Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/361 E. 2018/511 K. 16.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/361 Esas
KARAR NO : 2018/511
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2017
KARAR TARİHİ : 16/04/2018
YAZIM TARİHİ : 19/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalılardan …’ın vekilliğini üstlenen daacının geçen zaman sürecinde diğer davalı …’nin …ye devredilen…AŞ ile ilgili olarak … aleyhinde İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyası ile 248.569.000TL üzerinden dava açtığını ve işbu dava da dahil olmak üzere yaklaşık 14 davayı vekil-müvekkil ilişkisine koşut olarak davalı … adına izlediğini, davacının dava konusu İstanbul …ATMnin … esas sayılı dava dosyasında ağır bir davayı üstlenirken, son derece ağır bir işin sorumluluğu altına girdiğini, dava dosyasının incelenmesinden de görüleceği üzere, bu davaları izleyebilmek, müvekkilinin hakkını en iyi biçimde savunabilmek açısından çok sayıda eleman istihdam ettiğini, davalıların aralarında sulh ve ibra sözleşmesi yaptığını, davacının davalı tarafların nasıl sulh olduklarına ilişkin herhangi bir bilgisi olmamasına karşın, öğrendiği kadarıyla davalı …’ın diğer davalı …’ye tek kuruş ödemeden ibra edildiğini, iki tarafın kendi aralarında anlaşarak sağladıkları ortak yararlarına karşılık, davacının üstlendiği işin ağırlığı ve koşut ücretten mahrum edilmesi hak ve adalet duygusunu incittiğini beyanla, Avukatlık Kanunu 165.mad gereğince AAÜT’ye dayanarak alınan şimdilik 30.000TL akdi ve dava avukatlık ücretinin işleyecek yasal faizi ile birlikte ve zincirleme alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davanın HMKnun 109/2 hükmüne aykırı bir durumun var olması karşısında HMK 115.mad hükmüne göre davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, Avukatlık Kanunun 165.mad uyarınca, her iki tarafın müteselsilen sorumlu olduğu avukatlık ücretinin, davanın kabulü veya reddi yada takibin sonuçlanması halinde, yargılama gideri olarak hasma tamil edilecek bir ücret oludğunu, davacının kendi müvekkili ile arasındaki vekalet ilişkisine göre hak ettiği akdi vekalet ücretinden, bu ilişkinin dışında bulunan davalı TMSFnin sorumlu tutulamayacağını, davalı …ye husumet yöneltilemeyeceğinden davanın reddi gerektiğini, davacının kendi müvekkili ile arasındaki vekalet ilişkisine göre hak ettiğini iddia ettiği akdi vekalet ücretinden, bu ilişkinin dışında bulunan davalı kurumun sorumlu tutulamayacağını beyanla, davanın reddini talep etmiştir. Davalı …’a usulune uygun davetiye tebliğine rağmen, davaya cevap sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına ait dava dilekçesi, tensip tutanağı, gerekçeli karar, temyiz dilekçesi, temyizden feragat dilekçesi, Yargıtay karar sureti, davalı adına izlenen davaların listesi, ibraname celp olunmuştur.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının ifa ettiği avukatlık hizmeti karşılığında oluşan vekalet ücretinin tahsiline yönelik alacak davası olduğu, tarafların tacir olmadığı ve taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisine dayandığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olmadığı gibi, ticari işletmeleri ilgilendiren bir husus da bulunmadığı, dolayısıyla davanın TTKnun da düzenlenen mutlak veya nispi davalardan da olmadığı, 6100 sayılı HMKnun 2. Maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” denilmekte olup, yine aynı sayılı HMKnun 114. Maddesi hükmünde, dava şartları düzenlenmiş olup 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması” hususunun düzenlendiği nazara alınarak, davacı ile davalılar arasındaki davaya bakma görevinin HMK 2.maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan, davacının dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemelerin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının dava dilekçesinin GÖREV NEDENİYLE REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca taraflardan biri tarafından hükmün kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine’ye gönderilmesi için Tevzi Bürosu’na tevdine, 2 haftalık süre içerisinde taraflarca talepte bulunulmaması halinde dosyanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …