Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1103 E. 2019/834 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/1103 Esas
KARAR NO: 2019/834

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/12/2017
KARAR TARİHİ: 04/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirkete 22/08/2016 tarihli, … teklif numaralı teklifi ile davalı şirketin ürünlerinin B+F modül ile G modül CE sertifikalandır kazı işleriyle ilgili teklif verdiğini, bu teklifin davalı şirket tarafındanda kabul edilerek imzalandığını, yapılan işlerin bedeli ise aynı sözleşmenin kinci meddesinde düzenlendiğini, ayrıca aynı sözleşmenin beşinci maddesinde fatura bedellerinin ödenmesi ve itilaf halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra dairelerinin yetkisinin de kabul edildiğini, davacı şirketin sözleşme kapsamında davalı şirkete verdiği hizmetleri verdiğini, 07/09/2017 tarihli test raporunuda düzenleyerek teslim ettiğini, davacı şirketin davalı şirkete sözleşmedeki hizmetleri verdiğini ve davalı şirkete yeni sözleşmede belirlenen bedellere uygun olarak 20/12/2016 tarih, 373112 seri numaralı fatura ile 5.044,02 TL meblağlı fatura ile 22/07/2017 tarih, … seri numaralı 3.545,99 TL’si meblağlı fatura ile 30/05/2017 tarih, … seri numaralı, 3.709,73 TL meblağlı fatura ile toplam üç adet fatura ile fatura etiğini, davalı şirketin bu faturalardan 20/12/2016 tarih ve 373112 seri numaralı fatura ile 5.044,02 TL meblağlı faturanın 2.000,00 TL’lik kısmını ödediğini, davalı şirketin aldığı hizmeti fatura tarihinden itibaren 7 gün içeresinde ödemesinin sözleşme şartı olduğunu ancak ödemediğini, davacı şirket davalı şirketin ödemeye yanaşmaması sebebiyle alacağını tahsil maksadıyla İstanbul …İcra müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile takip başlattığını, davalı şirketin hizmetleri aldığı ve kısmı ödemede bulunmuş olmasına rağmen kalan borcu için yapılan takibe itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptaline %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar alınması ve takibinin devamı yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra müdürlüğünün … sayılı icra takibine dayanak gösterilen 20/12/2016 tarihli ve 5.044,02 TL meblağlı fatura ”G modülü çalışması” olması gerekirken ”B+F modül çalışması” karşılığında düzenlendiğini ancak davacı şirket ile faturaya konu edilen hususta aralarında bir anlaşma bulunmadığını, B+F modül çalışması hususunda hizmet alınmadığından, davacı şirket ilgili kişisi … ile yaptıkları görüşmeler neticesinde söz konusu faturanın iptal edildiğini, bunun yerine yapılan hizmete uygun yeni faturanın düzenlenmesi için mutabakat sağlandığını, iptal edilen faturanın yerine davacı şirketle aralarındaki sözleşmeye ve yapılan hizmete uygun olarak 22/02/2017 tarihli yeni fatura düzenlendiğini, faturada ”G Modül Belgelendirme Hizmet Bedeli” açıklamasına yer verilerek meblağda 3.545,59 TL olarak düzenlendiğini, 22/02/2017 tarihli faturanın ”G Modül Belgelendirme Hizmet Bedeli” açıklaması altında ayrıca ”600 Euro G Modül bedeli” ve ”185 Euro Sertifika Harç bedeli”ne istinaden düzenlendiğini ancak faturada belirtilen hizmetin tamamlanmadığını, düzenlenerek taraflarına verilmesi gereken ”CE sertifikası”nın hizmet tamamlanmadığından verilmediğini, hizmet bedeline konu olan basınçlı ekipmanları olan 1440 seri nolu ( tanıtım numaralı) olup bu gününe kadar halen hizmetin sağlanmadığını bu ürün için herhangi bir setifika düzenlenmediğini, 30/05/2017 tarih, 3.709,73 TL meblağlı fatura ” …Tekstli … nolu dumansız yanmalı kömür kazanı G Modül çalışması” açıklamasıyla düzenlendiğini ancak faturaya konu işe ilişkin ”CE sertifikası”nın da halihazırda düzenlenmediğini, faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlenmesine rağmen 04/05/2017 tarihinde 2.000,00 TL ödeme yaptıklarını, sözleşmesinin 6. Maddesi gereği hizmetlerin tamamlanmasını talep ettiklerini, sözleşme gereği verilmesi gereken hizmetlerin tamamlanmaması sebebiyle ödemeler konusunda temerrüde düşmediklerini, hesap kat’ının taraflarına tebliğ olmadığını, davacının taahhüt ettiği hizmetleri tam ve zamanında vermemesi sebebiyle zarara uğradıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından borçlu aleyhine 10.529,34 alacak bedeli ile 871,58 TL işlemiş faizden oluşan toplam 11.400,92 TL bedel üzerinden takip başlatıldığı, borçlular vekilinin takibe itirazlarını sunduğu görülmüştür.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 09/05/2019 tarihli raporda; davacı şirketin 2016-2017-2018 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin TTK 85 md. ve HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davaya konu faturalar incelendiğinde ilgili faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş olduğu, faturalarda davalının açık adresinin açıkça belirtilmiş olduğu, fatura içeriklerine istinaden taraflar arasında imzalı sözleşmenin mevcut olduğu, faturaların açık fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlendiği, taraflar arasında 22/08/2016 tarihinde teklif no:… numaralı sözleşmenin akdedildiği, sözleşmede davacı ve davalı şirketlere ait kaşe, imzanın mevcut olduğu, icra takibine konu alacağın 30/05/2017 tarih … nolu 3.709,73 TL, 22/02/2017 tarih …nolu 3.545,59 TL ve 20/12/2016 tarih … nolu 3.274,02 TL tutarlarındaki 3 adet faturadan kaynaklandığı, 20/12/2016 tarihinde düzenlenen faturaya karşılık kısmi ödeme alındığı ve ilgili faturadan kalan alacağın 3.044,02 TL olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 10.299,34 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.ödeme başlıklı maddesinde “…ödeme süresi 7 gündür. Gecikme durumunda aylık %3 vade farkı uygulanır.” şeklinde tanzim edildiği, davacının davalıdan icra takip tarihine kadar 10.299,34 TL asıl alacağa 840,60 TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;Tacir olan taraflar arasında sözleşmenin 5.ödeme başlıklı maddesinde kararlaştırılan yetki şartı geçerli olup davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı HMK 17.mad.uyarınca yerinde görülmemiştir. Taraflar tacir olup davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Davalı tarafa inceleme gün ve saati usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, inceleme gününde ticari defter ve belgelerini, varsa ödemeye ilişkin beyan ve itirazlarını ibraz etmesi hususu ihtar edilmiş, ancak davalı tarafça ticari defter ve belgeler dosyaya sunulmamış olduğu gibi davacı tarafın fatura içeriklerine itiraz edildiğine, hizmetin verilmediğine dair herhangi bir delil sunulmamıştır. Yapılan mali inceleme neticesinde taraflar arasında 22/08/2016 tarihinde teklif no:2309-16 numaralı sözleşmenin akdedildiği, davacının delil niteliğine haiz ticari kayıt ve defterleri nazarında davalıdan 10.299,34 TL alacaklı olduğu anlaşılmış iş bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 10.299,34 TL asıl alacak ve 840,60 TL işlemiş faizi yönünden iptaline hükmedilmiş, fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının 10.299,34-TL asıl alacak(30.05.2017 tarihli … no’lu 3.709,73-TL tutarlı, 22.02.2017 tarihli 991519 no’lu 3.545,59-TL tutarlı, 20.12.2016 tarihli 373112 no’lu 3.044,02-TL bakiye tutarlı fatura alacağı) ve 840,60-TL işlemiş faizi yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden takip talebindeki şartlar ile devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında hesaplanan 2.227,99-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 703,54 TL nispi karar harcından peşin alınan 194,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 508,84 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL maktu ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 230,70 TL harç, 800 TL bilirkişi ücreti ve 347,40 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.378,10 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.244,94 TL.sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır