Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/181 E. 2018/270 K. 05.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/181 Esas
KARAR NO : 2018/270
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2017
KARAR TARİHİ : 05/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile borçlu … Ltd Şti arasında mal alım satımı yapıldığını, davacının 76.755,31TL cari hesap alacağı bulunduğunu, davacının alacağının tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğünün.. esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, borçlunun süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek itiraz edip takibi durdurduğunu, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu beyanla, borçlunun itirazının iptali ile icra dosyasına konu 96.755,31TL ana para yönünden faiz, vekalet ücreti ve tüm feriler ile takibin devamına davalının %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, TTKnun 89/2 mad göre cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak yapılması geçerlilik koşulu olan, aksi durumda geçerli olmayan bir sözleşme olduğunu, davaya konu takibin cari hesap sebebi ile açılmış olup, taraflar arasında TTK ilgili maddeye uygun geçerli bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, söz konusu icra takibine dayanak teşkil edecek bir sözleşme olmamakla beraber, davacı/alacaklı tarafça sadece bir hesap kesiminin takibe dayanak gösterildiğini, olmayan bir sözleşmeye dayanarak başlatılan takibin geçersiz ve borcun konusu bulunmayan bir takip olduğunu, ayrıca kabul ve çelişki manasına gelmemek üzere davacı tarafın TTK madde 98/1/b gereği sözleşmenin sona erdiğine dair tespit edilen bakiyeyi de gösteren bir fesih ihbarında bulunmadığını, bir an için faturanın dava konusu yapılabileceği düşünülse dahi, 2015 cari hesabı incelendiğinde, ilgili faturanın bedelinin fatura tarihi sonrası davacıya yapılan 5.000TL ve 34.169,59TLlik ödemeler ile fazlasıyla ödendiğini ve 2015 cari hesabının 0 bakiye ile kapanmış olduğunu, 111648 nolu faturada olduğu gibi işbu fatura sonrasında da davalı tarafından ödemelerin yapıldığını, çelişki manasına gelmeyerek bakiyeye ve her iki faturaya ilişkin olarak davalı tarafça teslim alınmış bir mal bulunmadığı yönünde itirazları bulunduğunu, davacı yan tarafından davalıya bu takibe konu olabilecek herhangi bir mal teslimi yapılmadığını beyanla, davanın reddini, davacı aleyhine %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,….İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyasının UYAP sureti, fatura suretleri, cari hesap ekstreleri, muavin defter kayıtları celp olunmuştur.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Ltd Şti tarafından borçlu … Ltd Şti aleyhine 96.755,31TL cari hesap alacağı, 222,67TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 96.977,98TL üzerinden takip yapıldığı, borçlu vekilinin itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından tanzim olunan 17/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; incelenene davacı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, ancak yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdikinin yapılmamış olması sebebiyle davacı şirketin 2015 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tasdik edilmediğini ve sahibi lehine delil vasfına haiz olmadığını, 2016 yılı defterlerinin elektronik defter şeklinde tasdik edildiğini ve sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığını, davacının ilgili dönemde meri TTK hükümleri uyarınca tuttuğu ve kayıt altına almış olduğu ticari defterlerinde, davalı yandan icra takip tarihi olan 23/12/2016 tarihi itibariyle 113.665,28TL alacaklı olduğunu, ancak davacı yanın icra takibinde 96.755,31TL talep etmiş olduğundan, taleple bağlılık ilkesi gereğince 96.755,31TL talep edebileceğini, ayrıca 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa %9 yasal faiz talep edebileceğini, ancak yanlar arasındaki ilişkinin ticari iş olması hasebiyle, %10,50 reeskont faizinin tatbikinin mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulune uygun tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya sunulmuş, bilirkişi tarafından teknik incelemenin yapılmış oluşu, itirazlar hususunda mahkememizce de karar verilebileceğinden yeniden inceleme talebinin reddine karar verilmiştir.
05/03/2018 tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmiş, sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri hazır bulunan taraf vekillerinden sorulmuş; davacı vekili, önceki beyanlarını aynen tekrarla davanın kabulüne, davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında mal alım satımı yapıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında bulunan ticari ilişki sebebiyle alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davası olduğu, davacı yanın davalı ile olan hesap hareketlerini … nolu cari hesap kodunda takip ettiği, düzenlemiş olduğu faturaları bu hesabın borcuna, yapmış olduğu tahsilatları bu hesabın alacağına kaydettiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı yanın ticari defterlerinde yapılan muhasebesel incelemeler neticesinde davacı yanın davalı yandan icra takip tarihi itibariyle 113.665,28TL alacaklı olduğu, davacı tarafın davaya konu malları sevk irsaliyeleri ile davalı şirkete teslim ettiği, malları teslim alan şahısların davalı şirket çalışanları olduğunun davalı şirketçe kabul edildiği, her ne kadar davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde teslim olgusunu kabul etmedikleri ve işçilerinin söz konusu imyazı imzalamadıklarını beyan ettiklerini ileri sürmüşlerse de, davalı tarafın cevap dilekçelerinde ilk olarak malın teslim edildiğini kabul etmemekle birlikte ilgili fatura bedellerinin 5.000,00TL ve 34.169,59TLlik ödemelerle ödendiğini ileri sürdüğü, yine takibe konu diğer faturaların da ödendiğini ileri sürdüğü, davalı tarafın bir taraftan malların teslim olgusunu inkar ederken diğer taraftan malların teslim alındığını tavizli olarak ikrar ettiği ve mal bedellerinin ödendiğini ileri sürdüğü görülmekle ve davalının başlangıçta imza inkarında da bulunmaması nedeniyle artık rapora itiraz ve son celse yapılan itirazların davayı uzatmaya matuf olduğu, davaya konu malların sevk irsaliyeleri ile davalı yan çalışanlarına teslim edildiği, davalı tarafça cari hesaptan düşülen 4.900,00TL, 5.000,00TL ve 1.290,00TLlik kısmi ödemeler dikkate alındığında, davacı tarafın söz konusu malları davalıya teslim ettiği hususunun ispatlandığı ve bu konuda mahkememize vicdani kanaat geldiği, davalının davacı defterlerine göre 113.665,28TL borçlu olduğu, ancak davacının 23/12/2016 tarihli icra takibinde 96.755,31TL talep etmiş olduğundan, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının davalıdan 96.755,31TL talep edebileceği kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 96.755,31 TL’lik asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, ayrıca taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş olması sebebiyle takibe takip tarihinden itibaren %10,50 oranında avans faizi uygulanmasına, İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca davalı hakkında hükmedilen alacak bedeli olan 96.755,31TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1)-Davacının davasının KISMEN KABUL / KISMEN REDDİ ile, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 96.755,31TL’lik asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren %10,50 oranında avans faizi uygulanmasına,
2)-İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca davalı hakkında hükmedilen alacak bedeli olan 96.755,31TL’nin %20’si oranında olmak üzere 19.351,06 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3)-Kalan kısımlar yönünden davanın REDDİNE,
4)-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 6.609,35TL nispi karar harcından peşin alınan 1.652,34TL den mahsubu ile bakiye 4.957,01TLnin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 10.490,42TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6)-Davacı tarafından yapılan 1.652,34TL peşin harç, 850,00TL bilirkişi ücreti ve 106,50TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.608,84TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7)-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …