Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1112 E. 2018/706 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1112
KARAR NO : 2018/706

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/08/2012
KARAR TARİHİ : 24/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinden yaptığı ticari alışverişler üzerine müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine … 35 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının yapmış olduğu takipte müvekkilinin yapmış olduğu ödemelerin düşülmeden icra takibi yapıldığını, davacı yanca hazırlanmış faturaların müvekkilince kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının dağıtım yaptığı kart adedinin çok üzerinde fatura keşide ettiğini, faturalar incelendiğinde birim fiyatların fahişliğinin ortaya çıkacağını, ayrıca açıklama yapılmaksızın sadece hizmet bedeli ve dağıtım bedeli ibarelerinin yazılarak faturaların keşide edildiğini bu nedenle icra inkar tazminatının de reddi gerektiğini, beyanla davanın reddini ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 12/03/2015 tarihinde taraf ticari kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddine, takibin 40.261,51 TL üzerinden takip tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte devamına, takibe haksız itiraz eden davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 23.HD.nin 2015/7737 esas, 2017/2234 karar sayılı, 19/09/2017 tarihli ilamı ile ” Yapılan iş konusunda taraf ticari defterlerinin birbirlerini teyit ettiğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık 58.481,56 TL’nin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı taraf bu bedeli ödediğini iddia etmekte fakat herhangi bir belge ibraz edememektedir. Ödemeyi iddia eden tarafın yani davalının bunu ispat edemediği mahkemece kabul edilip davalıya yemin teklif edip etmeyeceği sorulmuş, davalınında yemin teklifi üzerine davacı tarafından yemin edilmiştir. Artık uyuşmazlığın bu yemin çerçevesinde giderilmesi gerekir, Bu hususlar göz önüne alındığında 58.481,56 TL’nin ödendiği ispat edilemediğinden davanın tümüyle kabul edilmesi gerekirken, herhangi bir gerekçe gösterilmeden yemine neden değer verilmediği tartışılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir” denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile usul ve yasaya uygun olduğuna kanaat getirilen bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
… 35. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bozma ilamı ile birlikte değerledirildiğinde; her ne kadar bozma ilamında yapılan iş konusunda taraf ticari defterlerinin birbirlerini teyit ettiği, uyuşmazlığın 58.481,56 TL’nin ödenip ödenmediği noktasında toplandığı, davalı tarafından yemin teklif olunması üzerine davacı tarafından yemin edildiği, 58.481,56 TL’nin ödendiği ispat edilemediğinden davanın tümüyle kabulünün gerektiğinden bahisle karar bozulmuş ve mahkememizce uyma kararı verilmiş ise de davacı tarafından 99.743,07 TL üzerinden takip yapıldığı dosyada yer alan bilirkişi raporuna göre taraf defterlerinin incelenmesi sonucunda 40.261,51 TL’lik kısım yönünden taraf defterlerinin birbirini teyit ettiği, ödendiği ispatlanamayan 58.481,56 TL eklendiğinde davacının alacağının 98.743,07 TL olduğu anlaşılmakla bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş alacağın likit olduğu inkar tazminatının şartlarının oluştuğuna kanaat getirilerek bu miktarın %20 si oranında inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, … 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 98.743,07 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (98.743,07 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.762,63 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç tebliğ bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.823,45 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 2.795,14 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 10.649,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.ne göre tespit olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸