Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/242 E. 2018/746 K. 04.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/242 Esas
KARAR NO : 2018/746
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 10/03/2017
KARAR TARİHİ : 04/06/2018
YAZIM TARİHİ : 05/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, 16/06/2016 tarihinde … İlçesinde müvekkili şirkete ait …plakalı araç ile davalı … şirketinin poliçe teminat altında olan … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkili şirkete ait aracın hasar gördüğünü ve … yetkili servisinde 4.803,84 TL tutarında onarımının gerçekleştirildiğini, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün %100 kusuru ile kazanın meydana geldiğini, bu hususun tramer kayıtlarında sigorta şirketinin mutabakatı neticesinde davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğunu, kaza sonrasında müvekkili şirketçe davalı … şirketine başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketinin talebi reddettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.803,84 TL tutarındaki ödenmeyen araç onarım bedelinin kaza tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalılardan … A.Ş vekili cevap dilekçesi ile, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, araç hasar zararı talebi için … nolu hasar dosyasının açıldığını, ödeme yapılabilmesi için davacı tarafından ibraname ve teslim, temlik, hasar beyannamesi beklenmekteyken işbu davanın açıldığını, zira müvekkili tarafından anlaşmalı servislere fatura ile birlikte ibraname ve teslim, temlik hasar beyannamesi karşılığında ödeme yapılabilmekte olup müvekkili şirketin ödeme yapmaya hazırken söz konusu belgenin zamanında gönderilmeyerek müvekkili şirketin ödeme yapmasının engellendiğini, davacının müvekkili şirkete sigortalısının kusurunun bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, aksi halde müvekkili şirketini dava konusu hasardan sorumluluğunu bulunmadığını belirterek müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve … ise davaya ilişkin herhangi bir cevap dilekçesi sunmamışlar, ön inceleme duruşmasına katılarak, açılan davayı kabul etmediklerini, araçlarının trafik sigortasının bulunduğunu, hasarın bu sigortadan karşılanması gerektiğini beyan etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı, tarafların sunmuş bulunduğu delil ve belgeler ile birlikte beyan ve itirazları, dava konusu kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ile birlikte dosya kapsamı taraflara ait kusur durumunun ve hasar miktarının tespiti hususunda Makina Mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin gerekçeli ve ayrıntılı raporu ile, 16/06/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacı … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davalı … şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, 16/06/2016 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline, alınan darbelere uygun olduğu, … plakalı… Kapı Marka/tip … model aracında 16/06/2016tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasar için derdest davaya konu ettiği ve davalının tazmin etmesini istediği toplam hasar tutarının (4.803,84 TL hasar tutarı x %100) 4.803,84 TL olduğu” tespit edilmiştir. Rapor davacı vekili ve davalı vekil ile diğer davalılara ayrı ayrı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Tarafların rapora karşı herhangi bir beyan veya itiraz dilekçesi sunmamış oldukları anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; meydana gelen trafik kazasında davacıya ait aracın uğramış olduğu hasarın tazminine yönelik tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, kusur sorumluluğu, kişinin kusuru ile zarara neden olmuşsa onu, yani o zararı gidermek yükümlülüğünde olması hali olarak tarif edilir. Bu tür sorumlulukta kusuru ile zarara sebebiyet vermekten söz edildiğinden kusurun yanında uygun illiyet bağı ve hukuka aykırılık ögelerinin de bulunması gerekir. 6098 sayılı TBK’nun 49. Maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Dolayısıyla haksız fiil nedeniyle sorumlulukta, dört unsur olan hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağının bulunması gerekir. Haksız fiil ile bir başkasına zarar veren kimse ancak kusurlu ise bu zararı tazminle yükümlüdür. Kusur hukukumuzda kast veya ihmal olmak üzere ikiye ayrılır. Hukuka aykırı sonucun istenmesi halinde kasttan söz edilir. Hukuka aykırı sonuç istenmemiş fakat şartların getirdiği tedbirler alınmamak, dikkat ve özen gösterilmemek suretiyle haksız sonucun doğmasına sebep olunmuşsa ihmalin varlığı kabul edilir ve yine gerçekleşen zararla sorumluluğu doğuran olay veya davranış arasındaki sebep – sonuç ilişkisi illiyet bağıdır. Yani meydana gelen zarar o fiilin sonucunda hasıl olmuş olmaktadır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirkete ait araca davalının sürücüsü olduğu ve diğer davalı … şirketine sigortalı bulunan … plakalı araçla, davacı şirkete ait olan … plakalı araca çarptığı, meydana gelen kazada davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, bu kaza sonrası davacıya ait araçta 4.803,84 TL hasar bedeli oluştuğu, aracın resimlerinin incelenmesi ve kazanın oluş şekli, gerekse davacı şirkete ait aracın sol ön kısmında oluşan hasarın niteliği dikkate alındığında, tamir faturasında belirtilen aracın sol ön kısımlarında meydana gelen hasarların söz konusu kaza ile uyumlu olduğu, dolayısıyla davacıya ait araçta meydana gelen kaza sebebiyle toplam 4.803,84 TL tutarında bir hasarın meydana gelebileceği anlaşıldığından, davacının davasının kabulü ile, 4.803,84 TL’nin davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 16/06/2016 tarihinden itibaren davalı …Ş yönünden ise dava tarihi olan 10/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, 4.803,84 TL’nin davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 16/06/2016 tarihinden itibaren davalı …Ş yönünden ise dava tarihi olan 10/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 328,15 TL nispi karar harcından peşin alınan 82,04 TL’nin mahsubu ile bakiye 246,11 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 82,04 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 188,10 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 970,14 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …