Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/212 E. 2019/50 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/212
KARAR NO : 2019/50
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 03/03/2017
KARAR TARİHİ: 24/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete … no.lu poliçeyle kasko sigortalı … plakalı aracın 09/07/2015 günü meydana gelen kazada hasar gördüğünü, kazadan sonra yürüyemez hale gelen aracın davalı şirketçe kaza yerinden servise çekildiğini, bu sırada araçta ilave hasar oluşturulduğunu, yapılan ekspertiz sonucu aracın ilk kazasında ön kısmında hasar yokken çekildikten sonra ön kısmında 4.253,00 TL hasar tespit edildiğini, bu miktarın davacı şirketçe 04/09/2015 tarihinde ödendiğini, davalı şirketin gerek TBK 49. Maddesi gerekse Sigortacılık Destek Hizmetleri Hakkında Yönetmelik gereği zararı tazminle yükümlü olduğunu beyanla itirazın iptaline yönelik huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 28.08.2015 tarihli Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Sigortacılık Destek Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’te belirtilen esaslara göre faaliyet yürüttüğünü, yönetmeliğin 3/c maddesinde belirtilen şekilde hizmet sağlayıcılığı yaptığını, davacı şirketle aralarında sözleşme imzalandığını, davacı şirketin dava dilekçesinde hasar talep ettiğini, dava konusu aracın davalı şirket tarafından bölgede faaliyet gösteren … (…)’ya yönlendirildiğini, anılan şirketin aracı çektiğini ve tutanak düzenlediğini, ancak çekme anında hasar verdiğini belirtmediğini, takipten sonra anılan şirketten bilgi istendiğinde çekme araca hasar verilmediğinin ifade edildiğini, bu nedenle borca itiraz edildiğini beyanla davanın reddinin gerektiğini belirtmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Prof. Dr. Müh. … ile Sigorta Hukuku Uzmanı …’dan alınan 07/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete kasko sigortalı… plakalı aracın kaza yerinden çekilmesi sırasında aracın hasar oluşması zorunlu olmayan parçalarında hasar oluşmasında, davalı şirkete ait … plakalı kurtarıcı sürücüsünün % 100 (Yüzdeyüz) oranında tam kusurlu olduğu, davacı şirkete kasko sigortalı … plakalı araçta hatalı çekme işlemi sonucu oluşan hasar miktarının 6.568,05 TL olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(3)Taraf itirazları üzerine bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş, aynı bilirkişilerden alınan 30/08/2018 tarihli ek raporda özetle; davacı şirkete kasko sigortalı… plakalı araçta hatalı çekme işlemi sonucu oluşan hasar miktarının 4.252,62 TL olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Davacı, kasko poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin, hasarın davalı şirketin sorumluluğunda gerçekleşen araç çekme – kurtarma işlemi sırasında meydana geldiğinden bahisle rücuen tazmin isteminde bulunmaktadır.
Sigorta şirketinin poliçe dahilinde TTK 1472 vd. maddelerince ödeme nispetinde sigortalının haklarına halef olduğundan kusuru nispetinde zararın oluşumuna sebebiyet verenlere rücu imkanı olduğu açıktır. Bu minvalde kazadaki kusur durumunun, eylem ile oluşan zarar arasındaki illiyet bağının ve gerçek hasar miktarının tespiti gereklidir.
Teknik bilirkişinin yaptığı tespit nazarında 09/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrasında … plaka sayılı aracın sağa doğru kontrolsüz manevrası sebebiyle park halinde bulunan davacı sigortalısı … plakalı aracın sağ arka kapı ve çamurluk kısmına çarptığı, hasar fotoğraflarının incelenmesinden aracın sağ arka kapı kısımlarının darbe aldığı açıkça ifade edilmektedir. Kazanın oluşumuyla meydana gelen hasarın mahiyeti – niteliği açıkça ortaya konulmuştur. Huzurdaki dava ise kaza sonra çekme – kurtarma hizmeti esnasında verildiği iddia olunan zarara yöneliktir. Sigorta şirketinin ödediği zarar … plakalı aracın ön kısmında oluşan hasar ödemesi olup teknik incelemeyle bu neviden zararın davalı şirketin kurtarma hizmeti vermekteyken aracın kurtarma aracına yerleştirilmesi sırasında kaydırılarak yere düşmesiyle meydana gelebileceği ifade edilmiştir. Kazanın oluş özellikleri, tazmin istemine ilişkin araç hasarı dikkate alınarak teknik rapora itibar edilmesi gerektiği takdir edilmiş illiyet rabıtası ortaya konulmakla davalının sair yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliği 121. Maddesi uyarınca kaldırma çekme işlemlerini yürüten görevlilerin araçların herhangi bir şekilde zarar görmemesi için gereken dikkat ve titizliği göstermeleri gerektiği ilkesi nazarında davalı şirkete ait kurtarıcı araç sürücüsünün oluşan zarar kapsamında asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Sigortalıya yapılan ödemenin gerçek hasar miktarıyla uyumlu olup olmadığına yönelik olarak ise 30/08/2018 tarihli ek rapor hükme esas alınabilir niteliktedir. Sigortalı aracın özellikleri, araç ön kısmındaki değişen parçalar ve işçilik bedelleri toplamı itibariyle, davacı sigorta şirketinin kasko poliçesine göre sigortalısına yaptığı ödemenin piyasa rayicine uygun olduğu anlaşıldığından rücuen tazmin isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve itirazın iptaline hükmedilmiştir.
Alacak likit ve belirlenebilir değildir. Hasarın, kusur durumunun ve zarar bedelinin tespiti yargılamayı ve bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebi haklı bulunmadığından reddedilmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(Not: Harçlandırılan değer asıl alacak bedeline yönelik olup takip öncesi işlemiş faize ilişkin iptal istemi bulunmadığından davanın kabulüne – itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir.)
(IV) HÜKÜM SONUCU:
(1)Davanın KABULÜ ile;
Davalının İst. … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile, takibin 4.253,00 TL asıl alacak üzerinden işbu alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, takip öncesi işlemiş faize yönelik iptale ilişkin herhangi bir harçlandırma yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminat talebinin REDDİNE
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 290,52 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 49,80 TL + 22,84 TL icra veznesine yatan olmak üzere toplam 72,64 TL harçtan mahsubu ile bakiye 217,88 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 49,80 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 198,60 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.484,40 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”