Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/225 E. 2018/96 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/225
KARAR NO : 2018/96
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sigortalısı …’ya ait … plakalı aracın 14/05/2016 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini,…plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi tarafından davacıya temlik edildiğini, değer kaybının bağımsız eksper tarafından 2.500 TL olarak tespit edildiğini, ekspertizlik hizmeti nedeniyle de davacı tarafından 354 TL ücret ödendiğini, davalının sigortalısının müvekkili kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığını ve bunu tazminle yükümlü olduğunu, davalıya 14/02/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak herhangi bir cevap verilmediği gibi ödemede yapılmadığını, bu nedenlerle toplam 2.854 TL alacaklarının şimdilik 354 TL.si ekspertiz ücreti, 300 TL.si değer kaybı alacağı olmak üzere 654 TL.sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanununda yapılan değişiklik ile davacının uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli belgelerle birlikte davalı şirkete başvurması gerektiğini, kanun ile düzenlenen emredici nitelikteki özel dava şartını yerine getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesini, davacının temlik alacağı nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, sigortalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları ve davacının dayandığı değer kaybına ilişkin ekspertiz raporunun ve fahiş olarak belirlenen değer kaybı bedelini kabul etmediklerini, talep edilen ekspertiz masrafının yargılama giderleri ile birlikte hüküm altına alınması gerektiğini, ayrıca talep edilen ücretin yüksek olup makul oranı aştığını, davacının faiz başlangıç tarihine ve faiz oranına ilişkin taleplerini kabul etmediklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş düzenlenen 13/09/2017 tarihli raporda özetle; davacı taraf sürücüsü … yönetimindeki…plaka sayılı kamyonet ile gündüz vakti yerleşim yerinde seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını ve kavşak özelliklerini de dikkate alarak kontrollü şekilde seyrine özen göstermediği ve istikametine göre sağ taraftaki sokağı takiben gelerek kavşağa giren … plaka sayılı araca geçiş hakkını vermediği anlaşılmış olup, olay mahallindeki araçların istikameti ve olay mahallinini dört yönlü kontrolsüz kavşak olduğu da dikkate alındığında, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda %75 oranında kusurlu olduğu, davalı tarafa sigortalı … plakalı araç sürücüsü …yönetimindeki … plaka sayılı araç ile gündüz vakti seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde yeterli ve gerekli kontrolü yapmadan kontrolsüz şekilde kavşağa girdiği, istikametine göre sol taraftan sokağı takiben gelerek kavşağa giren…plaka sayılı kamyonet sürücüsünün seyir durumunu da dikkate alarak etkili tedbir almadığı anlaşılmış olup, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda %25 oranında kusurlu olduğu, alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmadığı, temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan …’ın şekil şartına uyarak yaptığı temliğin geçerli olduğu, trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin…plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, değer kaybı tespiti ile ilgili 02/02/2017 tarihli 354 TL tutarlı fatura fotokopisinin dosyada bulunduğu, bu bedelden sigorta şirketinin sorumlu olduğu, dava konusu araçta 1.500 TL değer kaybı meydana gelebileceği, davacı tarafın aracında meydana gelen 1.500 TL değer kaybının %25’i olan 375 TL.den davalı tarafın sorumlu olduğu, 27/02/2017 tarihinde temerrüt gerçekleşmiş olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettikleri 654 TL alacak taleplerini ıslah ederek 375 TL değer kaybı tutarının ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden , kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, ekspertiz ücreti masrafı olarak 354 TL.nin yargılama gideri olarak davalı tarafından davacıya ödenmesine şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Dava; Kusurlu eylem neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası kapsamında araçta meydana gelen değer kaybının sigorta poliçesi kapsamında tazmini ve haricen yaptırılan ekspertiz ücreti istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 1401 vd maddeleri sigorta hukukuna ilişkindir. Buna göre ” Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir… Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” hükümlerine amirdir.
Yine 6100 sayılı HMK’nın “YARGILAMA GİDERLERİNİN KAPSAMI” başlıklı 323. Maddede yargılama giderlerinin hangi kalemlerden oluştuğu belirtilmiştir. Buna göre; Yargılama giderleri şunlardır: a) Celse, karar ve ilam harçları. b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri. c) Dosya ve sair evrak giderleri. ç) Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler. d) Keşif giderleri. e) Tanık ile bilirkişiye ödenen ücret ve giderler. f) Resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler. g) Vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hâkimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu hâlde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri. ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti. h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler.” oluşmaktadır.
Trafik kazası sonrası araçlarda oluşan değer kayıplarının sigorta poliçesi kapsamında kaldığı ve sigorta şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, sigortacı tarafından zararın tazminin gerektiği noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uygulamada zararın tespiti yönünden yaptırılan ekspertiz ücretine ilişkin taleplerin ise bazı davalarda harçlandırılarak dava değerine eklenmek suretiyle talep edildiği, bazı davalarda ise ekspertiz ücreti talebinin harçlandırılmaksızın yargılama gideri olarak talep olunduğu görülmektedir. Harçlandırılan talepler yönünden talebin kabul yada reddi halinde yargılama gideri vekalet ücretinin değerlendirilmesi noktasında etkili olduğu izahtan varestedir. Yukarıda izahı yapılan yasal mevzuat dikkate alındığında TTK 1426. Maddesi ‘Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır’ hükmine amir ise de davacının bu talebinin makul olup olmadığının her bir dava yönünden ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husustur. Özellikle seri halde açılan harici temliklere dayalı davalarda usulen ekspertiz incelemesi yaptırmış olmasına rağmen bu incelemedeki tespitlere göre sigortadan talepte bulunmayan ve dava açarken de belirsiz alacak davası şeklinde göstermelik değerler üzerinden talepte bulunulması halinde davacının yapmış olduğu masrafın makul ve gerekli bir gider olarak değerlendirilemeyeceği, ekspertiz tespitlerini dikkate alarak talepte bulunulması halinde bunun makul gider olarak kabulünün gerektiği, kanun metninde yer alan ‘..faydasız kalmış olsalar bile..’ ifadesi kapsamında bu durumun değerlendirilemeyeceği izahtan varestedir. Yine bu yöndeki taleplerin yargılama gideri olarak kabulü yukarıda izahı yapılan HMK düzenlemesi gereği mümkün değildir. Yapılan masraf resmi bir tespit olmadığı gibi yargılama sırasında yapılan bir gider de değildir. Dolayısıyla yargılama giderleri içerisinde de kabulü mümkün değildir. Sonuç olarak ekspertiz ücretine yönelik taleplerin yargılama gideri olarak değerlendirilemeyeceği, makul gider olarak kabulü için de ekspertiz tespitlerinin dava açılısında miktar olarak baz alınıp alınmadığının değerlendirilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen gerekçeli ve denetime uygun bulunan dosya kapsamıyla uyumlu bilirkişi raporuna itibar edilmiş, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı … nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın 14/05/2016 tarihinde %25 kusurlu olarak dava dışı temlik eden adına kayıtlı…plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası neticesinde araçta 1.500 TL değer kaybı oluştuğu, kusur durumu dikkate alındığında davalının meydana gelen değer kaybının 375 TL’lik kısmından poliçe kapsamında sorumlu olduğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, ekspertiz masrafına ilişkin talebin harçlandırılmadığı yukarıda açıklandığı üzere bu yöndeki talebin yargılama gideri olarak da değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla bu yöndeki talep yargılama gideri hesabında dikkate alınmaksızın miktar yönünden kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 375,00 TL nin 27/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan 1,50 TL daha harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.357 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸