Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/368 E. 2019/420 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/368 Esas
KARAR NO: 2019/420

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/04/2017
KARAR TARİHİ: 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirketler tarafından oluşturulan …İnş. Adi Ortaklığı’ndan 82.001,13 TL alacağının ödenmemesi üzerine yapılan sözlü görüşmelerden sonuç alınamadığını, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yapılan süresinde itiraz neticesinde takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu ve alacağın tahsilini gecitirme amacı taşıdığını, davalının haksız itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının istediği bedelin, sözleşmenin 7. Maddesinin 2. Fıkrasında yer alan işlerle ilgili olduğunu, aynı fıkranın ikinci bendinde mimarın proje süresi boyunca 30 günlük periyotlar halinde inşai harcamalara ilişkin hak edişleri hazırlayıp işverenin kabulüne sunacağı ve işin kabulünün ardından mimarın hak ediş tutarnın %11 oranındaki miktarını işverene fatura edeceğini, işverenin de bu tutarı 5 gün içerisinde ödeyeceği hüküm altına alındığını, davacı tarafından bu hak edişlerin yapıldığını, işverenin onayına sunulmadan bu hak edişler için mimara verilecek %11 oranındaki bedellere ilişkin faturalar kesilerek gönderildiğini ve sözleşmedeki prosedüre uyulmadığını, iş verenin projenin inşası ve dekorasyon ile ilgili olarak sair proje müelliflerine, tedarikçilere ve inşaatta çalışacak tüm uygulamacılara ödeyeceği bedelle ilgili hak edişler yapıldığını, bu nedenlerle davalının davacıya borcu bulunmadığını, davacının davasının reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.

BİLİRKİŞİ RAPORU: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya bilirkiş…’a tevdii edilmiş olup; 16/02/2018 tarihli kök bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015 ve 2016 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığını, kapanış tasdik sürelerinin ise açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığını, kapanış tasdik sürelerinin ise inceleme tarihi itibariyle sürelerinin henüz dolmadığının tespit edildiğini, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015 ve 2016 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığının tespit edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin her iki tarafından kabulünde olduğunu, tarafların yasal defter kayıtlarının örtüşmediğini, davacının yasal defter kayıtlarında davacı davalıdan 82.120,20 TL alacaklı görünüyor iken davalının yasal defter kayıtlarında ise davalının davacıya 82.002,22 TL borçlu olarak göründüğü tespit edilmiş olduğunu, tarafların yasal defter kayıtlarının 117.98 TL tutarında örtüşmediğini, tarafların yasal defterlerinin örtüşmemesinin nedeni davacı tarafça 02/12/2016 tarih ve 117,99 TL tutarındaki davalı aleyhine yapılan kayıttan kaynaklandığı, söz konusu kayıtla ilgili olarak dosyada herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı belirtilen nedenlerle söz konusu 117,99 TL’den davalının sorumlu olmayacağını, davacı tarafça davalıya kesilen faturalar muhteviyatı imalatların dava konusu yerin mühürlü olması nedeniyle görülemediği ancak davacı tarafça davalıya kesilen faturaların davalının yasal defter kayıtlarında yer aldığının görüldüğünü, dava konusu faturaların davalının yasal defter kayıtlarında yer alması sebebiyle fatura muhteviyatının da davalıya verildiği kanaatine varılırsa davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği asıl alacak tutarının 82.002,21 TL olarak hesaplandığı, aksi durumda dava konusu yerin mührünün açılarak incelenmesinin gerektiğini, davacı tarafça icra takibi tarihine kadar faiz talep edilmediğini, icra takip tarihi kadar işlemiş faiz hesabının yapılmadığı şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 17/04/2018 tarihli ara kararı uyarınca davalı vekilinin 30/04/2018 tarihli hak edişlerin dosyaya sunulması üzerine dosya ek rapor oluşturulmak üzere …, … ve …’dan oluşan heyete tevdii edilmiş olup; 17/01/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; davalı şirkete kesilen toplam 799.192,67 TL fatura bedelleri üzerinden davacının %11 hak ediş bedeli [799.192,67 TL * % 11 = ] 87.911,19 TL davalı tarafça uygulamacı şirkete yapılan toplam 713.993,85 TL tutarındaki ödeme bedelleri üzerinden davacının %11 hak ediş bedeli [713.993,85 TL * %11 = ] 78.539,32 TL olarak hesaplandığını, fakat davacının davalıya %11 hak ediş bedeli olarak toplam 96.761,13 TL fatura kesildiği görüldüğünü, bu durumda davacının davalıdan talep edebileceği alacak tutarları alternatifli olarak hesaplandığını, Alternatif 1: uygulamacı şirketler tarafından davalıya kesilen fatura toplam tutarları üzerinden davacının %11 hak ediş bedeline hak kazanacağı kanaatine varılırsa davacının davalıdan icra takibi tarihine kadar talep edebileceği alacak tutarının 82.002,21 TL – (96.761,13 – 87.911,19 =) 8.849,94 = 73.152,27 TL olarak hesaplandığını, Alternatif 2: uygulamacı şirketlere davalı tarafça yapılan ödemeler üzerinden davacının %11 hak ediş bedeline hak kazanacağı kanaatine varılırsa davacının davalıdan icra takip tarihine kadar talep edebileceği alacak tutarı 82.002,21 – (96.761,13 – 78.539,32 = ) 18.221,81 = 63.780,40 TL olarak hesaplandığını, Alternatif 3: davacı tarafça davalıya kesilen faturaların tümünün davalının yasal defterlerinde kayıtlı olması davalı tarafça söz konusu faturalar herhangi bir itirazın yapılmaması nedeniyle davacı tarafça davalıya kesilen faturalardan davalının sorumlu olacağı kanaatine varılması durumunda davacının davalıda icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarı 82.002,21 TL olarak hesaplandığını, davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanamadığı şeklinde görüş bildirmişlerdir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasında cari hesap ilişkisi ve 11/11/2015 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili maksadıyla yapılan takibe davalılar tarafında yapılan itirazın iptali talebine dair itirazın iptali davasıdır.
İstanbul …İcra dairesinin… esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde davalılar vekili tarafından borcun tamamına itiraz edildiği, itirazın iptaline dair davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır
Davacı taraf cevap dilekçesinde 11/11/2015 tarihli sözleşmenin ücretlendirme ve ödeme başlıklı 7/2. Maddesine göre davacı tarafından hak edişler yapılıp işverenin onayına sunulması gerektiği, ancak işin kabullünün ardından mimarın hak ediş tutarının %11’i oranındaki miktarı işverene fatura edebileceğini iddia etmektedir.
Delillerin celbinden sonra dosya Mali müşavir, İnşaat mühendisi ve mimar bilirkişiden oluşturulan heyete tevdi edilmiş, heyetçe düzenlenen 16/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, işin yapıldığı yerin belediye tarafından mühürlenmesi nedeni ile inceleme yapılamadığı belirtilmiştir.
Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında da kayıtlı olması, alacağın ödendiğine dair yazı bir belge bulunmaması ve davalı tarafından işin yapılmadığı yönünde bir itirazın bulunmaması da dikkate alındığında davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan takip tutarı olan 82.001,13 TL alacaklı olduğu, tarafların tazir olmaları nedeniyle takibe avans faizi işletilebileceği anlaşılmakla davanın kabulü ile avacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip talebinde yazılı miktarlar üzerinden aynen devamına ve alacağın faturaya dayanıyor olması ve belirlenebilir olması nedeniyle İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (82.001,13 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün… esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip talebinde belirtildiği şekli ile DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (82.001,13 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin sübut bulmadığından REDDİNE,
4-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.611,12 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 4.079,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 9.310,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”