Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/248 E. 2019/936 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/248
KARAR NO: 2019/936

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/03/2017
KARAR TARİHİ: 28/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … Oto Sigorta Poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın davalı şirket sorumluluğunda bulunan sitede sigortalı araç sahibinin ikametgahına girilmek ve aracın anahtarı alınmak suretiyle çalındığını, davalının meydana gelen hırsızlık olayında gereken tedbirleri almaması nedeniyle sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin sigortalısının 40.000,00-TL zararının olduğunun ortaya çıktığını ve bu bedelin 02/11/2016 tarihinde ödendiğini, daha sonra kolluk kuvvetlerince aracın hasarlı olarak bulunduğunu beyanla müvekkili tarafından ödenen aracın sovtaj değeri olan 26.789,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 13.211,00-TL’nin ödeme tarihinden (02/11/2016) itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; olayın … adresinde gerçekleşmesi nedeniyle yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davaya davalı sıfatıyla site yönetiminin de dahil edilmesi gerektiğini, davacının iddialarını ve taleplerini kabul etmediklerini, 19/07/2016 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayında … mraka bir aracın siteye geldiğini ve işbu aracın site sakinlerinin aracına benzemesi nedeniyle içeri alındığını, kısa bir süre sonra … şüpheli araçla peşpeşe çıkan …’in aracında bulunan kişiyi güvenlik personelinin tanıyamaması üzerine durumun kişiye bildirilmesi üzerine olayın hırsızlık olduğunun anlaşıldığını ve adli mercilere intikal ettirildiğini, İstanbul Anadolu CBS… Sor. Sayılı dosyasında müşteki olarak verilen ifadede site kameralarının bozuk olduğunun belirtildiği ve olayda kusuru olanın site yönetimi olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı… sigorta’ya yazılan müzekkere cevabı kapsamında sigorta poliçesi ve hasar dosyasının onaylı suretleri Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, makine mühendisi bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 26/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete kasko sigortalı … plakalı aracı çalan kimliği belirsiz kişilerin olayda %75 oranında asli – davalı şirketin ise %25 oranında tali kusurlu olduğunu, davacı şirketin davalıdan talep edebileceği toplam maddi zararın 3.302,75-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek 30/11/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporda tarafınca yapılan değerlendirmenin araçtaki hasarın oluşumunda kimlerin hangi oranda kusurlu olduğuyla sınırlı olduğunu ve aracın güvenli alandan çalınmasında kimlerin hangi oranda kusurlu olduğu yönünde hukuki değerlendirmenin uzmanlık alanı dışında olması nedeniyle bu konuda bir değerlendirme yapamayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(4)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, mevcut makine mühendisi bilirkişiye sigorta / hasar tespit uzmanı … ve güvenlik uzmanı …’da eklenmek suretiyle dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek 22/07/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davalının her nekadar dava dışı … site yönetiminin sorumlu olduğu yönünde beyanda bulunsa da dosyaya hizmet alım sözleşmesi örneğini sunmadığı gibi 5188 sayılı kanun ve uygulanmasına ilişkin yönetmelik gereği site yönetimine tahsis edilen güvenlik izin belgesi ve güvenlik personel kadro tahsisiyle ilgili İstanbul Valiliğinin kararının dosyada bulunmadığı anlaşıldığından dava dışı site yönetimine herhangi bir kusur izafe edilemediğini, dava dışı …’in ikamet ettiği konutun kapısını kilitlediği ve çalınan aracın kontak anahtarının işbu daire içinde muhafaza ederken sitenin güvenlik kameraları ve özel güvenlik personeli ile korunduğunu dikkate alarak kapalı otoparktaki aracın çalınmasıyla alâkalı kendisine bir kusur izafe edilemeyeceğini, Yargıtay 13. H.D’nin 2014/36303 E. – 2014/36012 K. 17/11/2014 sayılı ilamının “hırsızlık olayının gerçekleşme şekli dikkate alındığında davalı şirketin güvenlik hizmetine ilişkin site bahçesi ve açık alanlarındaki ortak kullanıma ayrılmış kısımlara izinsiz girişleri önleme yükümlülüğü kapsamında görevini yerine getirmemesi nedeniyle hırsızlık eyleminin gerçekleştiği ve davalının bu kapsamda sorumluluğunun kabulünün gerektiği” görüşüne bilirkişi heyeti olarak kendilerinin de katıldığını, davalının çalışanının olayın oluşmasında herhangi bir kastı olmasa bile aracın çalınmasında ağır ihmal ve kusuru bulunması nedeniyle davacının talep ettiği 13.211,00-TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihi olan 02/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; rücuen tazminat davasıdır.
6102 Sayılı TTK 1481- (1) maddesi uyarınca; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur.”
Davacı sigorta şirketinin kendi sigortalısına yaptığı ödeme nispetinde onun haklarına halef olduğu açıktır. Bu minvalde 6098 Sayılı TBK 49, 6102 Sayılı TTK 1401, 1409 ve 1472 maddeleri uyarınca tarafların kusur durumu ve oluşan gerçek hasar bedeli nispetinde rücu imkanı bulunduğu kabul edilmelidir.
Dosyaya sunulan ve bilirkişi heyeti nezdinde oluşturulan rapor dosya münderecatıyla uyumlu, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir niteliktedir. Raporun heyet tarafından oluşturulması önceki itirazların ayrıntısıyla değerlendirilmesi nedeniyle başkaca araştırmaya gerek duyulmamıştır.
Davacı sigortalısının hususi aracının özel güvenlik tarafından korunan sitenin otoparkından çalındığı, güvenlik hizmetinin 5188 Sayılı Yasa hükümleri kapsamında faaliyet gösteren davalı tarafından yürütüldüğü, dava dışı sigortalıya zararın artmasına neden olabilecek nitelikte kusur atfedilemeyeceği, davalı güvenlik firmasının yüklendiği işi profesyonelce ifa etmesi gerektiği halde
olayın meydana geliş şekli de dikkate alınarak site otoparkından hususi aracın çalınmasıyla neticelenen olayda tamamen kusurlu addedilmesi gerekip rücuen tazmin bedelinin gerçek zarar miktarıyla örtüştüğü de teknik açıdan ayrıca rapor edildiğinden davanın kabulü gerektiğinin takdiriyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
13.211,00-TL’nin 02/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 902,44 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 225,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 676,82 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 31,40 TL başvuru harcı, 225,62 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti, 102,60 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.264,22 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı HukukMuhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip

Hakim
¸

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “