Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/249 E. 2018/192 K. 14.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/249 Esas
KARAR NO : 2018/192
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14/03/2017
KARAR TARİHİ : 14/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, … Kooperatifinin 9 Ağustos 1996 yınıda kurulduğunu, davacılar … ve…’in ihyası istenen kooperatifin ortakları olduğunu, daalı İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun 11 Kasım 2014 tarihli 160927 sayılı yazıları ile ihyası istenen kooperatifin adresinin tespit edilememesi nedeni ile 6012 sayılı yasanın Geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edildiğinin bildirildiğini, ihyası istenen kooperatifin adresinin davacı ve yönetim kurulu üyesi olan … ve …’nın işyeri adresi olduğunu ve halen de bu adreste faaliyet gösterdiğini, …adresindeki bu işyerinde faal olduğunun da … Vergi Dairesinin yoklama fişinden belli olduğunu, muhtemelen sonradan adres tespitine gelen kişinin …’deki yoğun yıkımlar nedeni ile yandaki bina adresine gidip adres sorgulaması yaptığını, çünkü söz konusu adresin yan tarafındaki binanın o tarihlerde yıkıldığını, kooperatifin adına kayıtlı bir taşınmazı da buunduğunu ve halen aktif ve üzerinde gayrimenkul kayıtlı olduğundan yasal olarak resen sicilden silinmesinin mümkün olmadığını beyanla, telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması için ticaret sicil müdürlüğünün kararının kaldırılarak, … Kooperatifinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün, Türk Ticaret Kanunu 32.madde ve 34.madde hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün, ticaret siciline tescil konusundaki taleplerinin, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip, sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemediğini, nitekim bu hususun TTK m.32 ‘de “Sicil müdürü tescil için akaranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin emredici hükümlere ayrıkı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir. Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır”, denilmek suretiyle ifade edildiğini, buna göre yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verildiğini, aksi halde tescil talebini gerekçe göstererek reddettiğini, dava konusu olayda da Ticaret Sicil Müdürlüğü 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici 7. Maddesi ile “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketleri ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5.maddesi”, “6103 sayılı TTKnun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayeleri Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişiklği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğin 7.Maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, ayrıca müdürlüğün mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi/kooperatifi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, davalı müdürlüğün davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, Yargıtay kararları, ticaret sicil gazetesi, tapu kaydı, 24/06/2013 tarihli hazirun cetveli, … Vergi Dairesi yoklama fişi, ticaret sicil kayıtları, kooperetafin SGK kayıtları ve tahakkuk fişleri, işyeri bildirgesi, dönem bordro bilgileri celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiler SMMM … ve Kooperatif Uzmanı … tarafından tanzim olunan 21/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından mahkemeye sunulan sicil gazetelerin tetkikinde kooperatifin feshi ile ilgili tasfiye kararının alınmadığı ve 6103 sayılı TTKnun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 20/1 mad ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgair Tutarlara Yükseltilmesine ve Esas Sözleşmede Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğin 7.maddesi kapsamında “adres tespit edilemediği” gerekçesiyle, resen terkin kapsamına alınmasına karşın Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 16.maddesinin 2.fıkrasına göre davanın daacılar tarafından süresinde açılması ve kooperatif tüzel kişiliğinin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlanması gerektiğini, bu nedenle menfaati olanların tüzel kişiliğin ihyasını isteme hakkına sahip olduğunun, bu kapsamda bulunan Yargıtay kararlarının da birlikte değerlendirildiğinde, tüm takdir yetkisi mahkemeye ait olmak üzere kooperatifin ihyasında davacıların hukuki menfaatlerinin olduğunu, sadece adres tespit edilemediği hususunun kooperatifin resen terkin kapsamına alınmasına yeterli sebep oluşturmadığı kanaatinde olduklarını belirtmişlerdir. Bilirkişi raporu taraflara usulune uygun tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, ticaret sicil kayıtları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; sicilden terkinine karar verilen … Kooperatifi”nin 6102 sayılı yasanın Ek geçici 7. Maddesi uyarınca yeniden ihyasına yönelik ihya davası olduğu, gerek kooperatif ticaret sicil kayıtları ve gerekse dosya içeriğine celp olunan SGK ve vergi dairesi kayıtları incelendiğinde, kooperatifin sicil kaydının 6102 sayılı TTKnun Geçici 7.maddesi gereğince 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiği, kooperatif tarafından tasfiye konusunda herhangi bir kararın alınmadığı, ilgili vergi dairesi tarafından tutulan yoklama fişinde kooperafin halen faal olduğunun bildirildiği, SGK kayıtlarına göre de kooperatifin kanun kapsamında faaliyetlerine devam ettiği ve bir çalışanı olduğu, tapu kayıtlarına göre üzerine kayıtlı taşınmazı bulunduğu, mahkememizce yaptırılan inceleme sonucu tanzim olunan bilirkişi raporuna göre de kooperatifin faaliyetini sürdürmekte olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmekle, davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 351786 sırasında kayıtlı … Kooperatifinin 6102 sayılı yasanın ek geçici 7. madddesi uyarınca yeniden ihyasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1)-Davacının davasının KABULÜ ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 351786 sırasında kayıtlı … Kooperatifinin 6102 sayılı yasanın ek geçici 7. madddesi uyarınca YENİDEN İHYASINA,
2)-Karar kesinleştiğinde karardan bir örneğin gereği için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
3)-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90TL karar harcından peşin alınan 31,40TLnin mahsubu ile 4,50TL.nin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4)-İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun yasa gereği hasım olması nedeniyle ücreti vekalet ve yargılama giderleriyle sorumlu tutulmamasına, masraf ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5)-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı veya vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
Üye
Üye
Katip