Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/303 E. 2018/463 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/303
KARAR NO : 2018/463

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/03/2017
KARAR TARİHİ : 05/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı borçlu aleyhine … 34. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dava dosya icra takibi açıldığını, davalı borçlunun ödeme emrine itiraz etmiş olması nedeniyle iş bu davayı açtıklarını, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında ticari ilişkiden doğan bir borç mevcut oldğunu, davalının müvekkillinden mal satın aldığını ancak almış olduğu malın bedelini bu güne kadar ödemediğini, borçlunun 15.09.2015 tarihinde 18.313,13 TL’lik faturasına istinaden 8.000 TL ödeme yaptığını, geriye kalan 10.313,13 TL’nin ödenmediğini belirterek itirazın iptaline vaki huzurdaki davayı ikame etmiştir.
(2) Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde asıl alacağı 8.000 TL olarak belirtmiş olmasına rağmen asıl alacaklarını 10.313,13 TL olarak tespit edilmesi talebini kabul etmediklerini, davacının bu talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının 8.000 TL anapara, 274,19 TL işlemiş faiz talep ettiğinden temerrüt gerçekleşmediğinden faiz talep edilemeyeceğinden, faiz talebi yönündeki talebinin de reddine karar verilmesini, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, … 34. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Davacının iddiaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişi mali müşavir Bilge Gür’e tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 11.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu cari hesap alacağı, çay satış faturalarından oluştuğu, dava konusu alacağı oluşturan faturaların hizmet içeriği ile uyumlu olduğu, mal teslimlerinin irsaliyeli fatura ile yapıldığı, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2015-2016 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2016 tarihi itibariyle 10.313,13 TL defter ve kayıtlarında alacaklı olduğu, davalı şirketin davacı firma ile ilgili faturaları muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2016 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2016 tarihi itibariyle 10.313,13 TL defter ve kayıtlarında borçlu olduğu, davacı icra takip tarihinde alacağına yasal işlenmiş faiziyle birlikte talep ettiği bu alacağından ötürü icra takip tarihinden dava tarihine kadar faiz hesaplaması yapıldığı, bu nedenle, davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal, işlemiş faizi ile birlikte (10.313,13 TL fatura bedeli+549,17 TL işlemiş faiz = 10.862,30 TL9 (29.03.2017) 10.862,30 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Toplanan deliller ve yapılan bilirkişi incelemesi nezdinde takip konusu alacağın davalı adına tanzim edilen 18.313,13 TL’lik çay satışı faturasının ödenmeyen bakiye kısmıyla alakalı olduğu, gerek davacı gerekse davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında 18.313,13 TL bedelli faturanın işlenmiş olduğunun yapılan mali inceleme sonrası hazırlanan rapor dahilinde açıkça ifade edildiği, davalı yanın iş bu faturayı kendi defterinde işlemiş olmakla mal satışına dair teslimin yapılmış sayılmasının karine olarak kabulü gerektiği gibi süresi dahilinde faturadan kaynaklı 6102 Sayılı TTK 21/2 maddesince herhangi bir itiraz olmadığının anlaşıldığı, bu minvalde davacının sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirmiş olduğunun kabulü gerektiği, bunun yanında bilirkişi tarafından her ne kadar cari hesaptan kaynaklı bakiye borç miktarının 10.313,13 TL olduğu tespit edilmiş ve dava değeri de iş bu miktar üzerinden gösterilmiş ise de huzurdaki davanın alacak değil itirazın iptali davası olduğu, son celse zaptında davacı vekilinin HMK 31. maddesi dahilinde beyanı açıklattırılarak davaların itirazın iptali istemine müstenit olduğunun ifade edildiği, herhangi bir şekilde davanın ıslah edilmesi isteminin söz konusu edilmediği bu sebeple de icra dosyası kapsamında iptali istenilen alacak bedeliyle bağlı kalınması gerektiğinden ve takip öncesi davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığından fazlaya dair talebin reddine karar verilerek asıl alacak bedeli üzerinden iş bu bedele takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
A-Davalının … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 8.000,00-TL asıl alacak üzerinden işbu bedele icra takip tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden 1.600,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 546,48 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 136,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 409,62 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden davanın miktarı itibariyle AAÜT uyarınca 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; peşin harç, vekalet harcı, başvuru harcı, bilirkişi ücreti, posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 891,62 TL yargılama masrafından davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde (%77.57’lik oran üzerinden) 691,62 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(6)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden davanın reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 2.180 vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(7)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/04/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”