Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/288 E. 2019/474 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
STANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/288 Esas
KARAR NO : 2019/474

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/03/2017
KARAR TARİHİ: 29/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirketi temsilen …İrtibat Bürosu yetkilisi…arasında sac metal alımı konusunda devam eden sözleşme görüşmeleri sonunda 29/02/2016 tarihinde satıcı davalı tarafça e-mail yolu ile satılması onaylanan ticari emtia konusunda anlaşmaya varıldığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre davalının …’de üretilecek 20.000 mton HRC hadde ve galvanizlemeye uygun …cinsinde 345 usd/mt fiyat ile … ödeme şartlı, hedef Nisan ayında olmak üzere Mayıs 2016 içinde yüklenecek ve … limanında teslim edilecek, boron katkılı sıcak sac alımı konusunda sözleşmenin tüm esaslı unsurlarının müzakere edildiğini ve mutabakata varılarak alım-satım sözleşmesi yapılması konusunda anlaşıldığını, satış sözleşmesinin esaslı unsurlarından olan satılacak emtia ile bedeli konusunda varılan mutabakat sonrası satım konusu emtianın ikinci derecedeki yan noktalarına ilişkin satışa konu malların boyut dağılımı hakkında davalı tarafça davacı şirkete 02/03/2016 tarihinde e-mail gönderdiğini ve 03/03/2016 tarihinde ise fiyatların ciddi anlamda tırmandığından bahsettiğini, bundan sonra davacı şirkete davalı tarafça konu ile ilgili herhangi bir dönüş yapılmadığından davacı şirket yetkilisi tarafından 11/03/2016 tarihinde kendi sorumluluklarını yerine getirmek için siparişin karşılıklı anlaşılan şartlar ile kabul edilmesi, bu konuda gecikmeden oluşacak hakların saklı tutularak teslimatın ayrıntılarının beklendiğinin bildirildiğini, ancak davalı tarafından satım konusu emtianın yan unsurlarından ebat dağılımı konusundaki bildirimini yapmaması ve sözleşme görüşmelerine devam etmemesi karşısında davalıya …Noterliği’nin 18/03/2016 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak ihtarnameye davalı tarafından herhangi bir yanıt verilmediğini, davalının davacı şirkete yarattığı haklı güveni boşa çıkarması sonucu hammadde fiyatlarındaki artıştan davacı şirketin olumsuz etkilendiğini, davalı tarafın davacı ile taahhüt ettiği fiyattan mal tedariki konusunda sözleşme görüşmelerine girmeyerek davacı şirkete taahhüt ettiği fiyattan mal satmayı üstlenmemiş olsaydı davacı şirkette sözleşme görüşmelerindeki tarihte fiyatlardan mal tedariki yoluna gideceğini ve şimdiki gibi daha yüksek fiyattan mal almamış olacağını, davacı şirketin taraflar arasındaki sözleşme görüşmelerine ve sözleşmenin kurulacağına güvenerek gerçekleştirdiği yüklü sipariş alımları karşısında sorumluluklarını yerine getirmek için davalının taahhüt ettiği birim fiyattan daha yüksek bedelle hammadde alımı yaptığını, TK 109/b.maddesi gereği…’nin davalı firmayı Türkiye’de temsilen görüşme, yazışma ve işlemler yapması sebebi ile davalı firmanın sorumlu olduğunu, davalı firmanın TBK 116.maddesi uyarınca yardımcı kişilerin fiillerinden dolayı sorumluluk gereği davacı şirkete karşı sorumlu olduğunu, bu nedenle İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile belirsiz alacak davası mahiyetinde dava açtıklarını, ancak mahkemece belirsiz alacak davasının şartları oluşmadığından HMK 114-115 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiğini, anılan nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalının güven esası uyarınca sözleşme görüşmelerindeki kusurlu davranışından doğan sorumluluk gereği davacının uğramış olduğu zararın şimdilik 800.000,00 USD’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşme görüşmeleri sırasında davalının hiçbir kusurlu davranışı olmadığını, emtianın ebadına ilişkin nihai bir anlaşmaya varılamaması halinde sözleşmenin kurulamayacak olduğu bilincinde olan ve taraflar arasındaki iletişimi kendi kusurlu davranışlarıyla sürüncemede bırakan davacının iyi niyete aykırı şekilde dava açtığını, tarafların sözleşme görüşmelerine girerken sözleşmenin kurulamaması ihtimalini de göz önünde bulundurmaları gerektiği, irtibat bürosu çalışanı derin Talınlı’nın davalı şirketi bağlayıcı hukuki işlem yapmaya yetkili olmadığını, …’nın davalının irtibat bürosunda çalıştığını ve görevinin teknik destek, haberleşme ve bilgi aktarımı sağlamak olduğunu, davalıyı bir sözleşme için bağlama yetkisi bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacı tarafın zararı olduğu kabul edilse dahi, davacının ucu açık, afaki ve hiçbir somut delile dayanmayan tazminat talebinin reddi gerektiğini, davacının talebine konu zararının varlığını ve davalının neden dolayı sorumlu olması gerektiğini kanıtlayamadığını, anılan nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında sözleşme öncesi görüşmelerde, davalının kusurundan kaynaklı davacı tarafın uğradığı zararın tazminine yönelik tazminat davasıdır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir …, Dr.Öğr.Üyesi …ve Metalurji-Malzeme Yüksek Mühendisi …tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; … sorumluluğu çerçevesinde tazminatın hesaplanmasına karar verilmesi halinde dosya içeriğinde menfi tazminatın hesabına temel olacak bir bilgi ve belge tespit edilemediği, müspet tazminatın 1.520.000,00 USD olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş taraflarca rapora beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında sürdürüldüğü iddia olunan sac metal alımı konusunda yapılan sözleşme görüşmelerinde, davalı tarafın davacı tarafça 29/02/2016 tarihinde davalının e-mail yolu ile gönderdiği satış teklifini, davacının kabul ve onay vermiş olmasına rağmen, davalı tarafça sözleşmeye ve sözleşme öncesi yapılan görüşmelere aykırı olarak satış işlemini gerçekleştirmediği iddiası ile davacının uğradığı zararın, sözleşme öncesi görüşmelerde tarafların özenli ve dürüst davranma ilkelerine kusurlu olarak uymamaları veya diğer taraf nezdinde uyandırılan itimat ve güvene aykırılık nedeniyle verildiği iddia olunan zararın “…” sorumluluğu kapsamında tazminine yönelik tazminat davasıdır.
Davanın esasına girmeden önce, davalı şirketin Türkiye’de şirketinin bulunmayışı, acente veya yetkilisinin bulunmaması, bu kapsamda 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’na ve buna bağlı olarak Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliği hükümlerine tabi olması ve taraflar arasındaki sözleşme görüşmelerinin davalı şirketin …İrtibat Ofisi yetkilisi…aracılığıyla yürütülmüş olması gözönüne alındığında, İrtibat Ofislerinin hukuki niteliği üzerinde kısaca durmak gerekmektedir. 4875 sayılı Kanun’un Doğrudan Yabancı Yatırımlara ilişkin düzenlemeleri içermekte olup, 4875 sayılı Kanun’un 3.maddesi uyarınca yabancı yatırımcıların Türkiye’de doğrudan doğruya yatırım yapması serbest bırakılmıştır. Yine aynı yasada yapılacak bu yatırımların ne şekilde yapılacağı düzenlemiş, ilgili şirketlerin vergisel yükümlülükleri, kar dağıtımları, temettü, satış, tasfiye gibi işlemlere ilişkin düzenlemeler de yer almıştır. Ayrıca yasanın 3/h.maddesi uyarınca Türkiye’de şubesi bulunmayan yabancı sermayeli şirketlerin Türkiye’de irtibat büroları açabileceği düzenlemiş olup, bu konuda irtibat bürosu açma yetkisi müsteşarlığa bırakılmıştır. (Bakan Yardımcılığı). Gerek 4875 sayılı Kanun’un 3/h.maddesi ve gerekse bu kanun maddesine göre çıkartılan yönetmelik hükümleri göz önüne alındığında, Türkiye’de şubesi bulunmayan yabancı ülke şirketlerinin Türkiye’de ticari faaliyette bulunmamak kaydıyla irtibat bürosu açabilecekleri düzenlemiştir. Bu kapsamda davaya konu olayda davalı şirket adına…’nin davacı ile sözleşme yapma yetkisinin yada sözleşme görüşmeleri yapma yetkisinin bulunup bulunmadığını irdelemek gerekmektedir. TTK 103/1-b.maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez veya şubesi bulunmayan yabancı tacirler ad ve hesabına ülke içinde işlemde bulunanların, TTK 7.kısmında düzenlenen acentelik hükümlerine tabi olduğu düzenlenmiş bulunmaktadır….’nin gerek 4875 sayılı Kanun, gerekse TTK 103.maddesi uyarınca doğrudan doğruya sözleşme imzalama yetkisi olmasa da sözleşme görüşmeleri yada ön görüşmelerini yapma yetkisinin bulunduğu, bu kapsamda…’nin eylemlerinden kaynaklı özen yükümlülüğü kapsamında davacı bir zarara uğramış ise teorik olarak davalı şirketin Türkiye İrtibat Ofisi yetkilisi olan…’nin eylemlerinden dolayı davalının sorumlu olduğunu söylemek mümkündür. Bu kapsamda davalının,…’nin eylemlerinden davalı şirketin sorumlu olmadığı yönündeki iddialarına değer verilmemiş ve davanın esasına girilmiştir. Bu tespiti yaptıktan sonra sürdürülen görüşmelerin içeriğine girmek ve yapılan bu görüşmelerde davalı şirketin irtibat bürosu yetkilisi…’nin meydana gelen zarardan dolayı bir kusurunun bulunup bulunmadığını tespit etmek gerekmektedir. Bu kapsamda taraflar arasında (davalıyı temsilen…ile davacı şirket arasında) yapılan mail yazışmalarını incelemek gerekmiştir. Burada sözleşme görüşmelerinin kesilmesinde davalı şirket temsilcisinin kusurunun olup olmadığı ve bu kusurun haklı güven oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerekmektir. Taraflar arasındaki mail yazışmalarından, taraflar arasındaki görüşmelerin sözleşmenin sona erdirilip erdirilmediğine yetmediği, sözleşmenin esaslı unsurlarından taraflar arasında bir anlaşmanın bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Tarafların ilk görüşmelerde bor katkılı 20.000 metrik ton ifadesi üzerinde uyuştukları sabittir. Bir sözleşmenin kurulabilmesi için sözleşmenin esaslı unsurları üzerinde tarafların mutabık kalması ve uzlaşması gerekmektedir. Bor katkılı 20.000 metrik ton üzerinde taraflar anlaşmış olsa da bu ürünlerin ebat dağılımı konusunda taraflar arasında bir uyuşmanın yer almadığı mail yazışmalarından anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davacı çalışanı … tarafından 25/02/2016 tarihli 14:43’de gönderdiği e-mailde fiyat teklifi gönderilmiş ve bu fiyat teklifine saat 16:00’a kadar bağlı olduklarını belirten bir öneri sunmuşlardır. Bu teklifte ebatlar konusunda davacı tarafından bir bilgi verilmemiş, ebatların daha sonra bildirileceği, temel oranında 2 ml kalınlığında olacağı bildirilmiştir. Bu maile karşı davalı şirket irtibat bürosu yetkilisi…tarafından 29/02/2016 tarihinde saat 21:29’da gönderilen mailde ebat dağılımına ilişkin yarın Kore’de nihai onayı Çarşamba sabahı vereceğim şeklinde mail attığı görülmüştür….tarafından 02/03/2016 saat 15:28’de (Türkiye saati ile saat 15:28 olsa da Kore ile Türkiye arasında 6 saatlik saat farkı bulunduğundan çarşamba sabahı)…tarafından ebat dağılımı verilmiş, buna göre sipariş edilen ürünlerin 6400 mt 200 ml ve 1014 ml çapında olduğu, 700 mt’sinin 2.20 ml-2.50 ml x 1014 ml ebatında olduğu, 1400 mt’sinin 2.90ml-3.00 ml x 1014 ml ebatlarında olduğu, 11.500 mt’sinin ise 2.00 ml x 1214 ml ebatlarında olduğu belirtilmiş ve davalı şirket irtibat bürosu yetkilisi…tarafından ebat konusunda bir karşı teklif yapılmıştır. Davacı şirket yetkilisi … tarafından söz konusu maile karşılık aynı tarihte Türkiye saati ile 16:08’de yani …’nin mailinden yaklaşık 1 saat 20 dakika sonra verilen cevabi mailde kontrol edip geri bilgi verileceği, ancak belirtilen kalınlıkların kendileri için standart kalınlıklar olmadığı, özellikle 2.90-3.00 ml’lik kalınlıkların sıkıntı olabileceği belirtilmiş ve size en geç yarın dönüş yapmış oluruz şeklinde cevap verildiği görülmüştür. …’ın çektiği bu mail bir kabul beyanı değildir ve tarafların irade beyanları örtüşmemektedir. Yine bu mailden sonra davacı tarafça davalı şirket Türkiye ofisi temsilcisine bir sonraki gün yapılmış yeni bir öneri ve kabul beyanı yer almamaktadır. Tam tersine…’nin, davacının cevabını beklemeden tedarikçi… ile yapmış oldukları nihai görüşmelere istinaden ebatlar konusunda nihai tekliflerini şu şekilde “2.0 x 1014 7300 mt(81%), 2.2-2.5T x 1014 540 mt (6%), 2.9-3.0T x 1014 1170 mt (13%), 2.0×1214 8900 mt (81%), 2.2-2.5T x 1214 660 mt (6%), 2.9-3.0T x 1214 1430 mt (13%)” sunmuştur. Ayrıca…tarafından bu mail ile birlikte “maalesef şuanda fiyatlar ciddi anlamda tırmandığı için alokasyon almak çok zor ve bu proporsiyonlarla ebat dağılımını teyit etmek zorundayız. Eğer isterseniz aynı kalınlık oranları ile 1264ml eklenip, diğer genişliklerden eklenen tonaj düşülebilir. Bugün Kore ofis saatleri içerisinde üreticiye nihai teyidi vermemiz gerekiyor.” şeklinde bir uyarı mesajı göndermiş bulunmaktadır. Bu maile karşı davacı çalışanı … tarafından 03/03/2016 Türkiye Saati ile öğleden sonra saat 04:05 yani, 16:05’de nihai ebat dağılımı şeklinde yeni bir öneri sunulmuş ve sözleşme taslağı gönderilmesi istenmiştir. Burada belirtilen nihai ebatlarda şu şekildedir “2 x 1014 7300 mt, 2.20 x 1014 540 mt, 3 x 1014 1170 mt, 2 x 1214 8900 mt, 2.20 x 1214 660 mt, 3 x 1214 1430 mt” şeklinde bir öneri sunmuştur. Her iki tarafın bu son önerisini kıyaslayacak şekilde yan yana getirdiğimizde;

Davacının Teklifi / Davalının Teklifi / Fark
Boyutlar
Ağırlık
Boyutlar
Ağırlık
Boyutlar
(mm)
(mt)
(mm)
(mt)
(mm)
2.00 x 1014
7300
2.0 x 1014
7300
—-
2.20 x 1014
540
2.2-2.5T x 1014
540
0.30
3.00 x 1014
1170
2.9-3.0T x 1014
1170
0.10
2.00 x 1214
8900
2.0 x 1214
8900
—-
2.20 x 1214
660
2.2-2.5T x 1214
660
0.30
3.00 x 1214
1430
2.9-3.0T x 1214
1430
0.10
TOPLAM
20000
TOPLAM
20000

Tablodan da görüldüğü üzere, davalı şirket Türkiye temsilcisi…tarafından önerilen son icaba karşı davacı şirket tarafından verilen kabul beyanında dahi ton miktarı konusunda eşitlik bulunmaktaysa da sac kalınlıkları hususunda davacı tarafça kabul beyanı olarak aktarılan mailde dahi ebat konusunda farlılıklar bulunmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada dahi davacı tarafça önerilen ebatlar karşı tarafın icabını kabul değil, yeni bir icap oluşturmaktadır. Davalı şirket Türkiye Temsilcisi…tarafından 03/03/2016 Perşembe günü çekilen mailde bir gün önce davalı taraftan çekilen maile davacı taraf henüz cevap dahi vermeden fiyatların ciddi anlamda tırmandığı, bu nedenle alokasyon almanın çok zor olduğu ve ancak bu proporsiyonlarla ebat dağılımını teyit etmek zorunda olduklarını belirterek davacı şirketi uyarmış ve bir an önce cevap verilmesini talep etmiştir. Bizzat davacı iddialarından ve oluştuğu iddia olunan zarar miktarı dikkate alındığında belirtilen tarihlerde tüm dünyada sac fiyatlarında ani sert yükselişlerin olduğu, deyimi yerindeyse sac fiyatlarının günlük, saatlik ve hatta dakikalık ölçülerle yükseldiği anlaşılmaktadır. Davalının bu uyarısına rağmen ve daha önceki yazışmalarda davacı tarafça 1 saat 2 saat gibi süreçler içerisinde taraflar birbirine dönüş yapmış olmasına rağmen, davacının davalının Kore ofis saatleri içerisinde cevap verilmesini talep etmiş olmasına rağmen bu mailden yaklaşık 4,5-5 saat sonra davacı tarafça Kore ofis saatleri dolduktan sonra cevap vermesi dikkate alındığında sözleşme ilişkilerinin kesilmesinde kusurlu olan tarafın davalı şirket temsilcisi olmadığı, tam tersine davacı şirketin burada kusurlu olduğu değerlendirilmiştir. Gerek bilirkişi heyeti tarafından sunulan rapor içeriği, gerekse mahkememizce haricen internet ortamında yapılan araştırmalar dikkate alındığında belirtilen 2016 tarihlerinde Kore’deki çalışma sürelerinin daha uzun olduğu, daha sonra çalışma sürelerinin kısaltıldığı bilinen bir gerçektir. Yine her ne kadar davacı taraf ofis saatinin mesai saatinden daha kısa bir kavram olduğu, bu kapsamda davalı şirket temsilcisi…tarafından Türkiye saati ile 11:32 sırasında çekilen mailde dahi esasen Kore’deki mesai ve ofis saatlerini kapandığını ileri sürmüş ise de ve buna örnek olarak Adliye’de çalışan vezneleri örnek olarak göstermiş ise de; esasen bilinen bir gerçeklik gözönüne alındığında Resmi Kurumlardaki mesai saatlerinin (örneğin Türkiye’de) saat 17:00 gibi sona erdiği, özel şirketlerde ise mesai saatlerinin 18:00, 19:00 gibi saatlere kadar uzadığı ve ofis saati ibaresinin Resmi Mesai kavramından daha uzun bir süreyi kapsadığı, ancak davacı tarafından 03/03/2016 Türkiye saati ile saat 04:05’de geçilen mailde Kore’deki yerel saat itibariyle saatin 22:05 civarında olduğu, Kore’de fazla çalışmanın kabul edilmesi halinde dahi ofis saatlerinin yerel saatle en geç 20:00 civarlarında sona erdiği, bununda yaklaşık Türkiye saatlerine göre saat 14:00 civarlarına tekabül ettiği, dolayısıyla davacının söz konusu maile ve uyarıya rağmen 2,5-3 saatlik bir kabul verme süresi bulunduğu halde süresi içerisinde karşı tarafın teklifini kabul etmediği, bu nedenle artık davalının sunmuş olduğu öneriden kurtulduğu, söz konusu sözleşmenin yerine getirilmemesinde ve sözleşme öncesi görüşmelerdeki kusurun davalı şirkete değil, davacı şirkete ait olduğu anlaşıldığından davacının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 50.248,84 TL’den mahsubu ile bakiye 50.204,44 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 94.336,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 37,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya evrilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”