Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/336 E. 2018/530 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/336
KARAR NO : 2018/530

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2017
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirketin davalı şirkete ürün satışlarının olduğunu ve faturaların tanzim edilerek davalı şirkete gönderildiğini, davalı tarafından kısmi ödeme yapılmış olsa da cari hesaptan kaynaklanan bakiye borcun ödenmediğini, bakiye borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine … 32. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı ancak karşı tarafça icra takibine itiraz edildiğini beyanla huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket merkezinin İstanbul Ümraniye’de bulunması nedeniyle davaya bakmakla yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın anılan faturaları ve cari hesap ilişkisine ait delillerini davaya konu takipte müvekkil şirkete gönderilen ödeme emri ekinde tebliğ etmediği gibi dava dilekçesi ekinde de göndermemesi nedeniyle faturaların ne şekilde ve kime tebliğ edildiğinin bilinemediğini, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkiden kaynaklanan borç durumu mevcut ise bile işbu borcun muaccel olmadığını, beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; … 32. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, davacı … Ltd. Şti’ne ait İTO kayıtları, … Ltd. Şti.’ne ait cari hareket listesi yevmiye defteri fotokopisi celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi Mali Müşavir …’e tevdii edilen dosyada tanzim olunan 21/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … Ltd. Şti’ne ait 2016 yılı ticari dfter açılış ve kapanış tasdiklerinin 6102 sayılı Yeni TTK. Mad. 64 hükmü uyarınca süreleri içerisinde yapıldığının tespit edildiğini, davacı şirket tarafından incelemeye sunulan cari hesap ekstresinin ticari defterler ile uyumlu olduğu ve sunulan cari hesap ekstresinde görülen işlemlerin deftere işlenmiş olduğunu, davacı şirket tarafından sunulan cari hesap ekstesinden davalının 31/12/2015 tarihli bakiyesinin 1.085,60-TL bakiye verdiğini, davalı aleyhine başlatılan icra takip tarihi olan 15/03/2016 tarihinde davalı firmadan 6.045,30-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin bilirkişi incelemesine herhangi bir ticari defter yada belge sunmadığını, davacı tarafından davalı şirket adına tanzim edilen faturaların davalı şirkete ne şekilde teslim edildiğinin tespit edilemediğini, sunulan ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalı şirketten 6.045,30-TL alacaklı olduğu ve takip konusu alacağın davacı taraf defterlerinden tespit edildiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; cari hesap alacağına dayandırılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dosya münderecatı ve mali yönden yapılan bilirkişi incelemesi nezdinde davacı tarafın ticari defterlerinde cari hesap alacağının takip dosyasındaki bedeli tevsik ettiği ifade edilmekte ise de salt defter kayıtları iddianın ispat edilmiş sayılmasını gerektirecek ölçüde ve yeterlilikte bir delil değildir. Cari hesap temelinde yer aldığı anlaşılan ve raporda tablo halinde sunulan satış faturaları kapsamında davacının temeldeki sözleşme ilişkisine göre teslim olgusunu yerine getirdiğine dair dosyaya herhangi bir delil ibraz edilmediği gibi bu yönde sevk irsaliyesi – teslim fişi vs. gibi yazılı belgelerin de mübrez olmadığı görülmektedir. Keza davacının fatura alacağına konu edimini yerine getirdiği yönünde davalının herhangi bir ikrarı da söz konusu olmamıştır. Davacı iddiasını ispatla yükümlü olmakla davalı tarafa defter ibrazı noktasında zorunluluk öne sürmenin de imkanı yoktur. Öte yandan teslim – ifa olgusunun ispatı yazılı delille yapılması lazım gelmekle davacı tarafın delil listesinde ayrıca ve açıkça kesin delil niteliğindeki yemin deliline de başvurmadığı anlaşıldığından bu yönde bir hatırlatma yapılmasına gerek ve yer görülmeyerek ispat olunamayan davanın reddine dair neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 73,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye 37,34 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından yapılan 28,50 TL tebligat masrafının davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/04/2018

Katip
¸

Hakim

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “