Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/219 E. 2018/484 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
ESAS NO : 2017/219
KARAR NO : 2018/484
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …Şti.ile davacı banka arasında 27/11/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi Sözleşme Öncesi Bilgilendirme Formu ve Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve diğer davalı…’nın bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, imzalanan sözleşme uyarınca davalı borçlulara Kredili Mevduat Hesapları tahsil edildiğini, davalılara kullandıkları kredilerden kaynaklanan borçları nedeniyle …Noterliğinin 05/09/2016 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarnamesi gönderilmiş ise de bir sonuç alınamaması üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile 8.280,77 TL talep edildiğini, davalıların yaptığı itiraz sonucu takibin durduğunu, bu nedenlerle davalılardan…’nın kısmi itirazı ile diğer davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, itiraz olunan kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… cevap dilekçesinde özetle; borcun kendisi ile ilgisi olmadığını, davalı … Şti.ye verilen kredinin tamamen bu şirkete verildiğini, şirketin %80.ini aktifiyle pasifiyle …’a sattığını ve ticaret sicil gazetesinde de yayınlandığını, alacak ve borcun satın alana ait olduğunu, tamamen Rönesans şirketinin borçlu olduğunu, attığı imzanın şahsını değil şirketi bağladığını, bankaların şirketlere vermiş olduğu kredilerin o şirketleri bağladığını, borcun %20.sini ödemek kaydıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Şti.adına çıkartılan davetiye iade olunmuş, …kaydı dosya içerisine alınmış, davalıya dava dilekçesi bu adres itibarı ile tebligat kanunun 35.maddesi uyarınca tebliğ olunmuş, davalı tarafıdan herhangi bir cevap verilmemiş, duruşmalara katılım olmamıştır.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 27/11/2017 tarihli raporda; davacı banka ile davalı asıl boçrlu şirket arasında imzalanan 27/11/2014 tarih ve 200.000 TL limitli GKS.yi davalı borçlu…’nın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, sözleşmede kefillerin sorumluluğunun detaylarına yer verildiği, davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan nakit ve gayri nakit kredilerden…’nın kefalet limitlerinde ve kendi temerrüdünden de sorumlu olduğunun mütalaa edildiği, davacı bankanın davalı asıl borçluya kullandırılan kredilerle ilgili kredi kredi hesaplarının kat edilerek asıl borçlu ve kefilere kat ihtarı keşide edildiği, sözleşmede taraflar arasındaki ihtilaflarda bankanın ticari defter ve kayıtları, bilgisayar kayıtları, bilgisayar çıktıları vb.kayıtlarının delil olacağının kabul edildiği, taraflar arasındaki ihtilafların çözümünde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, müşteri ve kefillerin Genel Kredi Sözleşmesinde belirlenen adreslerine yapılacak her türlü tebligatın kendilerine yapılmış sayılacağı ve adreslerin yasal ikametgah olarak belirlendiği, adres değişikliklerinin noter aracılığı ile yapılmaması halinde belirtilen adreslere yapılacak tebligatlar tebliğ edilememesi durumunda muhtarlığa yapılacak tebligatların kendilerine yapılmış sayılacağının kabul edildiği, alacaklı banka tarafından borçluların bilinen adreslerine keşide edilen hesap kat ihtarı ve eki hesap özetlerinin, aslı borçlu şirketin bilinen adresten taşındığı ve yeni adresinin bilinmediğinden 07/09/2016 tarihinde iade edildiği, diğer davalı…’ya 07/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, ilgili noterin şerhinde tespit edildiği, sözleşmenin X-Diğer Hükümler başlığı altında Tebligat alt başlıklı X-4 nolu maddesi gereğince, sözleşmede belirlenen kanuni ikametgah adresine gönderilen ihtarnamenin davalı asıl borçlu şirkete 07/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağının mütalaa edildiği, buna göre davalı / borçluların ihtarnamede verilen 24 saatlik mehil süresi ilave edilerek bulunan 09/09/2016 tarihinde asıl borçlu şirket ve diğer davalı borçlu…’nın temerrüde düştüğü kanaatine varıldığı, davacı bankanın 24/11/2016 takip tarihi itibarı ile 8.100,37 TL asıl alacak, 139.44 TL işlemiş faiz, 6.97 TL BSMV olmak üzere toplam 8.246,78 TL alacak talep edebileceği, davacı bankanın KMH kredisinden kaynaklanan nakit alacak için %30.24 temerrüt faiz talep hakkı bulunmasına karşılık %21 temerrüt faiz talebinin talepte bağlılık gereği uygun olduğu, asıl alacak için takipten itibaren asıl alacağa talebe uygun olarak %21 temerrüt faiz işletilebileceği, davalı kefilin takip konusu borcun %20.lik kısmını kabul, %80.lik kısmına itiraz ettiği, davacı alacağının davalı/borçlu kefilin kefalet limiti içinde kaldığı, asıl alacaktan ve kendi temerrüdünden sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Dava taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri kapsamında ödenmeyen kredi bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve
hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün 2016/35795 takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket …Şti.arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete krediler kullandırıldığı, diğer davalı…’nın işbu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığı, davalı borçluların ödemelerini yerine getirmemeleri üzerine hesapların kat’edilerek, … Noterliğinin 05/09/2016 tarihli ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borcun ödenmesinin talep edildiği, ihtarname ile kendilerine verilen süreye rağmen borcun ödenmemesi nedeni ile borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün… esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalı asıl borçlu şirket vekilinin 12/12/2016 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borcun aslına, ferilerine ve faize itiraz ettiği, davalı…’nın ise 31/01/2017 tarihli dilekçesi ile borcun %20.sinin kendisine ait
olduğunu, diğer borcu kabul etmediğini beyanla kısmi itirazda bulunduğu, her ne kadar davalı asıl borçlu şirket tarafından icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulmuş ise de GKS gereği İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili kılındığı bu yöndeki itirazın yerinde olmadığı, yine asıl alacak yönünden davacı banka tarafından 8.134,36 TL asıl alacak üzerinden takip yapılmış ise de takip tarihi itibarı ile asıl alacağın 8.100,37 TL olduğu, takip talebindeki faiz ve ferilere ilişkin taleplerin ise rapordaki hesaplamalardan daha az olmakla birlikte talepte bağlılık ilkesi gereği uygun olduğu, sonuç olarak takip tarihi itibarı ile davacı bankanın toplam 8.246,78 TL alacağı bulunduğu, davalı Nizamettin davalı borçlu şirkette %20 hisse sahibi olduğu borcun %80’ininden dava dışı şahsın sorumlu olduğuna yönelik iddialarının takibe konu kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğu dikkate alındığında yerinde olmadığı, şirketi devretmiş olmasının sorumluluğunu kaldırmayacağı anlaşılmakla denetime elverişli bilirkişi bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş alacağın likit olduğu inkar tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla itirazlı kısımlar üzerinden tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıların sorumlulukları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle %20 oranında inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalıların İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 8.100,37 TL asıl alacak 139,44 TL işlemiş faiz, 6.97 TL BSMV olmak üzere toplam 8.246,78 TL üzerinden asıl alacağın takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz oranları üzerinden işleyecek faizi ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (8.100,37 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının (Davalı Kefil… Yönünden 1.296,00 TL lik kısmından sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 463,32 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 939,02 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 935,16 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ sine göre tespit olunan 2.180,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim
¸