Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/277 E. 2019/269 K. 08.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/277
KARAR NO : 2019/269
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/03/2017
KARAR TARİHİ: 08/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …A.Ş.tarafından davalı şirkete satarak teslim edilmiş bulunan 505 nolu 29/01/2016 tarihli 111.489,70 TL bedelli, 537 nolu 31/01/2016 tarihli 37.205,10 TL bedelli faturalar muhteviyatı emtia bedellerinden kaynaklanan 148.694,80 TL alacağını tahsil edemediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davacı …’un kredi (ticari alacak) branşında faaliyet gösteren sigorta şirketi olduğunu, …’in davalı şirketten olan alacağını tahsil edememesi üzerine kredi sigortası poliçesi kapsamında poliçelisi şirkete 44.880,74 USD tazminat ödemesi yaparak ödediği kısım alacağa kanunen halef olduğunu, davacı …’in halen 10.502,58 TL alacağının ise ödenmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptali ile takibin devamına, %20.den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkiye, dava ehliyetine, alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle zamanaşımı defiinde bulunduklarını, davacılardan … şirketinin diğer şirkete alacağını halefiyet yolu ile devrettiğini 20/03/2017 tarihli dilekçeleri ile icra müdürlüğüne bildirdiğini, halef ve selefin aynı anda taraf olmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının davacılardan yanlızca biri tarafından açılması gerekirken her iki davacı yönünden açılmasının usulsüz olup, bu hususta davacılardan biri yönünden davanın taraf ehliyeti yokluğundan reddi gerektiğini, ayrıca ticari kişiliğe sahip olup olmadığını tespit edemedikleri …nin tüzel kişiliğinin bulunmaması halinde de bu yönüyle taraf ehliyeti yokluğu itirazında bulunduklarını, davacı tarafa bahsedildiği şekli ile bir borç bulunmadığını, davacının alacağın varlığını, fatura muheviyatının doğrulduğunu, bu muhteviyatın davalı şirkete teslim edildiğini ispat zorunluluğu bulunduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle taraf ehliyeti yönünde, kabul görmemesi hlinde esastan reddine, davacı yararına %20.den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELLİLER VE GEREKÇE;
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Üsküdar Vergi Dairesinden davalı şirkete ait BA formları getirtilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti ile tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmek suretiyle davacının davalıdan icra dosyasındaki borç miktarı kapsamında alacaklı olup olmadığının tespiti istenmiş, düzenlenen 05/06/2018 tarihli raporda; davacıların 2016 yılına ait ticari detferlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığı, bu nedenlerle davacıların ticari defterlerinin HMK.m.222 çerçevesinde davacılar lehine delil teşkil edeceği, davacı …’in ticari defter kayıtlarına göre davacının davalı taraf adına 29/01/2016 tarihli toplam 111.489,70 TL ve 31/01/2016 tarihli 37.205,16 TL.lik olmak üzere 2 adet fatura toplamı 148.694,86 TL.lik mal satışına istinaden temel fatura düzenlediği, davalı tarafa elektronik ortamda faturaları gönderdiği ve ticari deterlerine işlediği, davacının bu faturalara fiziki fatura düzenlenmesinde olduğu gibi TTK hükümleri çerçevesinde itiraz etme hakkı olduğu, dosyada davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı, … Vergi Dairesi tarafından gönderilen davalıya ait BA formlarının incelenmesinde, davalı tarafın davacı …’e ait 2 adet fatura ile KDV hariç 126.012,00 TL mal alışı yaptığının bildirildiği, KDV dahil tutarın 148.694,16 TL olduğunun hesaplandığı, davacı …’in ticari defter kayıt ve belgelerine göre 23/09/2016 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 148.694,86 TL alacaklı olduğu, davacı …’in diğer davacı … ile aralarında düzenlenmiş olan poliçeye istinaden davalı taraftan olan 148.694,16 TL .lik fatura alacağına karşılık diğer davacı sigorta şirketinden 24/10/2016 tarihinde 44.880,74 USD karşılığı 138.192,29 TL tazminat olarak tahsilat yaptığı, davacı …’in 24/10/2016 tarihinden itibaren davalıdan 10.502,57 TL alacaklı olduğu, davacı … ‘in davacı …’in davalıdan alacağı nedeniyle ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafa 44.880,74 USD karşılığı 135.016,21 TL ödeme yapmış olduğu, bu nedenle 135.016,21 TL alacaklı olduğu, … ‘in yapmış olduğu 44.880,74 USD ödeme karşılığı olarak ticari defterlerine 135.016,21 TL ödeme girdiği, davacı tarafın ise aynı tutar USD karşılığı 138.192,29 TL tahsilat girdiği, bu nedenle rakamların birbirini tutmadığı, 21/10/2016 ödeme tarihi itibarı ile TCMB merkez bankası kuruna göre 1 USD 3,0837 TL olup 44.880,74 TL.nin 138.398,73 TL yaptığı, davalı tarafın ticari defter kayıt ve belge ibraz etmediği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Davacı vekili 17/01/2019 tarihli celsede; dava değeri olan 148.694,80 TL.nin 10.502,58 TL.sini …, bakiye 138.192,29 TL.nin ise diğer davacı … adına talepte bulunduklarını beyan etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir…” hükmüne amirdir.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı …A.Ş.nin davalıdan 2 adet toplam 148.694,80 TL tutarlı fatura muhteviyatı emtia bedellerinden kaynaklanan alacağını tahsil edemediği, alacağın tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, davacının süresi içerisinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, davacı sigorta şirketi …şubesi tarafından sigortalısı …A.Ş.ye davalıdan olan alacağını tahsil edememesi üzerine 44.880,74 USD tazminat ödemesi yapıldığı, yapılan ihtarata rağmen davalı tarafın yerinde inceleme talebinde bulunmadığı gibi inceleme günü ticari defter ve kayıtlarını mahkemeye sunmadığı, bilirkişi tarafından davacıların delil vasfına haiz ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme ile, davacı …’in toplam 148.694,86 TL.lik 2 adet faturayı elektronik ortamda davalı şirkete gönderdiği ve defterlerine işlediği, davalı tarafından faturalara itiraz edilmediği, … Vergi Dairesi tarafından gönderilen davalıya ait BA formlarına göre de davalı şirketin davacı … şirketine ait 2 adet fatura ile KDV hariç 126.012,00 TL mal alışı yaptığı, KDV dahil tutarın 148.694,16 TL olduğu, davacının ticari defterlerine davalıdan olan alacağına karşılık olarak davacı sigorta şirketi tarafından 24/10/2016 tarihinde 138.192,29 TL tahsilat kaydı girdiği, davacının bu tarih itibarı ile davalıdan 10.502,57 TL alacaklı olduğu, davacı sigorta şirketinin ticari defter ve kayıtlarına davacı tarafa 44.880,74 USD karşılığı 135.016,21 TL ödeme kaydı girdiği, 21/10/2016 ödeme tarihli TCMB merkez bankası kuruna göre 44.880,74 TL.nin 138.398,73 TL yaptığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, davalının itirazında haksız olduğu ve alacak likit olduğu inkar tazminatının şartları oluştuğu anlaşılmakla 148.694,80 TL.nin %20 si oranında alacaklı lehine inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davalı İstanbul … İcra müdürlüğünün … Takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın; 148.694,80 TL üzerinden İPTALİNE, ( 6102 sayılı TTK’nın 1472/1 gereğince 138.192,29 TL’nin davacı … ŞUBESİ yönünden halefiyet, bakiye 10.502,57 TLnin ise davacı … A.Ş. Yönünden ), takibin bu miktarlar üzerinden devamına,
2-İİK 67/2 gereğince 148.694,80 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 10.157,34 TL nispi karar harcından peşin alınan 1.795,87 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.361,47 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 14.645,58TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.836,47 TL harç, 600 TL bilirkişi ücreti ve 123,40 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.559.87 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …