Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/267 E. 2019/28 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/267 Esas
KARAR NO : 2019/28
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/03/2017
KARAR TARİHİ: 16/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin mülkiyeti davalılardan … Şti’ne ait iken diğer davalı … Şti’ne devredilen, …Şti tarafından da …’e devredilen … Köyü 3826 parsel sayılı taşınmazda intifa hakkı sahibi iken, Rekabet Kurulu’nun 05/03/2009 tarih, …ve …sayılı kararlarına istinaden Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde 12/03/2009 tarihinde yayınlanan duyuru ile akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleriyle bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip ekinman, kredi, kira gibi ayni ve şahsi hakları içeren sözleşmelerin, rekabet yasağının süresini fiilen uzatakacak şekilde kullanılamayacağı, bu tür anlaşmaların varlığı halinde 5 yılı aşan süreler bakımından, 2002/2 Sayılı Tebliğ’de tanına muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının kamuoyuna bildirildiğini, bu çerçevede davalılar yönünden tesis edilen ilişkinin 5 yılı aşan kısmı geçersizlikle malul olduğunu ve başlangıçta kararlaştırılan süre için öngörülen ve geçrekleştirilen yatırımların karşılıklarının kullanılmayan süreye ilişkin kısımlarının iadesinin gündeme geldiğini, bu bağlamda davalılar aleyhine açılan alacak davasının yargılamasının İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden görüldüğünü ve mahkemece 05/03/2013 tarihinde “davanın kabulüne, 352.837,75 TL kullanılmayan dönem için intifa bedeli ve 149.558,74 TL bu bedelin işlemiş semeresi olmak üzere toplam 502.396,49 TL’nin intifanın terkin edildiği 27/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine”karar verildiğini, verilen kararın Yargıtay….Hukuk Dairesi’nin … Esas… Karar sayılı kararı ile davanın açıldığı tarihte davacının intifa hakkı devam etmekte olduğundan 28/09/2011 dava tarihi itibariyle de davacının intifa bedeli ve semereleri yönünden talep edilebilir bir hakkı bulunmadığından yerel mahkemece verilen kararın bozulmasına karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından Yargıtay bozma ilamına uyularak erken açılan davanın reddine karar erildiğini, Yargıtay bozma ilamı sonrası fiilen sona eren intifa hakkının tapu kaydı üzerinde de terkin edildiğini, bu bağlamda Yargıtay bozma ilamında belirtilen dava şartı eksikliğinin giderildiğini, davacı şirket tarafından tesis edilen ilişkinin 25/09/2026 tarihine kadar devam edeceği inancıyla 459.780,00 TL intifa ivazı ödemesi yapıldığını, taraflar arasındaki tesis edilen ilişkinin Rekabet Kurulu kararları doğrultusunda öngörülenden daha kısa sürmesi nedeniyle başlangıçta kararlaştırılan süre için öngörülen ve gerçekleştirilen yatırımların karşılıklarının kullanılmayan süreye ilişkin kısımlarının iadesinin gerektiği, anılan nedenlerle davacı şirketin intifa süresinin tamamını nazara alarak peşinen ödediği intifa ivazının, geçersiz ve davacı şirket tarafından kullanılamayacak intifa süresine karşılık gelen 352.837,75 TL kısmının davalıya yapılan ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalılardan müştekeren ve müteselsilen tahsiline, ayrıca söz konusu bedelin dava tarihine kadar davalılar yedinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde ve yine taşınmaz üzerindeki intifa hakkının süresinden 15 yıl önce hükümsüz hale gelmesinden dolayı davalıların elde ettiği tüm semerelerin ve davacı şirketin bu bedelden yoksun kalması sebebiyle uğradığı ekonomik kayıpların karşılığı 149.558,74 TL’nin KDV’si ile birlikte dava tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve…Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın intifa sözleşmesine dayanan sebepsiz zenginleşme davası olduğunu, davalılar ile davacı arasında sözleşme akdedilmediğini, intifanın terkininin 27/10/2011 tarihinde yapıldığını, TBK 82.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhalde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğradığını, davacının dava konusu alacağı geri isteme hakkı bulunduğunu öğrendiği tarihin 27/10/2011 olduğunu, bu tarihi iki yılı aşkın süreden sonra dava açıldığını, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, yine… Petrol’ün tapuyu diğer davalı … Petrol’den devraldığını, …’in de tapuyu… Petrol’den devraldığını, davalı …’in tapunun yeni maliki olduğunu, davalıların sözleşmesel ilişki ile hiçbir irtibatı bulunmadığını, intifa sözleşmesi gereği davacı tarafından yapılan ödemelerin diğer davalı … Petrol’e yapıldığını, anılan nedenlerle davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …Şti’ne usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı ile davalılardan …Şti arasında akdedilen, daha sonra davalı …Şti’ne devredilen ve bu davalıdan da davalı …’e devredilen … Parsel üzerine konulan intifa hakkının süresinden önce terkini sebebiyle kullanılmayan döneme tekabül eden intifa bedeli ile bu bedelin işlemiş semeresinin davalılardan tahsili amacıyla açılmış tazminat davasıdır.
Taraflar arasında görülen ve süre şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilen aynı nitelikteki İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…Esas … Karar sayılı dosyası celbedilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamı ve davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir Meryem Tüfekçi, İşletme Uzmanı Veli Uluçam ve Akaryakıt Uzmanı Emre Cengiz tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; davacı şirketin … yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222.maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirket tarafından davalı şirkete 15 yıllık intifa süresine karşılık 459.780,00 TL ödeme yapıldığı, intifa hakkının 27/10/2011’de terkin edildiği, davacı şirketin kalan süre için intifa bedeli olarak 343.565,83 TL talep edebileceği, semere takdir edilip edilmeyeceği hususunda nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere talep edebileceği işlemiş faizin (semeresi) 156.086,78 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; akaryakıt sektöründe faaliyet göstermek üzere akdedilen bayilik sözleşmesi kapsamında davacı şirketin, davalıların sırasıyla maliki oldukları … Köyü 3826 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 25/09/2006 tarihinde yirmi yıl süreyle intifa hakkı tesis etmiş olduğu sabittir. Söz konusu intifa hakkı (celbolunan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … Karar sayılı dosyası içerisinde mübrez Nazilli Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü yazı cevabından anlaşıldığı üzere) 27/10/2011 tarihinde … yevmiye numaralı işlem dahilinde terkin edilmiştir. Taşınmazdaki intifa yükünün dava tarihinden önce terkin edilmiş olması dikkate alınarak dava özel ön şartının yerine getirilmiş olduğu kabul edilmiştir. Öte yandan resmi akit tablosu sureti incelendiğinde söz konusu taşınmazın 459.780 TL bedel karşılığında davacı şirket tarafından davalılardan … lehine terkin işlemine tabi tutulduğu görülmektedir. Bedelsiz terkin söz konusu değildir. Bunun yanında Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas… Karar, … Esas 2016/5462 Karar sayılı bedelli ve bedelsiz terkin hallerine müsnet ayrıma yönelik ilamlarında da değinildiği üzere intifanın tabloda yazılı bedel karşılığında terkin edildiği ifade edilmekle söz konusu terkine yönelik bedelin lehine feragat işlemi tesis edilen davalı … tarafından davacıya ödendiğine yönelik herhangi bir ödeme belgesi bulunmamaktadır. Bu yönde bir iddiada söz konusu değildir. Bu minvalde intifa bedelinin ödendiği ispatlanamadığından Rekabet Kurumu’nun 05/03/2009 Tarihli kararı dahilinde süresinde önce terkin edilen intifa hakkına yönelik olarak bedelsiz kalan süre yönünden belirlenecek kısmın davacıya iadesi lazımdır. Ayrıca iş bu bedelin; taşınmazı intifa hakkıyla yüklü olarak tüm hak ve borçlarıyla birlikte satın almış olan malik konumundaki davalıların müşterek sorumluluğunda bulunduğunun da kabulü gereklidir. Davalı … vekilinin işlemin tarafı olmadıkları iddiasıyla bedelden sorumlu tutulamayacaklarına ilişkin itirazı bu nedenle yerinde görülmemiştir. Keza zamanaşımı defi de dava süresi dahilinde açıldığından kabul edilmemiştir.
Davacı intifa ivazının yanında iş bu bedelden yoksun kalındığından yola çıkarak elde edeceği ve mahrum kaldığını beyan ettiği semere karşılığı olarak 149.558,74 TL’nin de tahsilini talep etmektedir. Ancak bu istem yerinde görülmemiştir. Zira intifa süresi yirmi yıl üzerinden kararlaştırıldığı halde Rekabet Kurumu’nun 05/03/2009 Tarihli kararı ile terkin işlemine tabi tutulduğundan on beş yıllık kalan intifa süresine karşılık sebepsiz zenginleşme hükümleri dahilinde iyi niyetli zilyet konumunda olduğu kabul edilmesi gereken davalının bakiye bedelin işleyen semeresi yani faizinden sorumlu tutulamayacakları takdir edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespit nazarında 27/10/2011 tarihi itibariyle süresinden önce ödenebilecek intifa bedelinin 343.565,83 TL olarak hesaplandığı görülmekle iş bu miktarın 27/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine sair alacak isteminin ise reddine karar verilmesi gerektiği takdir edilerek neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL / KISMEN REDDİ ile, 343.565,83 TL’nin davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla 27/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 23.468,98 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 8.579,68 TL’nin mahsubu ile bakiye 14.889,30 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 8.579,68 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 26.563,95 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 15.456,45 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve… ‘ne verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 243,90 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.343,90 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1.602,88 TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”