Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/19 E. 2020/482 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/19 Esas
KARAR NO:2020/482

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/01/2017
KARAR TARİHİ:21/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki olduğunu ve borca mahsuben düzenlenen (dökümü yapılmış) senetlerin davalı şirkete verildiğini, vade tarihinde ödenemeyen bono bedellerinin daha sonra tamamen ödendiğini ve borcun sona erdiğini, davalı alacaklının itirazi kayıt ileri sürmeden senet bedellerini tahsil ettiğini, daha sonra ise yaptığı tahsilatı anapara bono bedelline mahsuben yaptığından bahisle haksız / doğru hesaplanmamış 161.336,43 TL faiz yönünden icra takibinde bulunduğunu ve haksız olarak cebri icra-haciz işlemlerine girişildiğini, cebri icra baskısı altında kabul manasında olmamak üzere faiz toplamının 147.714,00 TL civarında bulunduğunu, bono bedelleri ödenmekle faiz de ortadan kalktığından davalı şirketin …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyasıyla müvekkilinden tahsil ettiği 161.336,43-TL bedel ve ferileriyle birlikte cebri icra tehditti altında ödenmek durumunda kalınan toplam 191.814,24-TL’nin tüm ferilerinin ödeme tarihinden başlamak üzere hesaplanarak ticari faiziyle istirdatını, yargılama giderleriyle yasal vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava değeri üzerinde harç ödenmediğini, taraflar arasında pamuk ticareti yapıldığını ve karşılığında bonolar verildiğini, ticari kayıtlara intikal edildiğini, bonoların genellikle vadesinde değil gecikmeli olarak ödendiğini, kısmi ödemelerin anaparaya mahsup edilerek yığılan ticari faiz için haklı olarak icra takibi yapıldığını, davacı borçlunun icra dosyasına ödeme yaptığını, vadesi taraflarca kararlaştırılmış alacağın zamanında ödenmemesi halinde yasal olarak temerrüt faizi işleyeceğini, haksız davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyanın tetkikinde; Davanın, davacının davalı şirkete …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında talep ettiği kadar borçlu olmadığının tespitine ve cebri icra tehditi
altında fazla ödenmek durumunda kalınan tüm fazla bedellerin iadesi talebine yönelik olduğu, davacı vekiline 20/02/2020 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararında ” istirdata konu talep miktarı 191.814,24-TL olarak zikredildiğinden Harçlar Kanunu 32. Maddesi uyarınca işbu bedel üzerinden eksik harcın ikmal edilmesi için davacı tarafa 1 aylık kesin süre verildiği ve süresinde ikmal edilmezse yine Harçlar Kanununun ilgili maddesi kapsamında davanın davacı tarafça gerekli harç ikmali yapılmadığından takip edilmemiş sayılacağı” yönünde ara karar oluşturulduğu anlaşılmıştır. Duruşmada hazır bulunan davacı vekiline ihtarat yapıldığı, davacı vekilinin ara karardan dönülmesine yönelik 26/02/2020 tarihli dilekçe sunması üzerine mahkememizin 04/03/2020 tarihli ara kararıyla Harçlar Kanunu 32. Maddesi kapsamında yasal şartlar oluşmadığından talebin reddine karar verilerek, verilen 1 aylık kesin süre (20/03/2020) içerisinde gerekli harcın yatırılması, yatırılmadığı takdirde Harçlar Kanunu kapsamında takip edilmemiş sayılacağı ihtarını içeren ara kararın usulüne uygun tebliğ edildiği ancak bugüne kadar harcın tamamlanmadığı görüldü.
Harçlar kanununun 28. Maddesinde; “Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir…”, 30.maddesinde de: ” Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz” ve 32.maddesinde: “Yargı işlemlerinden alınacak harclar ödenmedikçe mütaakıp işlemler yapılmaz.” denilmekte olup, 6100 sayılı HMK’nun 120. Maddesinde harç ve avans ödemeleri şartları belirlenmiştir. HMKnun madde 120/1. Bendinde “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır” denilmekte olup, belirtilen yasa düzenlemeleri nazara alınarak, davacı tarafa gönderilen eksik harcın ikmaline yönelik tebligatın davacı vekiline tebliğ olunduğu ve yatırılmadığı takdirde Harçlar Kanunu kapsamında takip edilmemiş sayılacağı hususunun ihtar edildiği, Mahkememizin 18/06/2020 tarihli duruşmasında Harçlar Kanunu 28, 30 ve 32.maddeleri ve bu maddeler delaletiyle HMKnun 150. Maddesi uyarınca kesin süre dahilinde harç ikmali yapılmadığı görüldüğünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, yasal süre içerinde yenilenmemiş olduğundan işlemden kaldırılmaya müteakip davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Dava şartı noksanlığı mevcut olan davacının davasının Harçlar Kanunu 28. 30 ve 32.maddeleri ve bu maddeler delaletiyle HMKnun 150. Maddesi uyarınca kesin süre dahilinde harç ikmali yapılmadığı görüldüğünden dosyanın işlemden kaldırılarak, davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 222,01-TL harçtan mahsubu ile bakiye 167,61-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
(4)Davalı taraf duruşmalarda vekile ile temsil edildiğinden, dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2020

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.