Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1128 E. 2018/885 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2018/495 Esas
KARAR NO : 2018/909
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 05/06/2018
KARAR TARİHİ : 19/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …sicil numarasına kayıtlı olan … Şidrketi ünvanlı şirketinin karar defterini kaybettiğini bu sebeple zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 19/07/2018 tarihli celsesinde davacı asil beyanında; iş yerini kapattığını kapatınca defterin nerede kaldığını bilmediğini, vergi yapılandırması yaptırmak istediğinde defterin olmadığını anladığını ve davadan 15-20 gün önce karar defterinin kaybolduğunu anladığını dosyaya sunacağı başka bir delilin olmadığını, iş yerini kapatırken fark ettiğini 8-10 senedir bu defterle işi olmadığını defterin muhasebecide olduğunu düşündüğünü beyan etmiştir.
Türk ticaret kanununa göre zayi belgesi ile ilgili olarak; TTK’nın 82/7. Maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanunî saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticarî işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” denilmiştir. Şeklinde olmasına göre, TTK’nın anılan fıkra hükmü, “Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır.” cümlesi haricinde, ETK’nın m.68/f.4 hükmünün dili sadeleştirilmiş tekrarından ibarettir. Sadece, TTK hükmüne “Bu dava hasımsız açılır.” cümlesi ve “veya hırsızlık” ibaresi eklenmiştir. Bu eklemede, uygulamada zayi belgesi davalarının hasımlı olarak açılması şeklinde yapılan hataları gidermek ve bu konudaki içtihatları kanunlaştırmak amacıyla eklenmiştir. Dolayısıyla, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını, yer sarsıntısı veya hırsızlık sebebiyle ziya uğradığı takdirde, zayi belgesi talep edilebilir. 
Ancak, dikkat edileceği üzere, anılan fıkrada yer alan ve zayi belgesi talebine sebep olan afetler, yani “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı”  sınırlayıcı mahiyet arz etmemektedir. Çünkü, Kanun Koyucu “gibi” demek suretiyle maddenin uygulama alanının sayılan sebeplerle sınırlı olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Bu itibarla, saklanması zorunlu defter ve belgelerin Kanunda belirtilmeyen sair bir mücbir sebep ile ziya uğraması halinde de zayi belgesi talep edilebilir. Tabii, mücbir sebebin varlığını ve zayi belgesi talebinin yerindeliğini mahkeme tarafından belirleneceği açıktır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; davacının karar defterinin, TTK.’nın 82/7 maddesi gereğince belirtilen, “yangın, su baskını veya yer sarsıntı gibi bir afet veya hırsızlık sebebi ile” zayi olmadığı, davacının mücbir sebebin varlığını ispata yarayacak herhangi bir delili dosyaya sunmadığı, talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin olarak alındığından, ayrıca alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halince davacıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.
Katip …
Hakim …
¸