Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/363 E. 2018/1205 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/363
KARAR NO : 2018/1205 l
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 14/04/2017
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … Şti. … ve …kargo taşımacılığı alanında hizmet verdiğini, davalı …A.Ş.nin talebi üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde davalı borçludan fatura karşılığı 2.120,82.-TL asıl alacağı bulunduğunu, davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edildiği halde olumlu bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını itiraz üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline vaki huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, icra takibinin 2015 yılında açıldığını, icra takibine itirazlarından 2 yıl sonra dava açıldığını, itirazın iptali davası açılması için gerek yasal sürenin geçmiş olduğundan öncelikle bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin adresinin Bakırköy Mahkemelerinin yetki alanı içinde olduğunu, esasa ilişkin ise; müvekkili şirketin davacı tarafa borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Mali Müşavir …’den alınan 07/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … Şti. ile davalı … A.Ş. arasında 2012 yılında başlayan cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davacı ile davalının arasında ki uyuşmazlık konusunun davacı şirketin 2015 yılında düzenlediği iki faturadan kaynaklandığını, davacı tarafından düzenlenen faturalardan 28/01/2015 tarihinde düzenlenen 1.347,31 TL tutarlı faturanın davalı firma ticari defter ve kayıtlarında görülmediğini, davacı tarafından 0cak/2015 tarihinde düzenlenen faturanın davalı şirketin yurtdışına göndereceği ürünlerin taşıması için düzenlendiğini, davalı şirketin yurtdışı proforma faturasının ve taşıma bilgilerinin davacı şirket tarafından dosyaya ibraz edildiğini, faturanın ne için düzenlendiğinin evraklardan tespit edildiğini, davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı firmaya 30/01/2015 tarihinde teslim edildiği bilgisinin davacı tarafından ibraz edildiğini, davacı şirket defter ve kayıtlarında takip tarihi itibari ile davalıdan 2.120,82 TL alacaklı olduğunu, davalı şirket defter ve kayıtlarında takip tarihi itibari ile davacı şirkete 777,39 TL borçlu göründüğünü, davacı ve davalı şirket ticari defterleri, davacı şirket fatura tanzimine ilişkin proforma fatura ve davalı tarafından teslim alındığına dair bilgiyi dosyaya sunduğunu, davalının faturaları teslim aldığına kanaat getirilmesi durumunda davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 2,120,82 TL alacaklı olacağını, davacı tarafından düzenlenen, davalı kayıtlarında görülmeyen faturanın davalı şirkete teslim edilmediğine kanaat getirilmesi durumunda davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 777,39 TL alacaklı olacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine karşı açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında yurtiçi – yurtdışı kargo taşımacılığı işinden kaynaklı ticari bir ilişkinin bulunduğu ve cari hesap oluşturulduğu sabittir. Takip konusu alacağın temeli 773,51 TL ve 1.347,31 TL’lik faturadan kaynaklanmaktadır. Yapılan inceleme neticesinde söz konusu bu faturalar nezdinde davacı tarafça davalı firmaya uluslararası taşımacılık hizmeti verildiği, faturaların 30/01/2015 ve 22/04/2015 tarihlerinde farklı isimlerle davalıya teslim edildiği bilgisinin yer aldığı, 773,51 TL’lik faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde yer almakla birlikte diğer faturanın deftere işlenmediği ancak dosya kapsamındaki deliller nazarında davacının faturaya konu hizmet edimini yerine getirdiğinin kabulü gerektiği, TTK 21-(2) maddesince davalının süresi dahilinde faturadaki borçtan kaynaklı herhangi bir itirazi kaydına rastlanmadığı bu minvalde 1.347,31 TL’lik faturanın davalı defterinde işli olmasa da sözleşme dahilinde davacının taşımacılık hizmetini yerine getirdiği ve bu nedenle icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği takdir edilmiştir.
Fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU:
(1)Davanın KABULÜ ile;
Davalının İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptaliyle takibin takip talebindeki şartlar dahilinde kaldığı yerden devamına,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan 424,16-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 144,87 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 36,22 TL harçtan mahsubu ile bakiye 108,65 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.120,82 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 36,00 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 97,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 769,22 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından belgelendirilen herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”