Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/226 E. 2018/99 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/226
KARAR NO : 2018/99
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sigortalısı…’e ait … plakalı aracın 31/12/2016 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi … tarafından davacıya temlik edildiğini, değer kaybının bağımsız eksper tarafından 2.950 TL olarak tespit edildiğini, ekspertizlik hizmeti nedeniyle de davacı tarafından 354 TL ücret ödendiğini, davalının sigortalısının müvekkili kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığını ve bunu tazminle yükümlü olduğunu, davalıya 14/02/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak herhangi bir cevap verilmediği gibi ödemede yapılmadığını, bu nedenlerle toplam 3.304 TL alacaklarının şimdilik 354 TL.si ekspertiz ücreti, 300 TL.si değer kaybı alacağı olmak üzere 654 TL.sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanununda yapılan değişiklik ile davacının uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli belgelerle birlikte davalı şirkete başvurması gerektiğini, kanun ile düzenlenen emredici nitelikteki özel dava şartını yerine getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesini, davacının temlik alacağı nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, sigortalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları ve davacının dayandığı değer kaybına ilişkin ekspertiz raporunun ve fahiş olarak belirlenen değer kaybı bedelini kabul etmediklerini, talep edilen ekspertiz masrafının yargılama giderleri ile birlikte hüküm altına alınması gerektiğini, ayrıca talep edilen ücretin yüksek olup makul oranı aştığını, davacının faiz başlangıç tarihine ve faiz oranına ilişkin taleplerini kabul etmediklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketinden poliçe ve hasar dosyasının sureti getirtilmiştir.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 13/09/2017 tarihli raporda özetle; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü… yönetimindeki … plaka sayılı kamyonet ile gündüz vakti karlı havada seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, hava şartlarını, aracının özelliklerini ve yol özelliklerini dikkate alarak yeterli ve gerekli tedbirleri alabilecek şekilde seyrine özen göstermediği, sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı istikamet yol bölümüne geçtiği ve … plaka sayılı otomobilin sol yan arka kısımlarına çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşılmış olup, araçların konumları ve hasar durumları da dikkate alındığında dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda %100 kusurlu olduğu, davacı taraf sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı otombil ile gündüz vakti iki yönlü yolda seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde karşı istikametten gelen … plaka sayılı kamyonetin kayarak aracına çarpmasını takiben, çarpmanın etkisi ile seyir dengesinin bozularak yol kenarındaki kar yığınına çarpması sonucu karıştığı olayda olayı önlemek bakımından alabileceği herhangi bir önlemi bulunmadığından kusursuz olduğu, geçerli bir temlik sözleşmesi olup olmadığının tespiti için 5391 yevmiye nolu vekaletnamenin okunaklı bir suretinin dosyaya ibrazı gerektiği, trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, … plaka sayılı otomobilin 31/12/2016 tarihinden öncesine ait çeşitli tarihlerde 11 adet kaza kaydının bulunduğu, serbest piyasa koşullarında 2.el piyasa rayiç değerinin 65.000 TL civarında olabileceği, aracın sigortasının başlangıç ve bitiş tarihi, modeli, hasar geçmişi ve niteliği, kazaya ait hasar fotoğrafları, ekspertiz raporundaki hasar kalemlerinin şekli, değişen parça sayısı, işçilik skalasındaki kalemlerin niteliği, çeşitli tarihlere ait 11 adet kaza kaydının bulunduğu ve diğer tüm veriler teknik olarak değerlendirilidiğinde dava konusu … plaka sayılı araçta 31/12/2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle değer kaybı oluşabilme şartlarının oluşmadığı, bu nedenle değer kaybı hesaplaması yapılmasının mümkün olmadığı, geçerli bir temlik sözleşmesinin olduğunun kabulü halinde ekspertiz ücretinden davalı … şirketinin sorumluluğu bulunduğu, 27/02/2017 tarihinde temerrüt gerçekleşmiş olduğu belirtilmiştir.
Dava; Kusurlu eylem neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası kapsamında araçta meydana gelen değer kaybının sigorta poliçesi kapsamında tazmini ve haricen yaptırılan ekspertiz ücreti istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 1401 vd maddeleri sigorta hukukuna ilişkindir. Buna göre ” Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir… Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” hükümlerine amirdir.
Yine 6100 sayılı HMK’nın “YARGILAMA GİDERLERİNİN KAPSAMI” başlıklı 323. Maddede yargılama giderlerinin hangi kalemlerden oluştuğu belirtilmiştir. Buna göre; Yargılama giderleri şunlardır: a) Celse, karar ve ilam harçları. b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri. c) Dosya ve sair evrak giderleri. ç) Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler. d) Keşif giderleri. e) Tanık ile bilirkişiye ödenen ücret ve giderler. f) Resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler. g) Vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hâkimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu hâlde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri. ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti. h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler.” oluşmaktadır.
Trafik kazası sonrası araçlarda oluşan değer kayıplarının sigorta poliçesi kapsamında kaldığı ve sigorta şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, sigortacı tarafından zararın tazminin gerektiği noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uygulamada zararın tespiti yönünden yaptırılan ekspertiz ücretine ilişkin taleplerin ise bazı davalarda harçlandırılarak dava değerine eklenmek suretiyle talep edildiği, bazı davalarda ise ekspertiz ücreti talebinin harçlandırılmaksızın yargılama gideri olarak talep olunduğu görülmektedir. Harçlandırılan talepler yönünden talebin kabul yada reddi halinde yargılama gideri vekalet ücretinin değerlendirilmesi noktasında etkili olduğu izahtan varestedir. Yukarıda izahı yapılan yasal mevzuat dikkate alındığında TTK 1426. Maddesi ‘Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır’ hükmine amir ise de davacının bu talebinin makul olup olmadığının her bir dava yönünden ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husustur. Özellikle seri halde açılan harici temliklere dayalı davalarda usulen ekspertiz incelemesi yaptırmış olmasına rağmen bu incelemedeki tespitlere göre sigortadan talepte bulunmayan ve dava açarken de belirsiz alacak davası şeklinde göstermelik değerler üzerinden talepte bulunulması halinde davacının yapmış olduğu masrafın makul ve gerekli bir gider olarak değerlendirilemeyeceği, ekspertiz tespitlerini dikkate alarak talepte bulunulması halinde bunun makul gider olarak kabulünün gerektiği, kanun metninde yer alan ‘..faydasız kalmış olsalar bile..’ ifadesi kapsamında bu durumun değerlendirilemeyeceği izahtan varestedir. Yine bu yöndeki taleplerin yargılama gideri olarak kabulü yukarıda izahı yapılan HMK düzenlemesi gereği mümkün değildir. Yapılan masraf resmi bir tespit olmadığı gibi yargılama sırasında yapılan bir gider de değildir. Dolayısıyla yargılama giderleri içerisinde de kabulü mümkün değildir. Sonuç olarak ekspertiz ücretine yönelik taleplerin yargılama gideri olarak değerlendirilemeyeceği, makul gider olarak kabulü için de ekspertiz tespitlerinin dava açılısında miktar olarak baz alınıp alınmadığının değerlendirilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından temlik edene ait araç sahibince usulüne uygun olarak düzenlenmiş olan vekaletnamenin dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı vekili dosyanın başka bir bilirkişi heyetine tevdiini talep etmiş ise de düzenlenen raporun dosya kapsamına uygun denetime elverişli olduğu anlaşılmakla bu yöndeki talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı vekili tarafından davalının sigortalısı…’e ait … plakalı aracın 31/12/2016 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarpması nedeniyle …’e ait araçta değer kaybı oluştuğu, değer kaybı alacağının araç sahibi tarafından davacıya temlik edildiğini beyanla yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda tespit edilen değer kaybı alacağı ve ekspetriz ücreti olmak üzere şimdilik toplam 654 TL talep edilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile yapılan değerlendirmede aracın daha önce 11 adet kazaya karıştığı bu nedenle meydana gelen kaza nedeniyle değer kaybı oluşabilme şartlarının oluşmadığı, değer kaybı hesaplaması yapılmasının mümkün olmadığının tespit edildiği yine ekspertiz masrafına ilişkin talebin harçlandırıldığı dava değerine eklenmek suretiyle davanın açıldığı yukarıda açıklandığı üzere bu yöndeki talebin makul gider olarak kabulünün mümkün olmadığı yargılama gideri olarak da değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan 4,50 TL daha harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/2 maddesi gereği hesaplanan 654,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸