Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/408 E. 2018/119 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/408
KARAR NO : 2018/119
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 06/06/2016
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı 01/02/2017 tarihli yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize tevzii edilmekle yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile arasında yapmış olduğu sözleşme gereğince elektrik ihtiyaçlarının karşılandığını, bu kapsamda düzenlenen faturaların müvekkili tarafından ödendiğini, ancak faturalara yansıtılan kayıp kaçak bedeli, iletim sistemleri kullanım bedeli, dağıtım bedeli gibi çeşitli adlar altında haksız kesintiler yapıldığını, ancak kesintilerin hukuka aykırı olduğunu beyanla bu bedellerin müvekkiline iadesi gerektiğinden bahisle dava tarihinden geriye doğru 2011 yılından itibaren haksız yere kesinti yapılan kalemlere ilişkin fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 1.107,00 TL kayıp kaçak bedeli, 6.963,00 TL dağıtım bedeli, 1.689,00 TL iletim bedellerinin avans faiziyle birlikte tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
(2)Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesi kapsamında İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava konusu bedellerin belirlenebilir olduğunu, bu nedenle kısmi dava açılamayacağını, tahsil edilen bedellerin yasa ve usulü düzenlere uygun olarak tahsil edilmiş olduğunu, müvekkilinin dağıtım şirketi olduğunu, tedarik şirketi olmadığını bu kapsamda tahsil edilmiş bedellerinde müvekkilinin uhdesinde kalmadığını, davacının yasal süresi içerisinde fatura içeriğine itiraz etmediğinden faturayı kabul etmiş sayılması gerektiğini, yasal düzenlemeler kapsamında faturaya yansıtılan bedellerin tüketicilerden tahsil edilmesi gerektiğinin belirlendiğini, aynı zamanda davanın 6719 sayılı yasa kapsamında reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatların yapılmış olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşme, fatura örnekleri ile buna ilişkin belgeler celp edilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalı şirkete abone olduğu dönemde elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedeli, iletim sistemleri kullanım bedeli, dağıtım bedeli gibi çeşitli adlar altında haksız alındığı iddiası ve bunların tahsiline yönelik istirdat davası olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, taraflar arasında imzalanan elektrik enerjisi satış sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça taraflar arasında akdedilen elektrik enerjisi satış sözleşmesi uyarınca davalı şirketten sağlanan elektrik bedellerine ve faturalarına davalı tarafından yansıtılan kayıp kaçak bedelinin yersiz olarak yansıtıldığı belirtilerek söz konusu fazla tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin iadesi amacı ile dava açılmış ise de 6719 sayılı yasanın 21 ve 26. Maddeleri ile değişik 6446 sayılı yasanın 17 ve geçici 20. Maddelerinde yapılan düzenlemeye göre, 17. Maddeye 10. Fıkra olarak eklenen fıkra uyarınca, “kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olacağının” belirtildiği ve geçici 20. maddede ise “kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümlerinin uygulanacağının” ifade edildiği görülmüştür.
Anılan yasal düzenleme ışığında 6719 Sayılı Yasanın yürürlük tarihi 17/06/2016 olup huzurdaki dava yasanın yürürlük tarihinden önce 06/06/2016 tarihinde açıldığından 6446 sayılı yasanın 17 ve geçici 20. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre davanın reddine ilişkin neticeden aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın 6719 sayılı yasa ile düzenlenen 6146 sayılı yasa kapsamındaki değişikliğin yürürlük tarihinden sonra açıldığı anlaşılmakla REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55TL harçtan mahsubu ile bakiye 305,65 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
(3)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden AAÜT uyarınca 2.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilesine yer olmadığına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “