Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/157 E. 2019/297 K. 15.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/02/2017
KARAR TARİHİ: 15/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı şirket davalı şirket için birçok konuda analiz yapmış olup bu vesileyle taraflar arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, bu ilişkiler ile bağlantılı olarak kesilen faturalar tahsil edilemeyince davacı şirket adına İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında 52.249,92 TL takip çıkışlı icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinde 35.952,00 TL’nin üzerindeki miktar için davalı tarafça yapılan itirazı kabul ettiklerini, ayrıntılı olarak açıklandıkları fatura bilgileri ile alacak borç ilişkisinde davalı şirketin toplam 32.952,000 TL borcu olduğundan bu miktar üzerinden itirazın iptali gerektiğini, davacı tarafından kesilen faturalar ve cari hesaplara göre toplam borcun 67.409,82 TL olduğunu, belirli tarihlerde banka aracılığıyla toplam 34.457,82 TL ödeme yapıldığını, davalıya davacı tarafça yapılmış olan analizler ve analiz bedellerini içerir faturaların mail vasıtayıla belirli tarihlerde gönderildiğini, davalının davacı tarafça kesilen faturaların ve davacıya olan borç miktarının bilgisini almış olmasına rağmen davacıya vadesinde ödemede bulunmadığını, bu hususa ilişkin şirketlerin birbirlerine göndermiş olduğu maillerin ekte olduğunu, bu nedenle davacı adına İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının bahsi geçen icra takibine borca ve alacağa işletilen faize itiraz ettiğini, faturalara istinaden davalının borcu olduğunun kesin olduğunu, bu nedenle davalının icra takibine yapmış oldğu itirazın haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını, davalının faize ilişkin yaptıkları itirazlarını kabul etmediklerini, takip tarihi itibariyle ticari işlerde TTK gereğince avans faizi uygulandığını, bu nedenle borçulunun faize ilişkin yapmış olduğu itirazında yerinde olmadığını belirterek davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 32.952,00 TL asıl alacak ve bu alacağa işletilmesi gereken faiz eklenerek ortaya çıkan miktar üzerinden iptalini ve davalının %20’den aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatı ödenmesine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılım olmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti, tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmek suretiyle davacının davaya konu ettiği miktar ve harçlandırmasını yapacağı tekip öncesi işlemiş faiz talebi yönünden davalıdan alacaklı olup olmadığı yönünde rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 11/09/2018 tarihli raporda; davacı şirketin 2014-2015 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığı, bu sebeplerle davacı ticari defterlerinin HMK.m.222 çerçevesinde davacı lehine delil teşkil edeceği, davacı tarafın ticari defterlerine göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin 30/09/2015 tarihine kadar devam ettiği, davacının davalı taraftan 2014 yılında 58.239,82 TL alacağı doğduğu ve davalı taraftan 2014 yılı içinde 29.207,82 TL tahsilat yaptığı, 2014 yılı sonu itibarı ile davacının davalıdan 29.032TL alacaklı hale geldiği, 2015 yılı içinde davalıdan 9.170 TL alacağı doğduğu ve 5.250 TL tahsilat yaptığı, 30/09/2015 tarihi itibarı ile davalı taraftan 32.952 TL alacaklı hale geldiği, davacının defterlerine göre bu tarihten sonra ticari ilişkinin kesildiği, alacak ya da tahsilat kaydı yapılmadığı, dosya içerisinde bulunan mail yazışma ekinde, davalının davacı adına 26/11/2014 tarihli BA/BS mutabakat mektubu gönderdiği, mutabakat mektubunda Ekim 2014 dönemine ait davacı taraftan 2 adet fatura ile KDV hariç 8.000 TL.lik mal veya hizmet alışı yaptığının bildirildiği, davalı tarafça gönderilmiş bulunan 2014 yılı Ekim ayına ait BA/BS mutabakat mektubunun davacı taraf defterleri ile uyumlu olduğu, buna göre davacı tarafın davalı taraftan 23/12/2015 takip tarihi itibarı ile 32.952 TL asıl alacak ve 4.175,74 TL işlemiş faiz olmak üzere 37.127,74 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, davacı vekili 22/09/2018 tarihli bilirkişi raporuna beyan ve ıslah dilekçesiyle, davayı alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 32.952 TL.den 4.175,74 TL daha artırarak 37.127,74 TL.ye yükselterek ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Bilirkişi raporunda faiz alacak miktarının takip konusu edilen faturaların tümü yönünden yapılmış ise de, dava konusu edilen alacak miktarının bakiye 32.952 TL.ye ilişkin olduğu görülmekle işbu alacak miktarı üzerinden TTK.1530 madde kapsamında faiz hesabının yeniden yapılması amacıyla bilirkişiden ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 13/12/2018 tarihli raporda; davacı tarafın 23/12/2015 takip tarihi itibarı ile 4.175,74 TL faiz alacağının olduğunun görüldüğü, esasen kök raporda 32.952 TL alacak için faiz hesabı yapıldığı, ancak değişen faiz oranlarına göre asıl alacak miktarı tekrar yazılmış olduğu için karışıklığa neden olmuş olabileceği beyanla kök raporda yer alan görüşlerini değiştirme gerekliliğinin doğmadığı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafça 02/05/2018 tarihli dilekçe ile takip öncesinde talep edilen faizin 6.190,00 TL olarak talep edilerek dava değerinin toplamda 39.142,00 TL’ye çıkarıldığı ancak 6.190,00 TL üzerinden harcın ikmal edilmediği, akabinde takip öncesi faizin 4.175,74 TL olarak ıslah edilip harcın ikmal edilerek tüm dosya kapsamındaki harcın 37.127,74 TL üzerinden yatırıldığı, bakiye 2.014,26 TL üzerinden harcın ikmal edilmemiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 15/04/2019 tarihli celsede; eksik olan 2.014,26 TL üzerinden eksik harç yatırılmayacağını, davanın talepleri doğrultusunda kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davaya konu edilen takip dosyasında yer alan 2014-2015 yıllarına ait faturalardan dolayı, davacının 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelenmesinde, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, söz konusu ticari ilişkinin 30/09/2015 tarihinde sona erdiği, davacının 2014 yılında davalıdan 58.239,82TL alacaklı olduğu ancak aynı yıl 29.207,82TL tahsilat yaparak bu yıl için 29.032,00TL alacaklı konumunda olduğu, aynı şekilde 2015 yılına ait ticari defter ve kayıtlarında, davalıdan 9.170,00TL alacaklı olduğu ancak aynı yıl 5.250,00TL tahsilat yaparak bu yıl içinde 3.920,00TL alacaklı olduğu ve davacının 2014-2015 yılları için davalıdan toplam bakiye 32.952,00TL alacağının bulunduğunun tespit edilmiştir. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun bulunduğundan dolayı davanın asıl alacak olarak talep edilen 32.952,00TL kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça ıslah talebinde bulunularak 4.175,74TL faiz talep edilmiş ise de, davacının faize yönelik talebini 02/05/2018 tarihli dilekçesiyle 6.190,00TL olarak belirtmiş olması ancak bu miktara karşılık nispi harcın tamamlanmaması, bilirkişi raporu aldırıldıktan sonra ıslah talebinde bulunulmasının usul ve yasaya uygun bulunmadığı gibi hakkın açıkça kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, 4721 sayılı TMK’nın 2 maddesinde açıkça kötüye kullanılan hakkın hukuk düzenince korunamayacağının belirtilmiş olması karşısında, 6.190,00TL olarak belirtilen faize yönelik usulünce açılmış bir dava olmadığından dolayı, talep edilen faiz yönüyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca davacı tarafça İİK67/2 maddesi uyarınca icra-inkar tazminatı talep edilmiş ise de, takip dosyasında talep edilen miktar ile bilirkişi raporunda tespit edilen miktar arasında rakamsal olarak büyük oranda farklılık bulunması, davacı tarafın takip dosyasında fazladan talepte bulunmuş olması, tespit edilen rakamın 2014-2015 yıllarına ait cari hesaptan kaynaklaması ve bu şekilde talep edilen alacağın önceden belirlenebilir ve likit olmamasından dolayı, davacı tarafın İİK 67/2 maddesi uyarınca icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ/KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA davalının İstanbul … İcra müdürlüğüne ait … takip sayılı dava dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak olan 32.952,00 TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Takip öncesi talep edilen faize yönelik olarak usulüne uygun harcın yatırılıp dava açılmadığından dolayı bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
3-İİK 67/2 gereğince talep edilen icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.250,95 TL nispi karar harcından peşin alınan 1.067,74 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.183,21 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.954,24 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.103,74 TL harç, 700 TL bilirkişi ücreti ve 447,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.251,24 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …