Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/405 E. 2019/527 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/405
KARAR NO : 2019/527

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 28/04/2017
KARAR TARİHİ: 20/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıdan 40.773,45 TL alacaklı olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E.Sayılı dosyası üzerinden takip yapıldığını, yapılan bu takibe davalı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu beyanla huzurdaki itirazın iptali davasını açmıştır.
(2)Davalı cevap dilekçesinde öztele; davacı tarafından düzenlenen 20/02/2017 tarihli 3.383,50 TL’lık faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen 20/03/2017 vadeli 33.040,00 TL’lık faturanın davacının ticaret sicilindeki adresine iadeli taahhütlü gönderildiğini ancak davacının adresini terk etmesi, yeni adres bildirmemesi nedeniyle faturanın tebliğ edilemediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Mali Müşavir …’dan alınan 25/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının, davalıdan 16/03/2017 takip tarihi itibariyle 37.389,95 TL asıl alacağının olduğu, bu alacağa, 16/03/2017 takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 10,75 ticari reeskont faizi hesaplanabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
(3)Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 16/01/2019 tarihli ek raporda özetle; kök raporda belirtildiği şekilde davacının davalıdan 16/03/2017 takip tarihi itibariyle 37.389,95 TL asıl alacağının olduğu, davacı tarafından itiraz konusu olan 20/02/2017 tarihli 3.383,50 TL’lik faturanın davalıya teslim edildiğine ilişkin bir belgenin olmaması ve davalı defter ve kayıtlarında bu faturanın yer almaması, davacı ile davalı arasında herhangi bir sözleşmenin olmaması nedeniyle 3.383,50 TL’lik faturanın hesaptan düşülmesi gerektiği, … firması ile …firmasından ilgili evrakların celp edilmesi gerektiği, davalı tarafından itiraz konusu olan 20/03/2017 tarih… seri nolu “Danışmanlık ve Hizmet Bedeli” açıklamalı 33.040,00 TL’lik faturanın belge olarak adrese gönderildiği, davacının adresinde bulunmaması nedeniyle iade alındığı, taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşmenin olmadığı, faturanın bir malın iadesi mahiyetinde de olmadığı, faturanın tebliğ ettirilmemesi değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine yöneliktir.
Taraflar tacir olup davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Takip dayanağı faturalar mal satışı ve vade farkı kapsamında davacı tarafça davalı adına tanzim edilmiştir. Davacı defterlerinin fatura kayıtlarını tevsik etmesi davanın kabulü için tek başına yeterli olmamakla birlikte takip konusu faturaların davalıya teslim edildiğinin ya da mal veya hizmet sunumunun gerçekleştiğinin ayrıca ispatı lazımdır. Fiyat farkı başlığıyla düzenlenen 3.383,50 TL’lik faturanın tahsil istemi, taraflar arasında yazılı sözleşme olmaması ve fiyat farkı uygulamasına temel olacak şekilde süregelen bir ticari ilişki bulunduğunun kanıtlanamaması sebebiyle haklı görülmemiştir. Bu konuda bilirkişi raporunda yapılan tespit doğrudur. Kaldı ki bu faturanın davalı defterlerinde işli olmadığı da anlaşılmaktadır. Öte yandan takip dayanağı diğer faturaların davalı defterlerinde yer aldığı ifade edilmektedir. Keza davalının faturaların teslimine yönelik itirazı olmamakla birlikte iade faturası kestiği ve davacıya tebliğ edilmeye çalışıldığını beyan ettiği açıktır. Ancak mali incelemede iade faturası adıyla herhangi bir düzenleme yapılmadığı, “danışmanlık ve hizmet bedeli” başlığıyla davacı adına 33.040,00 TL bedelli fatura tanzim edildiği tespit edilmekle iş bu faturanın davacı defterlerinde yer almaması ve danışmanlık – hizmet bedeli içeriğiyle düzenlenen faturaya mukabil hizmet ediminin ya da fatura tesliminin sağlandığını ispat külfetinin davalıya geçtiğinin kabulü gerektiği halde bu yönde dosyaya yazılı bir delil sunulmadığı görüldüğünden fiyat farkı tutarı indirilmek suretiyle itirazın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Fatura alacağı kapsamındaki miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davalının İstanbul … İcra Müdl…. E. Sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle, takibin 37.389,45-TL ile işbu bedele takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.477,89-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.554,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 697,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.856,64 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 4.462,84 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(6)Davacı tarafından yapılan; 697,43 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 166,50 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.499,93 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.373,24 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(7)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”