Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/100 E. 2019/1057 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/100 Esas
KARAR NO : 2019/1057

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı…Şti arasında 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde …Noterliğince 12/08/2011 tarih… yevmiye ve 31/03/2011 tarih … yevmiye numaralı,…,… nolu iki adet finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, dava dışı … ve…’ın da kiracı şirketin borçlarına müteselsil kefil olduklarını, … nolu sözleşme ile ekspertiz değeri davalı tarafından belirlenen … Köyü mevkiinde kain, 30L.2d pafta, 132 ada, 4 parsel numaralarında kayıtlı taşınmazın,… numaralı finansal kiralama sözleşmesi ile de muhtelif otel mefruşatı kiralandığını, … nolu finansal kiralama sözleşmesine konu taşınmazın 5.850.000 Euro + KDV bedelle dava dışı …AŞ’den satın alınarak 84 ay vadeli toplam 7.038.000 Euro tutarlık kira bedeli karşılığında, … nolu sözleşmeye konu otel mefruşatının da dava dışı …AŞ’den 1.024.521 Euro + KDV bedelle satın alınarak 60 ay vadeli toplam 1.209.000 Euro tutarlık kira bedeli karşılığında finansal kiralama yolu ile kiralandığını, sözleşmelerden kaynaklanacak borçların teminatını teşkil etmek üzere ekspertiz değeri davalı tarafından belirlenen arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine 6.000.000 Euro bedelle 1.derecede ipotek tesis edildiğini, gerek sözleşme konusu olan taşınmazın, gerekse ipoteğe konu taşınmazın ekspertiz değerlerinin davalı ile davacı şirket arasında akdedilen Değerleme Sözleşmesine istinaden davalı tarafından belirlendiğini, dava dışı kiracı şirketin sözleşmeleri ihlal etmesi üzerine sözleşmelerin feshedildiği, davacı şirketin alacağını tahsil için yasal işlemler başlattığını ve İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.ve… K.sayılı ilamı ile kiralamaya konu taşınmazın, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.ve … K.sayılı ilamı ile de kiralamaya konu otel mefruşatı kiracı şirketten geri alındığını, yine davacı şirketin alacaklarının tahsili amacıyla kiracı şirket ile kefiller aleyhine İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, bu aşamada kiralama ve ipoteğe konu taşınmazların değerlerinin yeniden tespit edilmesine ihtiyaç duyulduğunu, davalının düzenlediği ekspertiz raporunda ipoteğe konu taşınmazın değerinin bu kez 1.000.052 TL olarak belirlendiği, davalıya iki ekspertiz raporu arasındaki farkın nedeninin sorulduğu, davalı tarafından 02/03/2011 tarih ve … numaralı raporun hatalı olduğunun kabul ve bildirildiğini, icra dosyası kapsamında haczedilen ipotekli taşınmazın paraya çevirme işlemlerine esas olmak üzere Ürgüp …İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasıyla tanzim edilen 12/06/2013 tarihli kıymet takdiri raporunda taşınmazın değerinin 655.600 TL olarak tespit edildiğini, davalının kusurlu ekspertiz raporlarıyla gerçek ekspertiz raporları arasında büyük bir farkın olduğunu, mülkiyeti davacı şirkete ait olan ve kiracının zilyetliğinden geri alınan kiralamaya konu taşınmaz ile otel ekipmanlarının bugüne kadar paraya çevrilemediğini, ancak kiralamaya konu taşınmazın güncel ekspertiz değerinin 4.045.000 TL olarak tespit edildiği, davalı tarafından kiralama konusu mallar ile ipotek konusu taşınmazın değerlerinin hatalı tespit edilmesi sonucunda davacı şirketin uğradığı zarar miktarının 5.179.839 Euro olduğunu, davacı şirketin zararının tazmini bakımından…Noterliği’nin 09/12/2016 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya gönderilerek zararının tazmininin istendiğini, ancak davalı tarafından…Noterliği’nin 15/12/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile olumsuz cevap verildiğini, anılan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı şirketin davalı değerleme şirketinin kusuru sebebiyle doğan 5.179.839 Euro tutarlık zararın yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

ISLAH: Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; davacı şirketin davalının kusurlu işlemlerinden kaynaklı uğradığı zararın bilirkişi raporunda yeniden hesaplandığı, bu hesaplamalar ışığında davalarını ıslah ederek toplam 5.416.322,20 Euro zarar bedelinin davalıdan işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiş olup, ıslaha ilişkin harç mahkememiz dosyasına depo edilmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından hazırlanan raporların hatalı olduğu yönündeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, bölgede emlak piyasasının tam oluşmaması ve benzer özellikte arsa alım satımlarının olmaması nedeni ile bölgedeki emlakçı ve kurumlardan bilgi alınarak raporların oluşturulduğunu, davacı tarafın tazmin talebinin haksız fiil sorumluluğuna dayandırılmakta ise de mevcut durumda haksız bir fiilin varlığından söz edilebilmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin kusurlu ve hukuka aykırı bir fiili bulunmadığını, yine davacı şirkete kasten zarar vermesinin de söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için bahsi geçen taşınmazlarda davalı şirket tarafından yanlış değer takdir edildiği varsayılsa bile davalı şirkete başvuru koşullarının oluşmadığını, taraflar arasında geçerli hukuki ilişkinin ihlalinden ötürü zarar koşullarının gerçekleşmesi, dolayısıyla davalı şirkete başvurulabilmesi için davacı tarafın tüm hukuki yolları tüketmiş olması gerektiğini, borçlu, ipotek borçlusu ve varsa kefillere karşı icra takipleri yapılması ve mevcut ayni şahsi teminatlara başvurulmasına rağmen alacağın tamamıyla tahsil edilmemiş olması gerektiğini, oysa davacı tarafın icra takip işlemlerinin sonucunda alınmış bira aciz belgesinden söz edilmediğini, davalı şirket tarafından hazırlanan raporlardaki değerin Ürgüp …İcra Müdürlüğü’nün… talimat sayılı dosyası ile aldırılan rapor yada ihale tarihindeki değerler yada davacı şirket tarafından haricen hazırlatılan raporlardaki değerler ile karşılaştırılabilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin Ürgüp…İcra Müdürlüğü’nün…Talimat sayılı dosyasında aldırılan kıymet takdir raporlarına itiraz etmeyerek kendi kusuru ile düşük kıymet takdirinin kesinleşmesine sebebiyet verdiğini, yine davalı şirket tarafından hazırlanan değerleme raporları ile davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zarar arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacı tarafın kendi kusuru ile zararın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, yine davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararın hesabının hatalı olduğunu, zarar hesabının Euro olarak yapılmasının kabul edilemeyeceğini, anılan nedenlerle davacının haksız davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının dava dışı …Şti ile imzalamış olduğu Finansal Kiralam Sözleşmesi kapsamında, sözleşmeye ve ipoteğe konu taşınmazların ekspertiz değerinin davalı tarafça kusurlu atfedilecek şekilde yüksek gösterilip gösterilmediğinin ve bu hususun davacı tarafın zararına olup olmadığının tespit ve zararın tazminine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların toplanan delilleri ile tüm dosya kapsamı nazara alınarak Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak …Köy Önü Mevkii, 132 Ada 3 nolu parsel (yeni parsel no:155 Ada 2 Parseldir) ve 02/03/2011 tarihli rapor ile değerlemesi yapılan 132 ada 4 nolu parsel (yeni parsel no:155 ada 1 parsel) sayılı taşınmazların talimat mahkemesince resen seçilecek 1 Fen Memuru 1 İnşaat Mühendisi ve 1 Gayrimenkul Değerleme Uzmanı (bulunamaması halinde Emlak veya Mülk Bilirkişisi) eşliğinde taşınmazlar başında inceleme yapılarak a) Değerleme tarihi olan 01/03/2011 ve 02/03/2011 tarihleri itibari ile davaya konu taşınmazların mevcut ekonomik koşullar, gayrimenkulün kullanımına dair yasal izin ve belgeler, gayrimenkul piyasasının durumu, değerlemeye etki eden taşınmazın turizm bölgesinde yer alması, konumu, çevresini teşekkül tarzı, taşınmazın hali hazırdaki kullanımı, satış kabiliyeti gibi özellikler dikkate alınmak sureti ile söz konusu taşınmazın değerleme tarihi itibari ile TL olarak edebileceği rayiç değerinin tespitinin istenilmesine, bu bedel belirlendikten sonra söz konusu tarihdeki kur üzerinden bu bedelin EURO cinsine çevrilerek EURO insi uyarınca da değerinin tespitinin istenilmesine, b) Aynı taşınmazlar için 25/06/2013 tarihi itibari ile aynı şekilde taşınmazların değerinin tespitinin istenilmesine, c) Dava tarihi olan 31/01/2017 tarihi itibari ile aynı taşınmazların değerinin tespitinin istenilmesine karar verilmiş, Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyası ile aldırılan bilirkişi raporunda sonuç olarak; taşınmazların Ürgüp İlçe Merkezine 6,5 km uzaklıkta yer alan … Köy merkezine yaklaşık 1 km mesafede yer alan bir konumda yer alan 155 ada, 1 nolu parselin “Hotel Motel ve Müştemilatı” niteliğinde olduğu, 155 ada 2 nolu parselin “arsa” niteliğinde olduğunun görüldüğü, 155 ada 1 nolu parselde yer alan taşınmazın 131 odalı turizm tesisi (otel) olduğu ve halihazırda kullanılmadığının görüldüğü, a)01/03/2011 ve 02/03/2011 tarihli taşınmazların rayiç değerleri; 155 ada 1 nolu parsel; 6.149.938,00 TL bahse konu gün ki Euro/TL paritesi ile Euro değerinin 2.757.819,73 Euro olabileceği, 155 ada 2 nolu parsel; 983.400,00 TL bahse konu gün ki Euro/TL paritesi ile Euro değerinin 440.986,55 Euro olabileceği, b)25/06/2013 tarihli taşınmazların rayiç değerleri; 155 ada 1 nolu parsel; 6.505.256,00 TL bahse konu gün ki Euro/TL paritesi ile Euro değerinin 2.561.124,41 Euro olabileceği,155 ada 2 nolu parsel; 1.180.080,00 TL bahse konu gün ki Euro/TL paritesi ile Euro değerinin 464.598,42 Euro olabileceği, c)31/01/2017 tarihli taşınmazların rayiç değerleri; 155 ada 1 nolu parsel; 8.965.231,20 TL bahse konu gün ki Euro/TL paritesi ile Euro değerinin 2.208.185,02 Euro olabileceği, 155 ada 2 nolu parsel; 1.573.440,00 TL bahse konu gün ki Euro/TL paritesi ile Euro değerinin 387.546,80 Euro olabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aldırılan talimat raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraflarca rapora beyan ve itirazlar sunulmuş olup, bu kez davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir … tayin edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; davacı ile dava dışı şirket arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesinin 21.maddesi çerçevesinde davalının temerrüde düştüğü, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal defterlerin incelenmesinde, davacının ihtarnamenin keşide edildiği tarihte temerrüde düşen kira bedellerini dava dışı EMK şirketinin kendisine verilen 60+3 günlük sürede ödemediği, davacı tarafça dava dışı şirkete gönderilen ihtarname ile temerrüde düşen dava dışı şirketin sözleşmesinin feshedildiği, davalı şirketçe 01/03/2011-02/03/2011 tarihlerinde yapılan ekspertiz raporunda yer alan değerleme tutarı ile Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesince yaptırılan tespit arasındaki değer farkının 19.116.662 TL karşılığı 8.664.394,65 Euro olduğu, dava dışı şirketçe yapılan ödemeler neticesinde davacının zararının 31/01/2017 dava tarihi itibariyle 8.012.054,02 – 2.595.731,82 = 5.416.322,20 Euro karşılığı 22.184.4963,01 TL olarak hesaplandığı, ancak davacı tarafça huzurdaki davada 21.214.030 TL karşılığı 5.179.839 Euro talep edildiğinden, taleple bağlılık ilkesi gereği dava tarihi itibariyle talep tutarı kadar talep edebileceği, bilirkişi inceleme tarihi olan 09/07/2018 tarihi itibariyle zarar tutarının 5.179.839 Euro karşılığı 27.887.217,21 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi ipoteğe konulup paraya çevrilen taşınmazların zarardan düşümlerinin yapılmadığı yada hali hazırda davacının malik olarak bulunduğu taşınmazların değerinin de düşülüp düşülmediği hususunda denetime elverişli olmadığı anlaşılmakla, dava dosyası üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir …tayin edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; davacı şirketin finansal kiralamaya konu otel mefruşatının 2011 yılında alındığı, ancak 31/01/2017 tarihli hesaplamada otel mefruşatına konu ürünlerin faydalı ömürlerinin dikkate alınmadığı, otel mefruşatına konu ürünlerin 2011 yılından sonra 31/01/2017 tarihine kadar olan sürede itfa paylarının düşümü yapılarak zarar hesabının raporda tablo şeklinde gösterildiği görülmüş olup, buna göre kiralamaya konu davacı şirketçe satın alınan, daha sonra dava dışı firmaya kiralanan taşınmazın satın alma bedelinin 15.564.884,40 TL olduğu, dava dışı finansal kiralama sözleşmesi ile taşınmaz kiralanan … Şirketinden alınan ödemelerin 4.447.375,73 TL olduğu, ipotekli taşınmazların satış bedelinin 09/06/2014 tarihi itibariyle 460.500,00 TL olduğu, davacı tarafın tahsil edememiş olduğu kalan kiralama bedelinin 10.657.008,67 TL olduğu, kiralamaya konu otelin 02/03/2011 tarihi itibariyle rayiç değerinin 6.149.938,00 TL olduğu, otel mefruşatının 2011 tarihi itibariyle değerinin 2.987.909,00 TL olduğu, bu şekilde oluşan davacı zararının 1.519.161,67 TL olduğu, Euro cinsinden yapılan zarar hesabına göre ise 132 ada 4 parsel, 155 ada 1 parselin 6.903.000 Euro yaptığı, dava dışı EMK Şirketinden alınan ödemelerin 1.892.858,11 Euro olduğu, 132 ada 3 parsel ve 155 ada 1 parseldeki ipotekli taşınmazların satış bedelinin 161.059.04 Euro olduğu, kalan kiralama bedelinin 4.849.082,86 Euro olduğu, 132 ada 4 parsel ve 155 ada 1 parselin 02/03/2011 tarihi itibariyle rayiç değerinin 2.750.819,73 Euro olduğu, otel mefruşatının 1.204.802 Euro olduğu, kalan zararının 886.461,13 Euro olduğu, yine dava tarihi itibariyle de bilirkişi tarafından TL cinsinden ve Euro cinsinden zarar hesabı yapılmıştır. Ancak zarar, değerleme tarihi itibariyle doğduğundan o tarihteki değerler esas alınarak zarar tespiti yapılması gerektiğinden bilirkişi raporundaki dava tarihindeki değerler hükmün gerekçesine dahil edilmemiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla aldırılan bilirkişi raporu, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucu ibraz edilen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı … AŞ tarafından davacı şirketin satın aldığı ve daha sonra dava dışı 3.şahıs şirkete kiraladığı taşınmazlar ile yine davacı şirket ile 3.şahıs firma arasındaki akdedilen finansal kiralama sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere alınan ipoteğe konu taşınmazların değerlemesinin yapıldığı, davacı tarafça söz konusu değerleme esnasında hem finansal kiralamaya konu malların değerinin fazla tespit edildiği, hemde ipoteğe konu taşınmazların değerinin fazla tespit edildiği, bu nedenle davacının zarara uğradığı iddia edilmiştir. Davacının uğramış olduğu gerçek zararın miktarının tespiti gerekmektedir. Her ne kadar davacı, davalı şirketçe yapılan tespit ile taşınmazların gerçek değerleri arasındaki farkın zararı olduğunu iddia etmiş ise de, gerçek zarar ya davacı şirketin söz konusu değer tespiti ve kiralama ilişkileri sonucu tahsil edemediği kira bedellerinden kaynaklı zarar, yada taşınmazların değerleme fiyatı ile gerçek değerleri arasındaki farktan hangisi düşükse onun esas alınacağı, davacının uhdesinde oluşan gerçek zararın fiilen uğradığı zarar bedeli olduğu, eğer söz konusu zarar bedeli değerleme şirketinin yapmış olduğu değerleme ile taşınmazların gerçek değeri arasındaki farktan daha düşük ise zarar olarak davacının fiilen uğramış olduğu bu zararın esas alınması gerektiği, davacının fiilen uğradığı zarar miktarı taşınmazların gerçek değeri ile değerleme şirketi tarafından yapılan değerlemeden daha fazla olması halinde ise değerleme şirketinin sadece iki değerleme arasındaki farktan sorumlu olması sebebi ile bu miktar zarardan sorumlu olacağı değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, davacının uğramış olduğu gerçek zararın doğru şekilde tespiti gerekmektedir. Ayrıca zararın oluşma tarihi olarak da ilk değerlemenin yapıldığı tarihin esas alınması gerektiği, daha sonra ekonomik ve sosyal nedenlerle gerek taşınmazların değerlenmesinde, gerekse kur kaynaklı artış ve eksilişlerin olabileceği, ayrıca zararın da doğduğu anın değerlemenin yapıldığı tarih olduğu anlaşıldığından, davacının uğramış olduğu zararın tespiti noktasında değerleme tarihi mahkememizce hükme esas tutulmuştur. Buna göre davacının zararı hesaplanırken, davacının kiralamaya konu taşınmazı satın aldığı esnadan, ödemiş olduğu satış bedeli esas alınmış, bu satış bedelinden davacı kiralama şirketinin finansal kiralama sözleşmesi uyarınca dava dışı …Şti’den finansal kiralama sözleşmesi uyarınca tahsil etmiş olduğu finansal kiralama bedelleri düşülmüş, ayrıca hali hazırda kiralamaya konu olan taşınmaz (132 ada 5 ve 155 ada 1 nolu parseller ile) ile finansal kiralamaya konu otel mefruşatının değerleme anındaki değerleri tespit edilerek bu bedeller de zarar miktarından düşülmüş, daha sonra finansal kiralamaya konu malların ve finansal kiralama sözleşmesinin teminatı olarak alınan ipotekli taşınmazların icra dosyasındaki satış bedelleri de zarar miktarından düşülmüş ve bu şekilde davacının gerçek zararının tespiti cihetine gidilmiştir. Bu kapsamda, davacının finansal kiralama sözleşmesi ile satın alıp kiraladığı 132 ada 4 nolu parsel ve 155 ada 1 nolu parselin değerleme ve satın alınma ve kiralanma tarihi itibariyle değerinin 15.564.884,40 TL olduğu, davacının dava dışı… Şirketi ile yapmış olduğu kiralama sözleşmesi uyarınca dava dışı… Şirketinden 4.447.375,73 TL bedel tahsil ettiği, ayrıca kiralama sözleşmesinin teminatı olmak üzere alınan 132 ada 3 nolu parsel ve 155 ada 2 nolu parseldeki ipotekli taşınmazların davacı şirketi tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle satıldığı ve buradan 460.500,00 TL miktarında tahsilat sağlandığı, davacının oluşan zararının 10.657.008,67 TL olduğu, ancak hali hazırda bu bedel karşılığında davacının elinde finansal kiralamaya konu 132 ada 4 parsel ve 155 ada 1 parsel nolu taşınmazların mülkiyetinin de bulunduğu, dolayısıyla söz konusu taşınmazların değerleme tarihindeki rayiç (yüksek yapılan değerleme bedeli değil, mahkememizce yaptırılan o tarihteki gerçek değeri) değerinin de 6.149.938,00 TL zarar miktarından düşülmesi gerektiği, çünkü hali hazırda söz konusu taşınmazların davacının aktifinde bulunduğu ve mal varlığı içerisinde bulunduğu, ayrıca yine belirtilen değerleme tarihinde değerlemesi yapılan otel mefruşatının bedellerinin de zarar miktarından düşülmesi gerektiği, çünkü hali hazırda da otel mefruşatının mülkiyetinin davacıda olduğu ve bunların da davacının aktifinde bulunduğu, otel mefruşatının değeri 2.987.909,00 TL olduğu, bu iki değerin de zarar miktarından düşülmesi gerektiği, bu kapsamda oluşan zararın;
Kiralamaya konu 132 Ada 4 ve 155 ada 1 parselin satın alma bedeli – dava dışı … Şirketinden alınan ödemeler – 132/3 parsel-155/2 parseldeki ipotekli taşınmazların satış bedeli – kiralamaya konu 132 ada 4 parsel-155 ada 1 parselin değerleme tarihi itibariyle rayiç değeri – otel mefruşatının değerleme tarihi itibariyle rayiç değeri = davacının gerçek zararı
15.564.884,40 TL – 4.447.375,73 TL – 460.500,00 TL – 6.149.938,00 TL – 2.987.909,00 TL = 1.519.161,67 TL
Davacının uğramış olduğu gerçek zararın bu şekilde 1.519.161,67 TL (yuvarlama ile 1.520.000,00 TL) gerçek zararının oluştuğu, her ne kadar davacı tarafça zararın Euro cinsinden oluştuğu iddia edilmiş ise de, değerleme hizmetlerinin davalı tarafça TL cinsinden yapıldığı, Euro cinsinden bir değerleme işleminin yapılmadığı gibi Euro cinsinden kiralamaya yapılacağı hususunda yada oluşan zararın Euro cinsinden karşılanacağı hususunda davalının bir tekeffülünün bulunmadığı, kiralamanın Euro cinsinden yapılmasının davacının kendi kararı olduğu, ayrıca değerleme tarihi itibariyle Euro cinsinden yada TL cinsinden oluşan zararın aynı olduğu (Euro’nun TL’ye çevrilmesi halinde) sonradan Euro kurunda meydana gelen artış sebebiyle davalının sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun düşmediği, bu kapsamda davacının gerçek zararının 1.520.000,00 TL olduğu hususu mahkememizce değerlendirilmiş ve kabul görmüştür. Davacının gerçek zararını tespit ettikten sonra meydana gelen zararın doğum ve oluşumunda, davacının müterafık kusurunun bulunup bulunmadığı hususunun da değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı da aynı davalı gibi tacirdir ve basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorundadır. Davacı şirket davalıya ilk değerleme yaptırdığı sırada basiretli bir tacir gibi davranıp, başka bir şirketten yeni bir değerleme yaptırması gerekirken, söz konusu değerlemeyi yaptırmamış, ayrıca davacı şirket tarafından eksik teminat alınmıştır. Bu nedenle meydana gelen olayda ve zararda davacının da %50 oranında müterafık kusurunun bulunduğu görülmüş, bu kapsamda 1.520.000,00 TL’lik zararın 760.000,00 TL’sine davacının katlanması gerektiği, 760.000,00 TL’sinden ise davalının sorumlu olduğu anlaşıldığından 760.000,00 TL için davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davacı taraf dava dilekçesinde yasal faiz talep ettiğinden ve faiz başlangıcı hususunda herhangi bir talepte (zarar tarihinden itibaren) bulunmadığından dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 760.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, kalan kısımlar yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 760.000,00 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 51.915,60 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 362.282,60 TL + ıslah harcı olarak alınan 24.837,00 TL toplamı 387.119,60 TL’den düşümü ile bakiye 335.204,00 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan harçtan düşümü yapılan 51.915,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 55.050,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2.maddesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 55.050,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 4.898,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 175,47 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan toplam 124,90 TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 120,42 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”