Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/134 E. 2019/724 K. 30.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/134
KARAR NO: 2019/724

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/02/2017
KARAR TARİHİ: 30/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket yetkilisi ile davalı şirket yetkilisi … arasında 01/02/2015 tarihinde Narenciye alım sözleşmesi düzenlendiğini, akabinde 15/03/2015 tarihli fatura ile belirtilen 135.000 kg mandalinanın davalı şirkete satıldığını ve teslim edildiğini, ancak fatura bedelinden 42.000,00 TL.sinin davacı şirkete ödenmediğini, …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyadan faturaya dayalı ilamsız takip yapıldığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, bunun üzerine dosyanın yetkili İstanbul icra müdürlüğüne gönderildiğini ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyadan yine ödeme emri gönderildiğini, ancak davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davalıdan olan 42.000 TL alacağın ticari (avans) faizi ile birlikte 15/03/2015 tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Dava dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davacı vekili davanın esasına ilişkin cevap sunmamış, 17/11/2017 tarihli dilekçesiyle, dava dilekçesinin HMK.119/1-b,c ve ç maddelerine uygun olmadığından bahisle usulüne uygun olmayan dava dilekçesini ve usule uygun olduğuna dair yanlış tespit içeren tensip zaptını iade ettiklerini, bu nedenle davacıya eksikliklerin giderilmesi için bir hafta kesin süre verilerek usulüne uygun dava dilekçesi sunulması halinde taraflarına tebliğini, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 42.000 TL asıl alacak, 4.038,90 TL işlemiş yıllık %9 faizi (15/03/2015.ten itibaren) olmak üzere toplam 46.038,90 TL.nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davalının yapmış olduğu ödemelere ilişkin dekontlar dosyaya sunulmuştur.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 23/05/2018 tarihli raporda; davacı tarafça incelemeye sunulan 2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin mevcut olduğu, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu, fakat kebir ve envanter defterinin tamamen boş olması sebebiyle ilgili defterlerin birbirini teyit eder nitelikte olmadıkları, incelenen ticari defterlere göre davalı yan ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı yan tarafından davalı adına düzenlenen cari hesaba konu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dosyaya sunulu faturanın usulüne uygun olarak düzenlendiği, faturaya konu muhteviyatı malların davacı yana sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği söylendiği, dosyada sadece 4 teslimatın kantar fişi olduğu, ancak talep edildiğinde temin edilemediği, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 25/04/2016 takip tarihi itibarı ile firma olarak cari hesap alacağının olmadığı, davalıdan olan cari hesap alacağının ortaklara devredildiği, cari hesap alacağının ortaklara devri ve tahsilatların ortaklara yapıldığı kabul edildiği dikkate alındığında, davacının davalıdan 40.934,25 TL alacaklı olduğu, davalı ile davacı şirket yetkilileri arasında yapılan sözleşme, davalı ile davacı arasındaki ticari ilişkinin varlığı olarak kabul edilecek olursa, 25/04/2016 tarihine kadar işlemiş faizin 4.108 TL olduğu, davalı yan tarafından dosyaya ticari defterler sunulmadığından ve davalı vekili ile iletişim kurulmaya çalışıldığında da defter ibrazında bulunulmadığı için davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davalı tarafın dava konusu alacağa ilişkin faturayı defter kayıtlarına alıp almadığı konusunda, davalının bağlı olduğu … Vergi Dairesinden 2015 yılı BA formlarının talep edilebileceği, icra takip tarihine kadar olan alacak tutarının işlemiş faiz kabul edildiğinde, işlemiş faiz dahil 45.042,25 TL olduğu, davacı yanın 3095 Sayılı Yasaya istinaden icra takip tarihi olan 25/04/2016 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davacı vekili rapora karşı beyanlarını sunmuş, davalı vekili tarafından beyan sunulmamıştır.
… Vergi Dairesinden davalı firmanın 2015 yılı BA formu getirtilmiştir.
Dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek vergi dairesinden verilen yazı cevabı ve rapora karşı beyanlarda dikkate alınarak ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 11/06/2019 tarihli ek raporda; davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen cari hesaba konu 15/03/2015 tarihli … numaralı ve 167.407,50 TL.lik faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, … Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen 27/09/2018 tarihli yazı ekinde gönderilen davalı şirketin 2015 yılı BA formunda, davacı şirketten yapılan bir alıma rastlanmadığı, davalı şirket yetkilisi … ile davacı şirket ortağı … arasında imzalanan 01/02/2015 tarihli Narenciye Alım Satım Sözleşmesi mevcut olduğu, fakat ürün faturasının davacı ile davalı firmalar arasında düzenlenmesine rağmen, sözleşmenin şahıslar arasında yapılmış olduğu, ödemelerin toplam dekontu dosyaya sunulan, tahsil edilen tutarın 74.963,25 TL olduğu, şahıslar arasında sunulan sözleşmede ayrıca 50.000 TL.nin ve 09/02/2015 tarihli 30.000 TL.lik çekin peşin alındığının belirtildiği, ancak bu tahsilatlara ilişkin bir belgenin davacı tarafından sunulamadığı, davalı şirket tarafından sadece 04/03/2015 tarihinde davacı firma adına değil … adına ödeme yaptığı, diğer ödemelerin taraf şahısları arasında yapıldığı, davacı tarafından gönderilen ürünlerin davalı tarafa teslim edildiğine dair bir belge sunulamadığı ve davalı 2015 yılı BA formlarında davacı yandan herhangi bir alım yapılmadığı tespit edildiğinden ve davacı ticari defterlerinde de bakiyenin netliği görülmediğinden, davacı yanın alacağının ispata muhtaç olduğu ve ispatlanamadığı belirtilmiştir.
Taraflar tacir olup davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Rapor dahilinde takip konusu cari hesap alacağına dayanak nitelikteki faturaların davacının ticari defterlerinde işlenmiş olduğu ifade edilmiştir. Ancak fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz ve davacı defterlerinde davalı yanın borçlu görülmesi başlı başına davacının alacaklı olduğunu göstermez. Ayrıca davalı şirketin getirtilen 2015 yılı BA formunda davacı şirketten yapılan bir alıma rastanmamıştır. Davacı, cari hesap alacağına temel teşkil eden faturaları davalıya usulüne uygun olarak tebliğ – teslim ettiğini veya fatura bedeline konu hizmet ediminin – mal tesliminin yerine getirildiği ve karşı tarafa verildiğini yazılı delille ispatlamak zorundadır. İspat külfeti bizatihi davacıda olup davalının davaya cevap vermemesi keza defterlerini incelemeye sunmaması davacının bu yükümlülüğü ortadan kaldırmaz. Bu minvalde davalı tarafın ticari kayıtlarını ibraz etmemiş olması delil olarak münhasıran davalı defterlerine dayanılmadıkça herhangi bir sonuç doğurmaz. Kaldı ki; davaya cevap verilmemesi davanın ve ileri sürülen vakıaların zımnen reddi anlamına gelmektedir. Bu açıklamalar ve izahına çalışılan gerekçe dahilinde dava ispatlanamayıp sübuta ermediğinden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 717,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 672,86 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunan 4.970,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır