Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/346 E. 2018/685 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/903 Esas
KARAR NO : 2018/609
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2017
KARAR TARİHİ : 09/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili sigorta şirketi nezdinde … numaralı … A.Ş adına sigortalı konutta 2011 üretim yılı … Marka … dik işleme merkezinin “22/11/2016 tarihinde davalı şirkete ait havalandırma fan motorunun kısa devre yapması/baca tozlarının tutuşması sonucu çıkan yangın hadisesi nedeniyle” hasara uğradığını, bu yangın sebebiyle müvekkili tarafından sigortalısına eksper raporları ile tespit olunan 168.705,00 € hasar tazminatının 21/02/2017 tarihinde ödendiğini, davalıya gönderilen rücu mektubu neticesinde verilen cevabi yazı ile 22/11/2016 tarihide meydana gelen yangının müvekkili şirkette çıkmadığını, meydana gelen yangın olayında kendilerinin hiçbir kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını, kusurun tamamen site yönetimine ait olduğunu ifade ettiklerini, makinenin yurt dışında üretici firmaya gönderilerek onarılmasının makine bedelini aşacağı, buradan onarımı yapılarak hassas olmayan işlemler için kullanılması şartıyla onarılabileceği ancak bu durumda yetkili servis garantisinin olmayacağı, yetkili servisten parça tedarik edilmesi durumunda yine onarımın makine bedeline yaklaşacağı kanaatine varılması dikkate alınarak makinenin tam zayii edilmesi kanaatine varıldığını, hasarın ödenmesi ile TTK’nun 1472. Maddesine göre müvekkilinin sigortalısının yerine kaim olduğunu ve sigortalının zararına sebebiyet verenler aleyhine her türlü haklarının müvekkili şirkete intikal ettiğini, tüm bu sebeplerden ötürü davalı aleyhine yapılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, zarardan kimin, ne oranda sorumlu olduğunun söylenebilmesi için davaya konu yangının nasıl meydan8a geldiğinin tam olarak açıklığa kavuşturulması gerektiği, dava konusu yangının bina dışında, binanın dış cephesi ile yol arasında karton koli ve kağıt parçaları, boş teneke kutuları ve benzeri maddelerin depolandığı alanda başladı, motor üzerinde yapılan incelemelerde kısa devre izine rastlanmadığı dolayısıyla ile davalı şirketin yangın meydana gelmesinde kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı dava dışı alınan bilirkişi raporları ve sigorta tahkim kurulu kararları ile kanıtlandığı belirterek, müvekkilinin dava konusu yangında herhangi bir kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığından hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının işyerinde çıktığı iddia olunan yangın sebebiyle davacı sigorta şirketinin sigortalı bulunan malların hasar görmesi sebebiyle sigortalıya ödenen tazminat bedelinin rücuen tahsiline yönelik tazminat davası olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davacının … A.Ş olduğu, davalının … Şti olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine yapılan, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığı, davalının işbu icra takibine itiraz ettiğini, davanın konusunun işbu icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin itirazın iptali davası olduğu, davanın konusunun, davacının işyerinde çıktığı iddia olunan yangın sebebiyle davacı sigorta şirketinin sigortalı bulunan malların hasar görmesi sebebiyle sigortalıya ödenen tazminat bedelinin rücuen tahsiline yönelik tazminat davası olduğu ve davanın derdest olduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Mahkememizdeki iş bu davanın tarafları ve konusu itibariyle birbirini etkileyecek nitelikte olduğu, anılan yasanın 4. fıkrası uyarınca “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır” denilmektedir. Öyleyse Mahkememizin iş bu dava dosyası ile yine mahkememizin … Esas sayılı dava dosyası arasında şahsi, fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine ve mahkememizin işbu esasının birleştirilme nedeniyle kapatılmasına, yargılamaya Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememiz dosyası ile yine mahkememizin … Esas sayılı dava dosyası arasında, şahsi, fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan her iki dava dosyasının BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın mahkememiz … ESAS sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Harç, masraf ve vekalet ücretinin birleştirilen davada karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde esas hüküm ile birlikte Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
Üye
Üye
Katip