Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/335 E. 2019/566 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/335 Esas
KARAR NO : 2019/566

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 06/04/2017
KARAR TARİHİ: 03/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı davalı …Şti’nin ortaklarından olduğunu, davalı şirketin davacıya ait nominal hisse değeri 9.500,00 TL olan hisselerinin kendisinden satın alınmasını ve şirket ortaklığından ayrılmak istediğini belirten …Noterliği’nin 24/12/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirdiğini, karşılığında …Noterliği’nin 05/01/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile …’un hisselerin alınacağını bildirmiş ise de, ihtarnamede belirtilen tarihte ve sonrasında hisselerin alınmadığı gibi davacının hisselerinin bedeli ve kar payının da kendisine ödenmediğini, şirketin tamamen kendi ailelerinin kontrolünde tutularak davacının kamu borçları altına sokulduğunu, davacının faaliyletlerde bulunmadığı gibi gıyabında yapılan işlemlerden dolayı da rahatsızlık duyduğunu, şirketin bugüne kadar 5 kez genel kurul yaptığını ve hiçbir genel kurula davacının davet edilmediğini, 09/11/2016 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilen …Noterliği’nin … yevmiye numaralı işlemi ile diğer ortak …’a ait hisselerin … tarafından 22/07/2016 tarihinde devir alındığını, … ve …’un şirketin %81 payla şirketin büyük ortakları olduğunu, şirket ortaklarının diğer hissedarları faaliyet dışında tuttuklarını, bu nedenle davanın kabulü ile davacının şirket hisse bedelinin ödenerek alınmasına veya sermaye azaltılarak şirket ortaklığından çıkarılmasına, aksi halde şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

ISLAH: Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; dosyada bilirkişi tarafından ayrılık akçesinin 68.520,53 TL olarak hesaplandığını, bu nedenle taleplerini 68.520,53 TL arttırarak davacının 68.520,53 TL ayrılma akçesinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten alınmasına veya sermaye azaltılarak şirket ortaklığından çıkarılmasına, aksi halde şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep etmiş, yapılan ıslaha ilişkin ıslah harcı mahkememiz veznesine depo edilmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, faaliyet alanı “özel dersanecilik” olan davalı şirketten ufak bir hisse alarak öğretmen olduğu için devamlı ders vereceği bir yer bulma amacıyla şirkette bulunduğunu, ancak yasa düzenlemesi ile özel dershanelerin kapatılıp başka faaliyet alanlarına yönlendirilince davacının davalı şirketi terk etmeyi düşündüğünü, dershanenin kapatılmadığını ve kadrosunu koruyarak Bakanlığın izin verdiği çalışmalara yöneldiğini, bu durumda şirketin kar etmeyerek hatta … ve Vergi borçlarını yapılandırmaya gittiğini, davacının şirketin mali durumunu bildiğini ve ortak olarak kendisinin payı oranında sorumlu olduğu/olacağı şirket borcundan kurtulmayı amaçladığını, davacının şirketin sermayesini ve şirketteki hissesine oranla alıp ayrılması gereken parayı az bulnduğunu, daha fazla miktarda para ile hissesini devretmek için mahkemeyi diğer ortaklar üzerinden bir baskı aracı gibi kullanmak ve hatta sanki kötü birşeyler varmış görünümü vererek şirketini feshini isteme hakkını kötüye kullandığını, anılan nedenlerle davacının şirket ortaklığından çıkma isteiğinin bir yasal hak olduğundan takdiri mahkemeye bıraktıklarını, hisse bedelinin mahkemece belirlenmesine, hisse bedelinin belirlenmesinde şirketin yapılandırılmış borçlarının da dikkate alınmasına, davacının dava dilekçesindeki tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, bunun mümkün olmaması halinde davacının hissesinin diğer şirket ortakları tarafından satın alınması yada sermaye azaltılması suretiyle şirkketn çıkmasına izin verilmesine ilişkin ortaklıktan çıkma davasıdır.
Mahkememizce davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının şirketten çıkma şartlarının oluşup oluşmadığı, şirketten çıkma şartları oluşmuş ise davacının çıkma payı talep edip edemeyeceği, çıkma payı talep edebilecek ise çıkma payının ne kadar olduğu hususlarında rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir … tayin edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; davalı şirketin TTK 638.maddesinin 1.bendi gereğince Ana Sözleşmesinde çıkma ve çıkarılma hususunda bir hüküm olmadığı, TTK 638.maddesi 2.bendinde belirtilen haklı sebeplerin varlığında hükmüne uygun olarak bilgi ve belge verilmediği, ibraz edilmediği, şirketin sürekli zarar etmesine rağmen mevcut yönetici ortakların şirkete borç finansman katkısı sağlayarak şirketi borçlandırmaları ve mevcut yönetici ortakların şirkete borç finansman katkısı sağladıkları kaynağın, şirket faaliyetlerinin fatura düzenlenmeden mi açıktan kendi adlarına tahsilat yapılarak sağlanması ihtimali, haklı sebebin varlığını gösterdiği ve çıkma şartlarının oluştuğu, şirketin öz varlığının dava tarihi 06/04/2017 tarihi itibariyle -128.613,88 TL olduğu, şirket sermayesinin tamamen kaybedildiği, öz varlığın eksi değer olmasından dolayı ayrılma akçesi hesaplanmasının mümkün olmadığı, davalı şirketin 06/04/2017 tarihli mizanda pasif toplamı içinde dahil olan “331-ortaklara borçlar” hesabı tutarı 889.953,12 TL’yi dikkate almadan öz varlık hesaplaması yapıldığında aktif toplamının net: 1.036.296,07 TL, pasif toplamının net-1.164.909,95 – (-889.953,12) =- 274.956,89 TL olduğu, fark/öz varlık 761.339,24 TL olarak hesaplanmakta ve şirket sermayesinin fazlasıyla mevcudiyetini koruduğunun tespit edildiği, davacı …’ın 100.000,00 TL sermaye içindeki payının 9.000,00 TL olup %9 oranında olduğu, 761.339,24 TL varlığın %9’u olarak = 68.520,53 TL ayrılma akçesi olarak hesaplandığı, ayrılma akçesinin TTK 642.maddesine uygun olarak yapılması gerektiği, 06/04/2017 tarihli mizanda görülen “331.01.001-ortaklara borçlar” alt hesabının muavin defteri üzerinden yapılan incelemeler sonucunda ortaklar hesabı dikkate alınmadan hesaplama yapıldığı, söz konusu hesap muavin defterinde kayıtlı ödemeleri yapan mevcut yönetici ortak … ve …’un yaptığına dair belge ibrazında bulunulmadığı, ispat ve izaha muhtaç kaldığı, ticari defterlerde kayıtlı işlemlerin incelemesi sonucunda bir çok işlemin banka aracılığı olmadan ortaklar hesabı kullanılmak sureti ile gerçekleştirildiği, yapılan ödemelerin ortaklar tarafından davalı şirket banka hesabına yatırılması ve şirket hesaplarından ilgili ödemelerin yapılması gerekirken bu işlemlerin banka aracılığı olmadan gerçekleştirildiği, ayrıca yönetici ortaklar … ve …’un bu ödemeleri yapabilecek finans gücünü vergilendirilmiş kazanç ve/veya daha önceden mevcut başka bir kaynaktan temin edip etmediklerinin tespiti, mevcut yönetici ortakların şirkete borç finansman katkısı sağladıkları kaynağın, şirket faaliyetlerinin fatura düzenlenmeden mi açıktan kendi adlarına tahsilat yapılarak sağlanması ihtimali, davalı şirketin 12/05/2017 tarihinde verilmiş olan 2017 1.dönem geçici vergi beyannamesinde yer alan gelir tablosu kalemlerinde 46.187,14 TL brüt satış gelirine karşılık, 88.233,56 TL satılan hizmet maliyeti, 21.712,68 TL faaliyet giderleri sonucunda, oluşan 63.759,10 TL dönem zararı beyanı nedeniyle, şirketin sürekli zarar etmesine rağmen faaliyetini ortaklara borçlanarak sürdürmesinin ticari teamüllere aykırı olup, sosyal bir amaca yönelik ticaret yapılamayacağından şirket amacının kar elde edip sürekliliği sağlaması olduğundan, söz konusu dönem ve önceki dönemlerde beyan edilen zararların doğruluğunun izahı ve …Başkanlığı Vergi Müfettişleri tarafından incelenip araştırılması hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı vekiline, bilirkişi raporunda çıkma bedeli olarak tespit edilen 68.520,03 TL’nin şirket tarafından yada şirket ortakları tarafından ödenip ödenmeyeceği, davacıya ait hissenin satın alınıp alınmayacağı yada belirtilen miktarda sermaye indirimine gidilip gidilmeyeceği hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, ayrıca davalı şirkete ve diğer şirket ortaklarına meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş, davalı şirket tarafından 24/04/2019 tarihinde çıkma bedeli olarak 68.520,03 TL mahkememiz veznesine depo edilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalı şirketten kar payı alamaması, şirket dışında tutulması ve şirketin kayıt dışı faaliyet göstererek gelir elde etmiyormuş gibi kayden zarar ettirilmesi sebebiyle, davacının şirketteki ortaklıktan haklı nedenle çıkartılması istemli çıkma davasıdır. TTK’nun 638/2.maddesinde “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir” hükmü düzenlenmiş olup, anılan yasa hükmü ve mahkememizce yaptırılan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre davalı şirketin hesap muavin defterinde kayıtlı ödemelerin mevcut yönetici ortaklar … ve … tarafından yapıldığı dair belge ibrazında bulunulmadığı, birçok işlemin banka aracılığı olmadan ortaklar hesabı kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği, ödemelerin ortaklar tarafından davalı şirket banka hesabına yatırılması ve şirket hesaplarından ilgili ödemelerin yapılması gerekirken bu işlemlerin banka aracılığı olmadan gerçekleştirildiği, yönetici ortakların bu ödemeleri yapabilecek finans gücünü vergilendirilmiş kazanç veya daha önceden mevcut başka bir kaynaktan temin edip etmediklerinin tespiti, mevcut yönetici ortakların şirkete borç finansman katkısı sağladıkları kaynağın, şirket faaliyetlerinin fatura düzenlenmeden mi açıktan kendi adlarına tahsilat yapılarak sağlanması ihtimali, davalı şirketin 12/05/2017 tarihinde verilmiş olan 2017 1.dönem geçici vergi beyannamesinde yer alan gelir tablosu kalemlerinde 46.187,14 TL brüt satış gelirine karşılık, 88.233,56 TL satılan hizmet maliyeti, 21.712,68 TL faaliyet giderleri sonucunda, oluşan 63.759,10 TL dönem zararı beyanı nedeniyle, şirketin sürekli zarar etmesine rağmen faaliyetini ortaklara borçlanarak sürdürmesinin ticari teamüllere aykırı olduğu, sosyal bir amaca yönelik ticaret yapılamayacağından şirket amacının kar elde edip sürekliliği sağlaması olduğundan söz konusu dönem ve önceki dönemlerde beyan edilen zararların doğruluğunun izahı gerektiği, bu nedenle davacının davalı şirketten çıkma talebinde haklı olduğu, mahkememizce kabul gören bilirkişi raporuna göre her ne kadar şirket ticari defter ve kayıtlarına göre şirketin öz sermayesinin tamamen kaydedildiği, ancak davalı şirketin yönetici ortakları olan … ve Ceren Oğuz’a 889.953,12TL borçlu olduğu, ancak bu borcun ve kaynaklarının ticari defter ve belgeleri üzerinde ne şekilde oluştuğunun yönetici ve ortaklar tarafından ispat edilmediği, bu kapsamda esasen şirketin öz varlığının 761.339,24TL olarak hesaplandığı ve şirketin sermayesinin fazlasıyla mevcudiyetini koruduğu, davacı …’ın sermaye içindeki payının %9 olduğu, talep edebileceği çıkma payının 68.520,33TL olarak tespit edildiği, mahkememizce davalı şirkete söz konusu çıkma payının TTK 638 ve devamı maddeleri uyarınca mahkememize depo edilmesi için süre verildiği, davalı şirket tarafından verilen süre içerisinde davalı şirketin çıkma payının mahkememize depo edildiği, her ne kadar son celse davalı vekili tarafından vekaletnamelerini yeni aldığını belirterek dosyaya ve bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, çıkma payının doğru hesaplanmadığını ileri sürdüğü, HMK 77/3 ve 4 mad uyarınca yeni vekil atanmasının yada vekilin dosyayı incelememiş olması sebebiyle yargılamanın başka bir güne bırakılamayacağı, kaldı ki bilirkişi raporunun daha önceki celselerde davalı şirketin eski vekiline tebliğ edildiği (12/09/2018 tarihli celsede), ayrıca davalı vekilinin 10/04/2019 tarihinde vekaletnamesini yeni aldığını belirterek beyanda bulunmak üzere süre istediği, mahkememizce de bu tarihli celsede depo emrine karar verildiği, ancak bu tarihten son celse tarihine kadar davalı tarafın beyan sunmadığı, son celse sunduğu beyanların ve yeniden süre istemenin yargılamayı uzatmaya matuf sayıldığı, ayrıca davalı vekili tarafından son celse sunulan teknik mütalaanın da imzasız olarak sunulduğu, karar aşamasında bu şekilde bir teknik mütalaa sunulmasının yargılamayı uzatmaya matuf olarak mahkememizce değerlendirildiği anlaşılmakla; davacının davasının kabulü ile davacı …’ın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 727436 sırasında kayıtlı davalı şirketteki 9.000,00 TL nominal bedelli toplam sermaye içindeki 9.000/100.000 payı yönünden TTK 638.maddesi uyarınca davalı şirketten çıkmasına izin verilmesine, davacıya ait ayrılma akçesi davalı şirket tarafından dosyaya yatırıldığı anlaşılmakla çıkma akçesi olarak tespit edilen 68.520,53 TL’nin davacıya çıkma payı olarak ödenmesine, şirketten çıkan davacı ortağın çıkma payı şirket tarafından yatırıldığından ve şirket tarafından söz konusu payın diğer ortaklar tarafından kimin aracılığıyla yatırıldığı bildirilmediğinden davacı ortağın çıkma payı olarak iptal edilen payların sermaye eksiltilmek sureti ile sermayenin 91.000,00 TL’ye düşürülmek sureti ile şirketin devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davacı …’ın … Sicil Müdürlüğünün… sırasında kayıtlı davalı … ŞİRKET’indeki 9.000,00 TL nominal bedelli toplam sermaye içindeki 9.000/100.000 payı yönünden TTK 638.MADDESİ UYARINCA DAVALI ŞİRKETTEN ÇIKMASINA İZİN VERİLMESİNE,
2-Davacıya ait ayrılma akçesi şirket tarafından dosyaya yatırıldığı anlaşılmakla çıkma akçesi olarak tespit edilen 68.520,53 TL’nin davacıya çıkma payı olarak ödenmesine, (karar kesinleştiğinde)
3-Şirketten çıkan davacı ortağın çıkma payı şirket tarafından yatırıldığından ve şirket tarafından söz konusu payın diğer ortaklar tarafından kimin aracılığıyla yatırıldığı bildirilmediğinden davacı ortağın çıkma payı olarak iptal edilen payların sermaye eksiltilmek sureti ile sermayenin 91.000,00 TL’ye düşürülmek sureti ile şirketin devamına,
4-Karar kesinleştiğinde karardan bir örneğinin …Müdürlüğüne gönderilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 165,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 965,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”