Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1142 E. 2019/1002 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1142
KARAR NO : 2019/1002

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı ile devam eden ticari ilişkilerinin olduğunu, davalının kendilerine kredi limitleri tahsis ettiğini fakat bu limitlerin kullanılmadığını, tahsis edilen kredi limitleri dayanak gösterilerek banka nezdinde açılmış olan hesaplarından “Dönemsel Hizmet Komisyonu” adı ile sabit olmayan ve düzensiz komisyon ve buna bağlı BSMV tahsilatları yapıldığını, Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 5.madde 4.fıkrasına aykırı olarak aralarında düzenlenen sözleşmelerde bu tahsilatta ilgili bir bilgilendirme yapılmadığını, davalı tarafından hesaplardan fahiş miktarda ve haksız çekilen ücretler hakkında davalıya bildirimde bulunularak itiraz edildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 1.000,00 TL olan taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talep ve iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tahsil edilen tüm masrafların hukuka ve düzenlenmiş sözleşmelere uygun olduğunu, davacıya her an kullanmak üzere 38.480.000-TL kredi limiti tahsis ettiklerini ve kredi sözleşmeleri düzenlendiğini, tahsis edilen kredi limitleri ve bununla ilgili düzenlenen kredi sözleşmeleri kapsamında ve hukuka uygun olarak dava konusu ücretlerin tahsil edildiğini, “Dönemsel Hizmet Komisyonu” açıklaması ile tahsil edilen ücretlerin Davacıya tahsis edilen limit karşılığında ve -Mart, Haziran, Eylül, Aralık- 3’er aylık dönemler halinde tahsil edildiğini, tahsilat tutarlarının hangi döneme ait olduğu işlem açıklamalarına yazılarak, dönemsel belirlenen 10.000-TL’nın Davacının hesapları müsait olduğu zamanlarda kısmi tahsilatlar ile alındığını, komisyon tutarları üzerinden tahsil edilen BSMV tutarlarının Maliye Hazinesi’ne aktarıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davalı bankadan genel kredi sözleşmesinin bir sureti celp olunarak, Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişi …’a tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 20/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalının, Davacıya kredi limiti tahsis edebilmek için gerekli çalışmalar ve değerlendirmeler yapması gerekmekte olup, bu işlemler için katlandığı masrafların karşılığında tahsil edeceği, ücret ve komisyonlar mevzuata ve tarafların sözleşmesel sorumluluklarına uygun olduğu, bunun dışında “Dönemsel Hizmet Komisyonu” gibi değişik isimler altında ve yüksek tutarda yapılan dönemsel tahsilatların yerinde olmadığı, Davalı tarafından Davacıdan tahsil edilen bu haksız komisyon tutarlarının Davacıya iade edilmesi gerektiğini, bankalar, topladıkları veya borçlandıkları kaynakları gerek ticari ve bireysel krediler vererek gerekse de para piyasalarında ve sermaye piyasalarında yaptığı yatırımlar ile değerlendirildiğini, davacıdan alınan bu bedellerinin hesaba girdiği andan itibaren davalı tarafından nemalandırıldığını ve bundan gelir elde ettiği için tahsil edilen komisyon tutarlarının davalının gelir hesaplarına girdiği tarihten itibaren ticari işlerde kullanılacak temerrüt faiz tutarı (TC Merkez Bankasının kısa vadeli işlemler için uyguladığı avans faiz oranı) ile birlikte iade edilmesi hakkaniyet ve adalete uygun olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
(3)İtirazların ayrıntılı ve açıkça değerlendirilmesi, incelemenin heyet nezdinde yapılması gerektiğinin takdiriyle dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler …, …, …’a tevdi olunarak tanzim olunan 07/10/2019 tarihli raporunda özetle; Taraflar arasında kredi ilişkisinin kurulduğu, sözleşmede ücret tutarının kararlaştırılmadığı görülmekle birlikte, 7. Maddesinde davalı bankanın komisyon alma hakkına yer verildiği, öte yandan, kar amaçlı bir ticari işletme olan davalı bankanın sunduğu hizmet ve yararlar karşılığında davacıdan ücret talep etmesi TTK, TBK, Bankacılık Kanunu ve ticari örf adete uygun olduğu, davacı firma kamu/özel kuruluşların büyük çaplı güvenlik ihalelerine katılan bir şirket olup, davalı bankanın tahsis ettiği kredi limiti, ihale makamlarının davacı firmada aradığı kredibilite koşulunu yerine getirmeye yönelik referans kredisi hizmeti sağlayabildiği, bu itibarla, davalı bankanın tahsis ettiği kredi limitinin davacı firmanın ticari faaliyetini yerine getirmesi için önemli fayda sağladığını, ücret tutarının belirlenmesinde iki kriteri dikkate almak uygun olacağını, ilk kriterin davalı bankanın ilan ettiği ve BDDK’nın onayından geçen miktar ve oranlar olup, ikinci kriterin de bu miktar ve oranların piyasa yapıcısı kabul edilen bankaların ilan ettiği miktar ve oranların ortalaması ile uyumu dikkate alındığını, bankaların kredi tahsis ve izleme süreçlerinde oluşan operasyonel giderlerin maliyetini karşılayabilmesi için kredi limiti üzerinden yıllık binde 0,5 oranında ücret talep ettiği, bununla birlikte, kar amaçlı işletmeler olan bankaların sadece maliyeti karşılamak amacıyla faaliyet göstermeleri beklenemeyeceğinden, mail yapının verimliliği için yıllık binde 1 civarında bedel talep etmesi uygun olacağını, davalı bankanın davacıdan tahsil ettiği ücret tutarı yıllık 40.000 TL+BSMV olup, davacının 38.480.000 TL tutarındaki kredi limiti itibariyle yıllık binde 1,04’e tekabül ettiğini, söz konusu bedel davalı bankanın ilan ettiği ücretler ile uyumlu olduğu gibi, piyasa ortalamasının sınırları dâhilinde olduğunu, operasyonel giderlerin karşılanması için davalı bankanın kredi limiti üzerinden yıllık binde 0,5 oranında ücret talep etmesi beklenmekte olduğu gibi, işletmenin verimliliği ve davacıya sağlanan fayda dikkate alınarak yıllık binde 1 oranında ücret talep edebileceğini, buna göre, davalı bankanın davacıdan yıllık 19.200-38.400 TL+BSMV arasında ücret talep etmesi uygun bulunmuş olup, davalının 2017 yılında tahsil ettiği toplam 30.000 TL+BSMV tutarı makul olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; banka kredisi kapsamında tahsil edilen masraf – ücret kalemlerinin iadesi istemine yönelik alacak davasıdır.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller nazarında; taraflar arasında 20/03/2012 tarihinde genel kredi sözleşmesi akdedildiği ve davalı banka tarafından muhtelif tarihlerde davacı adına tahsis olunan kredi limitleri itibariyle komisyon tahsilatları yapıldığı, davacının davalı banka tarafından tahsil edilen masraf miktarına dair itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bankacılık uygulaması dikkate alınarak bilirkişi heyetince hazırlanan raporda da belirtildiği ve mahkememizce kabul gören tespitler dahilinde; davalı bankanın kar amacı güden tacir olması nedeniyle yaptığı hizmet ve sağladığı menfaat itibariyle bir bedel talep etmesinin olağan kabul edilmesi gerektiği, taraflar arasında imza edilen genel kredi sözleşmesinin 7. Maddesi uyarınca bankanın davacı adına tahsis ettiği kredi limitleri kapsamında komisyon alma ve komisyon oranlarını belirleme hakkına sahip olduğunun yazıldığı, bunun yanında bankanın alacağı komisyonlarla ilgili gerekli bilgilendirmeleri resmi internet sitesi üzerinden duyurup sektörel bazda tahsil edilen masraf kalemlerinin kredi tutarı dikkate alındığında da diğer bankacılık faaliyetlerine nazaran yüksek tutarda bulunmadığı (yıllık binde 1,04 oranlamasıyla), davacının kredi bedellerinin tamamının kullanılmadığı ve bankanın bundan dolayı masraf tahsilatı yapamayacağına yönelik itirazının ise banka tarafından sağlanan limitlerin bedelleri itibariyle davacının girdiği ihalelerde kredibilitesinin sağladığı avantaj kapsamında menfaat oluşturduğu, kaldı ki tacir olması ve kar amacı gütmesi itibariyle aksi yöndeki iddianın kabul edilemeyeceği takdir edilerek, banka tarafından yapılan tahsilatların sektörel uygulamada makul kabul edileceği ve tenkisi gerektiren bir durumda bulunmadığı da anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddi gerekmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1) Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile eksik yatırılan 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından yapılan toplam 1.000,00 TL bilirkişi ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..

Katip

Hakim
¸