ettiğini beyan etmişse de … Noterliği’nin 08/12/2016 tarih ve… yevmiye no.lu ihbarnamesi ile ihbara cevap verildiği, bankanın göndermiş olduğu ihbarname ile borcun kat edildiğini, muaccel hale geldiğini müvekkiline bildirmiş olduğu iddiasının kabulünün mümkün olmadığı, işbu ihbarnamenin 14/12/2016 tarihinde …ank A.Ş. … Şubesi çalışanı …’a 14/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği belirtilerek, davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Davacının iddiaları, celp olunan delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Bankacı bilirkişi Meltem Mülayim tarafından tanzim olunan 31/01/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın 05/04/2017 takip tarihi itibariyle; toplam 59.838,21-TL tutarında alacağı olduğu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davalıların borca ve eklentilerine itirazının iptaline karar verilebileceği, takip tarihinden itibaren Ticari Kredili Mevduat Hesabından doğan asıl alacak 46.924,37-TL‘ye yıllık %75 oranında temerrüt faizi işletilebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında akdedilen ticari krediler kapsamında davacı bankanın icra takibi dosyasında görülen miktar üzerinden kefil sıfatına haiz davalılardan alacaklı olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Uyuşmazlığın müşterek müteselsil kefil sıfatını haiz davalıların kredinin tahsis edildiği şirkette bulunan ortaklık hissesini devrinden sonra icra dosyası kapsamındaki kredi kullanımından kaynaklı olarak borçtan sorumlu tutulup tutulamayacağının tespiti noktasında toplandığı görülmektedir.
Davacı banka ile dava dışı Isısan … Ltd. Şti arasında imza edilen 07/02/2013 tarihli ve 543.750,00 TL limitli “Genel Kredi Sözleşmesini” davalılar müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olup adı geçen dava dışı şirket leyhine ticari mevduat hesabına bağlı olarak 50.000,00 TL limitli ticari kredili mevduat hesabı açılışı yapılarak kredinin tahsis edildiği bilirkişi raporuyla yapılan tespit nazarında da sabit niteliktedir. Ayrıca bankanın 02/12/2016 hesap kat tarihi itibariyle 46.924,37 TL nakit alacak bakiyesi mevcut olup kat ihtarının müşterek müteselsil kefil sıfatını haiz davalılara da tebliğ edildiği görülmektedir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme, genel hükümlere göre düzenlenmiş ticari nitelikte ve süresiz bir sözleşmedir. Davalıların; sözleşme kapsamında düzenlenen kredi genelgesi uyarınca ihtarname öncesinde kefalet sözleşmesine istinaden tahsis edilen ve her an nakde dönüşebilen kullanıma hazır limit dahilinde doğmuş borçtan kurtulması ve tek yanlı olarak kefaletten dönmelerinin mümkün olamayacağı kabul edilmiştir. (emsal için bknz. Yargıtay .. HD. 2014/10860 E., … E., … E. Sayılı ilamları) Kefaletten kurtulma imkanı veren haklardan baştan feragat edilmesi hukuken geçerlidir. Bu minvalde ticari kredi sözleşmesine göre faizin taraflarca serbestçe belirlenebilmesi mümkün olduğundan bilirkişi raporu dahilinde yapılan ve dosya kapsamıyla uyumlu görülen tespit nazarında davacı bankanın davalılardan 46.924,37 TL asıl alacak, 11.645,89 TL işlemiş faiz, 582,30 TL BSMV ve 685,65 TL masraf bedelinden kaynaklı toplam 59.838,21 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Alacak likit ve belirlenebilir nitelikte olduğundan talep kapsamında davalıların ayrıca icra inkar tazminatından da sorumlu tutulmaları gerektiği kanaatiyle takip çıkış miktarı üzerinden yapılan oranlamayla hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu tutulmaları gerekmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
Davalıların İstanbul … İcra Müd. …Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin takip talebindeki şartlar dahilinde kaldığı yerden aynen devamına,
(2)Alacat likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 11.967,64-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.087,54 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 722,70 TL + icraya yatırılan 299,19 TL olmak üzere toplam 1.021,89 TLharçtan mahsubu ile bakiye 3.065,65 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinde, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 6.932,20TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 722,70 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 123,50 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.482,20 TL yargılama masrafının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”