Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1106 E. 2021/892 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1106
KARAR NO:2021/892

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/12/2017
KARAR TARİHİ:15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı bankalar … A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş.’den nakit krediler kullandığı, davalı bankaların da dahil olduğu 12 banka hakkında Rekabet Kurulunun 02/11/2011 tarihinde başlattığı soruşturmanın 08/03/2013 tarihinde sonuçlandığı, bu soruşturmada kurul tarafından 12 banka hakkında mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerine yönelik fiyat tespit etmek amacı ile ortak hareket ederek RKHK m.4 ihlal ettiğini, 12 bankanın Rekabet Kurulunun idari para cezası öngördüğü kararın iptali için kurul aleyhine … İdare Mahkemesinde dava açtığı, açılan davaların … 2. İdare Mahkemesince reddedildiğini, ilgili bankalarca kararın temyiz edildiğini, temyiz edilen davanın Danıştay tarafından onandığını, tespit edilen rekabet ihlalinin 21/08/2007 – 22/09/2011 dönemini kapsadığını, 12 banka içinde yer alan davalı bankaların davacıya bu tarihler arasında krediler kullandırıldığını, bu nakit kredi kullandırımında kartel oluşturulup ortak hareket ederek kasten haksız kazanç sağlandığını, borca aykırılık ve haksız fiil hükümlerince zararın tazminat edilmesi gerektiğini, zararın tazmininde RKHK m.58 ve TBK m.60 hükümlerinin yürütülmesi gerektiğini belirterek belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve tam / kesin olarak alacak belirlendiğinde artırılmak üzere şimdilik 500 TL’nin 3 katı oranında tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı bankalardan müştereken ve müteselsilen tahlisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; dava konusu ticari kredilerin rekabet kurulu kararını soruşturması kapsamında olmadığı, ticari krediler yönünden herhangi bir tespit ve buna bağlı öngörülen bir cezai müeyyide olmadığını, davacının talebinin zaman aşımına uğradığını, davacının rekabet kurulu kararına bağlı bir zararının olmadığını belirterek davacının taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu rekabet kurulu kararının idari para cezası itiraz sürecinin henüz tamamlanmamış olması dolayısıyla kesinleşmediğini, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, rekabet kurulu kararının iptali için yargıda açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunun m.194’te öngörülen koşulları taşımadığını, yalnızca rekabet kurulu kararı varlığının haksız fiil tazminatı için yeterli sayılmayacağını, davalının iddia ettiği gibi hukuka aykırı bir fiilin bulunmadığını, ayrıca ortada bir zararın da bulunmadığını, uygun ve mantıklı bir illiyet bağı bulunması koşulunun gerçekleşmediğini, bankanın kusurunun da bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak yapılan rekabet kurulu kararının ticari kredilere ilişkin olmadığını, davanın somutlaştırma ilkesine aykırı olarak açıldığını, davacının dava dilekçesine delilleri eklemediğini, davacının talebinin zaman aşımına uğradığını, dava konusu rekabet kurulu kararının ticari kredilere ilişkin değerlendirme olmadığını, kararda yer alan dönem için kredi kullanımı olmadığını, maddi tazminat talep etme şartlarının oluşmadığını, dava tarihi itibariyle hukuka aykırı fiil unsuru bulunmadığını, davacının talep ettiği üç katına kadar talep edilen tazminatın somut olayda şartlarının oluşmadığını, faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava; rekabet ihlali iddiasına dayalı maddi tazminat davasıdır.
… A.Ş.’ye yazılan müzekkere ile Kredi sözleşmesi sureti, ilgili dekontlar, ödeme planı, sözleşme öncesi bilgi formu suretleri celp edilmiştir.
… A.Ş.’ye yazılan müzekkere ile kredi karton görüntüleri, kredilere ait hesap dökümleri, krediye ait ödeme planı, Genel Kredi Sözleşmeleri sayfalarını içerir CD celp edilmiştir.
… A.Ş.’ye yazılan müzekkere ile kredi detay tablosu, Genel Kredi Sözleşmesi, kullandırım dekontu, hesap hareketleri ve hizmet komisyon tarifesi sureti celp edilmiştir.
Dosya bankacı/haksız rekabet uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 03/10/2021 tarihli raporda; rekabet kurulu kararında Ticari Kredi ve Bireysel Kredi ayrımı yapılmadığı, mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanında bir sonuca ve kanaate varıldığı ve fakat dosyanın evreleri kısmında Türkiye’de faaliyet gösteren ve kredi kartı ihraç eden bankaların kredi kartı alışveriş ve gecikme faizi oranlarını da kapsayacak şekilde tüm faiz oranlarına ilişkin olarak ön araştırma yapılmasına karar verildiği, kararın inceleme kısmında bireysel bankacılık ürünleri üzerinde yoğunlaşıldığının görüldüğü, diğer taraftan; dava dosyasında sunulu bulunan dilekçelerde yer alan yargı kararlarından, daha önce farklı kişi ve kurumlarca açılmış olan davalarda davaya konu Rekabet Kurulu Kararının yalnızca bireysel krediler için bağlayıcı olduğu, ticari krediler yönünden gelen taleplerde davanın reddi ile sonuçlandığının öngörüldüğü, bu kapsamda; Rekabet Kurulu Başkanlığı’nın … Dosya Sayılı, 13-13/198-100 Karar Sayılı ve 08.03.2013 Tarihli Kararının Ticari Kredileri kapsamadığı, yalnızca Bireysel Krediler özelinde bağlayıcılığı olduğuna kanaat edildiği, ancak; Mahkememizin kurul kararının tüm kredileri kapsadığı hususunda bir kanaate varması durumunda henüz sonuçlanmamış olan Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun kararı sonrasında dava sürecinin devam etmesi, diğer bir ifade ile kararın yayınlanmasının bekletici mesele yapılması gerektiği, bu durumda Rekabet Kurulu Başkanlığının … dosya sayılı 13-13/198-100 karar sayılı ve 08/03/2013 tarihli kararına yapılan tüm itirazlara olan yargı yollarının tamamlanması ve kararın kesinleşmesi durumunda davalının kullandığı kredilere uygulanacak faiz oranı için Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının Bankalara uygulamış olduğu TCMB Faiz Oranlar (%) Gecelik (O/N)- Borç Alma Faiz oranlarından uygulanması gerektiğine kanaat edildiği, bu kapsamda yapılan hesaplama inceleme bölümünde Mahkememizin dikkatine sunulduğunu, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti vb.gibi taleplerinin Mahkememiz taktirinde olduğu belirtilmiştir.
… 2. İdare Mahkemesine yazılan müzekkere cevabında; mahkemelerinin … Esas, … Karar sayılı kararının Danıştay 13. Daire Başkanlığı’nın 16/12/2015 tarih ve 2015/2549 Esas, 2015/4607 Karar sayılı kararı ile onandığını, davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla bu konuda; Danıştay 13. Dairesinin 21.05.2019 tarih ve 2016/4936 Esas, 2019/1787 Karar sayılı bozma kararı üzerine Mahkemelerinin … esas numarasına kaydedildiğini, 19/07/2019 tarih ve … Esas, 2019/1469 Karar sayılı “Israr – Ret” kararı verildiğinı, verilen karara karşı davacı tarafından temyiz talebinde bulunulduğunu, dava dosyasının tekemmülü sağlandıktan sonra temyiz incelemesi nedeniyle Danıştay Başkanlığına gönderileceğinden mahkeme kararının henüz kesinleşmediği bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davacının, davacı şirketin davalı bankalardan 2007-2008-2011 yıllarında taksitli ticari kredi kullandığı, Rekabet Kurumunun 2013 yılında davalı bankanın da aralarında olduğu 12 ayrı banka hakkında soruşturma yürüttüğü ve idari yaptırım uyguladığı, davalı bankada dahil olmak üzere söz konusu bankaların kredi ilişkilerinde kartel oluşturduğu, müşterilerini zarara uğrattığı, bu zararın uygulanan faiz oranı ve krediye bağlı tahsil edilen masraflardan kaynaklandığı, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca davalı bankaların davacının uğradığı zararları tazmin etmesi gerektiği iddiası ile iş bu davayı ikame ettiği, taraflar arasında rekabet kurumunun idari yaptırım kararının ticari kredileri kapsayıp kapsamadığı, buna göre davacının bu karara istinaden tazminat talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise talep edilebilecek tazminat miktarının ne olduğu hususlarında anlaşmazlık bulunduğu, davalı bankalar tarafından Rekabet Kurumunun iş bu davaya konu idari yaptırım kararının idari davaya konu edildiği, … 2. idare mahkemesinin cevabı yazılarına göre davalı bankalar tarafından açılan idari davaların red ile sonuçlandığı, bunun üzerine tüm bankaların Danıştay nezdinde temyiz başvurusunda bulundukları, ancak bu başvuruların da Danıştay 13.Dairesi tarafından reddedildiği, gerekli olan süreyi kaçırması nedeniyle kurul kararının hakkında şeklen kesinleştiği … dışındaki davalılar tarafından Danıştay kararına karşı karar düzeltme başvurusunda bulunulduğu, Danıştay 13.Hukuk Dairesi tarafından … 2.İdare Mahkemesi tarafından verilen kararların bozulmasına karar verildiği, … 2.İdare Mahkemesi tarafından bozma kararına uyulmayıp kararda ısrar edilmesine ve davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 31.05.2021 tarih 2019/2710 E 2021/1110 K sayılı ilamıyla temyiz başvurusunun kabulü ile … 2.İdare Mahkemesi’nin temyize konu 19.07.2019 tarih ve … E 2019/1469 K sayılı ısrar kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmış olup, Rekabet Kurumu kararında bankaların anlaşmalı olarak yüksek faiz belirledikleri tespit edilen kredilerin tüketici kredileri(konut finansman kredileri, ihtiyaç kredisi, taşıt kredisi) olduğu, ticari kredilerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği bu kapsamda davacının talebinin dayanaksız olduğu ve davalı bankaların kusuru ile davacı zararının ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30 TL’nin mahsubu ile ile eksik kalan 27,9 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … A.Ş tarafından sarf edilen 44,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak işbu davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı … ve Yapı Kredi vekilinin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.15/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır