Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/333 E. 2019/920 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/333 Esas
KARAR NO : 2019/920

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/04/2017
KARAR TARİHİ : 27/11/2019
YAZIM TARİHİ : 05/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisleri … ile …’ın … plaka sayılı araç ile 14/10/2016 tarihinde Kastamonu Şenpazar İlçesinden Cide İlçesi istikametine giderken, karşı yönden gelen ruhsat sahibi davalı…Şirketi, sürücüsü ise davalı … olan … plaka sayılı aracın sürücüsünün kusuru sebebiyle trafik kazası geçirdiklerini, kaza nedeniyle davacıların murislerinin vefat ettiğini, ayrıca …’nın aracındaki bir kişinin de yaralandığını, olayla ilgili … hakkında soruşturma başlatılarak akabinde İnebolu Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davacıların murislerinin vefat etmesi sebebi ile kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın sigortacısı olan davalı … AŞ’nin de sorumluluğu bulunduğunu, kaza sonrası davacılara tazminat ödemesi yapılması bakımından davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, ancak sigorta şirketi tarafından bu talebin reddedildiğini, vefat eden murislerin Kastamonu’da ikamet ettiklerini, …’ın emekli olduğunu, …’ın ise ev hanımı olduğunu, murislerin davacılara maddi ve manevi yardımcı olduklarını, aynı zamanda murislerin hayvancılık işiyle uğraştıklarını, yine bağ bahçe, sera ve bostan işiyle de ilgilendiklerini, davacıların murislerinin vefatı sebebiyle davacıların destekten yoksun kaldıklarını, maddi ve manevi zarara uğradıklarını, davalılarında işbu maddi ve manevi zarardan sorumlu olduklarını, anılan nedenlerle davacı… için 3.000,00 TL maddi ve 40’ar bin TL olmak üzere 80.000,0 TL manevi tazminat, davacı …n için 3.000,00 TL maddi ve 40’ar bin TL olmak üzere 80.000,00 TL manevi tazminat, davacı … için 3.000,00 TL maddi ve 40 ar bin TL olmak üzere 80.000,00 TL maddi tazminat, davacı… için 3.000,00 TL maddi ve 30’ar bin TL olmak üzere 60.000,00 TL manevi tazminat, davacı … için 10’ar bin TL olmak üzere 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı…ve …’nın kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygun en yüksek avans faizi ile yine davalı sigorta şirketi için sadece maddi tazminattan sorumlu olmak ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, diğer davalılar için maddi ve manevi tazminatların tamamından sınırsız olarak sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı…Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından istenen manevi tazminatın çok fahiş olduğunu, bu talebin manevi tazminatın asıl amacına aykırı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerektiğini ve bu durumun ispat edilmesi gerektiğini, ispat edilmeksizin destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, anılan nedenlerle davacıların davasının davalı şirket yönünden reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların destekten yoksun kalma tazimatı talep edebilmesi için davacıların bakım ihtiyacı içerisinde olmaları gerektiğini, davacılardan…’ın 1976 ve …n’ın …doğumlu olduğunu, her iki davacının da 18-22 yaşlarının üzerinde olduklarından emsal Yargıtay kararları uyarınca anne ve babalarının vefatı nedeniyle destek tazminatı talep etme haklarının bulunmadığını, yine davacılardan… ve…’ın murislerin torunları olduğunu ve murislerle birlikte yaşamadıklarından murislerin fiili desteği altında olmadıklarını, bu nedenle destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerini, ayrıca davacı …’ın da kaza tarihi itibariyle 18 yaşını doldurduğundan fiili destek durumunu ispat etmiş olsa bile tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, diğer davacı …’ın da (gelin) murislerin bakımı altında olmadığından tazminat talebinde bulunamayacağını, yine davacıların manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak davacılar ile yapılan görüşme sonrası davacılara toplam 120.000,00 TL manevi tazminat ödendiğini v e27/10/2016 tarihli ibraname düzenlendiğini, karşılıklı görüşme ve uzlaşma sonrası mutabakata varıldığından davacıların yeniden manevi tazminat talep etme haklarının olmadığını, anılan nedenlerle davacıların davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

CEVAP: Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle;14/10/2016 tarihinde ölümlü trafik kazasına karışan … plakalı aracın 16/02/2016-16/02/2017 bitim tarihleri arasında geçerli olmak üzere …numaralı … Şirketi adına ölüm halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına 310.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, işbu teminat miktarının kişiye ödenecek miktarı değil, davalı sigorta şirketinin şahıs başına azami teminat miktarını teşkil ettiğini, davacılar tarafından murislerinin vefatı sebebi ile yapılan başvuru sonucu hasar dosyasının açıldığını, yapılan değerlendirme sonucu talepte bulunan müteveffanın çocuklarının destek süresi dışında kaldığı anlaşıldığından tazminat ödemesinin yapılmadığını, yine manevi tazminat taleplerinin davalı sigorta şirketine yöneltilmesinin yasaya aykırı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin trafik poliçesinin teminatı kapsamında olmadığını, ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için davalı sigorta şirketinin dava konusu maddi tazminattan sorumlu olduğu düşünülse dahi, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, anılan nedenlerle davacıların davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacıların murisleri … ile …’ın vefatı sebebi ile davacıların destekten yoksun kalmasına dayalı maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline yönelik tazminat davasıdır.
Tarafların kusur durumunun tespiti bakımından dosyamız Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş olup, Adli Tıp Kurumu 15/10/2018 tarihli raporu ile davalı sürücü …’nın %100 oranında kusurlu olduğu, davacılar yakını sürücü …’ın kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir. Yine mahkememizce taraflara ait kusur durumu ile davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Makine Mühendisi … ve Aktüerya Uzmanı … tarafından sunulan raporda; … plaka sayılı kamyonet sürücüsü davalı …’nın %100 oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı kamyonet sürücüsü davacılar yakını maktul …’ın kusursuz olduğu, yine davacı taraf yakını müteveffa yolcu …’ın kusursuz olduğu, müteveffa … ile …’ın… doğumlu oğlu …’un 31/03/2002 tarihinde vefat ettiği, … doğumlu oğlu Bülent’in olay tarihinde 41 yaşında olduğu ve destekten yararlanma yaşını geçtiği ve… doğumlu kızı …’in de olay tarihinde 39 yaşında olduğu ve destekten yararlanma yaşını geçtiği, aynı zamanda evli olmakla eşinin desteğinden yararlandığı görüldüğünden, bu davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin Yargıtay yerleşik içtihatlarında belirttiği şartları taşımadığı ve yerinde olmadığı görüldüğünden hesaplama yapılmadığı, destekten yoksun kalma tazminatının salt miras yoluyla geçen bir hak değil, hali hazırda bir maddi desteğin varlığının gerekli olduğu, bu nedenle müteveffa … ile …’ın torunları … ve …’in sağlığında ara sıra yaptığı yardımları, düzenli ve sürekli değilse destekten yoksun kaldıklarını ileri süremeyecekleri, müteveffaların davacılar … ile …’e düzenli ve eylemli bir yardımının ispat edilemediği, bu hallerde davacılardan … ile …’in de destekten yoksun kalma tazminatı talepleri Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında belirttiği şartları taşımadığından yerinde görülmediğini ve hesaplama yapılmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilahare davacı vekili sunmuş olduğu 18/04/2018 tarihli dilekçe ile … yönünden maddi ve manevi tazminat taleplerinin neticelendiğini beyan etmiş, yine mahkememizin 02/10/2019 tarihli celsesinde davacı asil…; … tarafından önceki vekiline 120.000,00 TL, sonraki vekiline ise 100.000,00 TL manevi tazminata yönelik ödeme yapıldığı, ödemenin toplam olarak yapıldığı, ayrı ayrı ödeme yapılmadığını imzalı beyan etmiştir.
Yapılan yargılama, davacıların iddiaları, davalıların beyanları, ibraz edilen deliller, Adli Tıp Kurumu raporu, mahkememizce yaptırılan inceleme sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat davaları bakımından, her ne kadar davacılar tarafından murislerinin desteklerinden yoksun kaldığından bahisle maddi tazminat isteminde bulunulmuş iseler de, ölen her iki murisin de … yaşının üstünde oldukları, aktif olarak çalışmadıkları, destekten yoksun kaldıklarını iddia eden davacı…’ın … doğumlu, …’nın ise … doğumlu olduğu, her ikisinin de destek yaşını aşmış oldukları, davacı …’ın da murislerin gelini olduğu ve destek yaşını aşmış olduğu, diğer iki mirasçı … ve…’ın … ve … yılı doğumlu olduğu, bu iki davacının murislerin torunları oldukları, ancak murisler tarafından torunlara yapılan desteğin ara sıra yardım şeklinde olduğu, düzenli ve sürekli olmadığı, bu itibarla davacılar … ve …’in de destekten yoksun kaldıklarını ileri süremeyecekleri, esasen … yaşını geçmiş ve kendi ihtiyaçlarından fazla belirli bir kazanca sahip olmayan murislerin, torunlarına yaptığı yardımların hayatın olağan akışına göre ancak düzensiz ve ara sıra olduğu, nitekim davacılar tarafından söz konusu desteğin düzenli ve sürekli yapıldığına ilişkin iddiaların ispatlanamadığı, bu noktada dinlenen tanık anlatımları gözönüne alındığında da bu yardımların sürekli ve düzenli yapıldığına ilişkin mahkememize vicdani kanaat gelmediği, bu itibarla destekten yoksun kalmaya ilişkin davacıların maddi tazminat istemlerinin reddi gerektiği görülmüş, bu nedenle … dışındaki diğer davalılar yönünden açılan maddi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Ancak davacılar tarafından davalı … aleyhine maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açılmış ise de, davacılar vekili tarafından sunulan 18/04/2018 tarihli dilekçe ile davalı … yönünden maddi ve manevi tazminat taleplerinin neticelendirildiği, yine davacı asile… tarafından da davalı …’dan ödeme alındığı beyan edilmiş olmakla, bu davalı yönünden açılan maddi ve manevi tazminatlara yönelik davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden; davalı … tarafından davacılara, açılmış bulunan manevi tazminat davası kapsamında davacıların ilk vekiline 120.000,00 TL, sonraki vekiline ise 100.000,00 TL manevi tazminat ödemesinin yapıldığı, dolayısıyla davalı … tarafından tüm davacılara toplam 220.000,00 TL’lik manevi tazminat ödemesinin yapıldığı görülmüştür. Yapılan ödemenin her bir davacı için ne kadar ve ayrıca her bir davacı için ölen her bir murise isabet eden tazminat miktarının ne kadar olarak tahsil edildiği hususunda beyanda bulunmak üzere davacı vekiline süre verilmiş, davacı vekili tarafından ilk yapılan 120.000,00 TL’lik ödemenin 40.000,00 TL’sinin… için, 40.000,00 TL’sinin …n için 5.000,00 TL’sinin … için, 20.000,00 TL’sinin … için 15.000,00 TL’sinin… için, sonraki yapılan 100.000,00 TL’lik ödemenin ise 32.000,00 TL’sinin… için, 32.000,00 TL’nin …n için, 4.500,00 TL’sinin … için, 18.000,00 TL’sinin … için, 13.500,00 TL’sinin ise… için yapıldığı, dolayısıyla… için yapılan toplam manevi tazminat ödemesinin 72.000,00 TL, …n için yapılan toplam manevi tazminat ödemesinin 72.000,00 TL, … için yapılan toplam manevi tazminat ödemesinin 9.500,00 TL, … için yapılan toplam manevi tazminat ödemesinin 38.000,00 TL,… için yapılan toplam manevi tazminat ödemesinin 28.500,00 TL olduğu görülmüştür. BK 166.maddesi uyarınca borçlulardan biri ifa yada takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmiş ise bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olmaktadır. Bu kapsamda davalı … tarafından yapılan toplam 220.000,00 TL’lik manevi tazminat ödemesi sebebi ile diğer borçlularda bu nispette borçtan kurtulmuşlardır. Manevi tazminatın bölünmez niteliği dikkate alındığında ve yine davalı … tarafından her bir davacıya ödenen manevi tazminat miktarları gözönüne alındığında ve mahkememizce takdir edilecek/takdir edilen manevi tazminat miktarları davalı … tarafından yapılan ödemeden daha fazla olmayacağından, başka bir anlatım ile davalı … tarafından yapılan ödeme ile davacıların uğramış oldukları manevi zarar giderilmiş olduğundan tüm davacılar tarafından davalı … Şti’ne açılan manevi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, yine davalı sigorta şirketi yönünden de sigorta şirketi aleyhine hüküm tesis edebilmek için ilgili sigortalı aleyhine hüküm tesisi gerektiği, yukarıda belirtildiği üzere davacıların poliçe kapsamında kalan ve destekten yoksun kaldıklarına ilişkin sigortalı aleyhine verilebilecek bir karar bulunmadığından ve davacıların murislerinin desteğine sahip oldukları ispat edilemediğinden sigorta şirketi yönünden açılan davanın da reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tüm davacılar tarafından davalı … hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davaları yönünden dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Tüm davacılar tarafından davalılar … Şti ile davalı … AŞ’ye karşı açılan maddi tazminat davalarının ayrı ayrı subut bulmadığından REDLERİNE,
3-Tüm davacılar tarafından davalı … Şti’ne açılan manevi tazminat davası yönünden BKnun 166.mad uyarınca dava … tarafından yapılan ödemenin müteselsil sorumlu olan diğer davalıyı da ödeme oranında borçtan kurtaracağı, davalı … tarafından davacılara yapılan manevi tazminat ödemelerinin mahkememizce takdirine karar verilen / verilecek olan tazminat miktarlarını karşıladığı, bu yönü itibariyle bu davalı yönünden de davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.133,95 TL’den mahsubu ile bakiye 1.089,55 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği maddi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalı …Şti’ne ve … AŞ’ne verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği manevi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalı …Şti’ne verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”