Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/985 E. 2018/791 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2016/985
KARAR NO : 2018/791
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2016
KARAR TARİHİ : 19/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı … İli’nin malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 08/06/2016 tarihinde … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olup, bu kusur durumunun davalının da kabulünde olduğunu, zira davalının … tarafından belirlenen kusur dağılımını kabul ettiğini ve aracın tamir bedelini bu kusur dağılımına istinaden eksiksiz olarak ödediğini, … plakalı aracın 07/04/2016/2017 vade tarihli ZMM poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, yüksek mahkeme kararları uyarınca değer kaybının ZMM poliçesi kapsamında olup poliçe limitleri dahilinde ödenmesi gerektiğini, kaza akabinde davalı tarafça ekspertiz atandığını ve hasar dosyası açıldığını, atanan ekspertizin 27/07/2016 tarihinde işlemleri tamamlayarak raporunu kapattığını, davalı sigorta şirketine araçta meydana gelen değer kaybının taraflarına ödenmesi için 23/08/2016 tarihinde başvuru yapılmışsa da herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 05/09/2016 tarihinde temerrüde düştüğünü, bu nedenlerle taraflar arasındaki değer kaybı hasarına ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebilecekleri miktarın bilirkişi marifetiyle tespit edilmesinden sonra 6100 Sayılı HMK 107 mad.uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar artıracaklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250 TL değer kaybı hasar bedelinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 05/09/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap süresi geçtikten sonra verdiği beyan dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek kaydıyla … plaka sayılı aracın şirketleri nezdinde sigortalı olup poliçeden dolayı maddi zarar halinde araç başına azami sorumluluk limitinin kaza tarihinde 31.000 TL olup daha önce ilgili kazadan ötürü 1.120,46 TL araç hasar tazminatı ödemesinde bulunulduğunu, bu kapsamda teminatlarının 29.876,54 TL tutarına inmiş olup şirketlerinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, KTK.86.madde gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağını, Yargıtay 11 H.D.nin 15/03/2001 tarih ve 2001/1244 esas, 2001/1941 karar sayılı kararının da bu yönde olduğunu, kaldı ki KTK.madde 86 hükmünce işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın kazanın meydana geldiğini ispat ederlerse sorumluluktan kurtulacağını, 26/04/2016 tarihli ve 29695 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan ZMMS Genel Şartları ile değer kaybı tazminatı için getirilen tazminat hesabına ilişkin hükümlerin işbu yargılamada esas alınmasını talep ettiklerini, davacının değer kaybı ve diğer taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, Yargıtay 11.H.D.nin 02/10/2006 tarih, 2005/8891 esas ve 2006/9643 karar sayılı ilamında da değer kaybına ilişkin taleplerin teminat kapsamında olmadığının belirtildiğini, değer kaybı zararı talebine esas olan satış fiyatının belirlenmesinde aracın hasar görmüş olup olmaması dışında bir çok faktör bulunduğunu, bu nedenle davacının işbu davada talep etmiş olduğu değer kaybı talebinin belirlenebilir ve somut bir talep olmaktan öte aracın, satıcının, alıcının, ülkenin, toplumun subjektif ve objektif bir çok niteliğinden etkilenen soyut ve varsayımsal bir talep olduğunu, aracın piyasa değerinin tam olarak belirlenemediğini, aracın değerinin belirli bir fiyat aralığında kaldığını, bu açıdan örneğin 18.000-20.000 TL satış değeri olan bir aracın, hasara bağlı olası değer kaybının da söz konusu aralık içinde kaldığını ve neticede satış fiyatında herhangi bir azalmaya fiilen yol açmadığını, dolayısı ile değer kaybı talebinin bu nedenle de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesi ve yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince, yeterli ve gerekli belgelerin eklenmesi suretiyle şirketlerine müracaat tarihinden öncesinde şirketlerinin temerrüdünün söz konusu olmadığını, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün belgelerin ibrazından itibaren 8 işgünü içinde, böyle bir başvuru olmadığı taktirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihlerden öncesi için faiz sorumluluklarının bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi 25/11/2016 tarihli cevabi yazılarında dava ile ilgili olarak 08/06/2016 tarihli kaza nedeniyle davacının davadan önce şirketlerine başvurusu olmadığından herhangi bir ödeme yapılmadığı, araç hasarı talebine ilişkin ise yapılan başvuru üzerine davacının 29/08/2016 tarihinde hasar dosyası açılmış olup, … A.Ş.ne 21/10/2016 tarihinde 1.120,46 TL ödeme yapıldığı belirtilerek araca ait poliçe, ödeme belgeleri ve hasar dosyası sureti gönderilmiştir.
Dosya kusur-hasar-zarar uzmanı bilirkişi ile sigortacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 16/06/2017 tarihli raporda; davalı taraf sürcüsü … yönetimindeki … plaka sayılı araç seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, hızını mevcut trafiğin seyir durumunu dikkate alarak tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine özen göstermediği, trafiğin durumuna göre duraklayan araca arkadan çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşılmış olup, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %100 oranında kusurlu olduğu, davacı taraf sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı araç ile seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde mevcut trafik nedeniyle durakladığı sırada arkadan çarpan araç nedeniyle karıştığı olayda olayı önlemek bakımından alabileceği herhangi bir önlemi bulunmadığından kusursuz olduğu, dava konusu … plaka sayılı aracın … model… Minibüs … marka model araç olduğu, aracın 2.el piyasa değerinin 80.000 civarında olabileceği, aracın kaza tarihinde 187.758 km.de bulunduğu, aracın hasar onarım süresinin 5 gün olduğu, söz konusu … plaka sayılı araçtaki hasarın kusur ile uyumlu olduğu, kazanın oluş şekline ve alınan darbelere uygun olduğu, … plaka sayılı aracın hasar tutarının 1.120,47 TL olduğu, söz konusu … plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın tamamından davalı tarafın sorumlu olduğu, … plaka sayılı aracın her ne kadar dört parçasında düzeltme ve boya işlemi yapılmış ise de, kaza tarihinde 187.758 km.de olduğu, www.sbm.org.tr internet adresinden hasar geçmişinin incelenmesinde 08/06/2016 tarihinden önce dört adet hasar kaydının mevcut olduğu, hasar kalemleri, düzeltme yapılan kaporta aksamı, boyanan parça adedi, aracın hasar durumunu gösteren fotoğraflar dikkate alındığında, dava konusu araçta değer kaybı hesaplanmasının teknik olarak mümkün olmadığı, davalının sorumluluğu bulunmadığı belirtilmiştir.
… A.Ş.18/04/2017 tarihli cevabi yazılarında … plaka sayılı aracın şirketleri nezdinde Ticari Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile kayıtlı olup 08/06/2016 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin hasar dosyası açıldığı, ilgili hasar dosyasına ilişkin 29/07/2016 tarihinde sigortalı hesabına 978,86 TL, mobil onarım servisi…Hizmetleri hesabına 04/08/2016 tarihinde 141,60 TL ödeme yapıldığı belirtilmiş, hasar dosyasının bir sureti gönderilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, davacı vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur. Dosya rapor sunan bilirkişi heyetine tevdii edilerek davacı tarafın itirazları ve sunulan deliller dikkate alınarak özellikle daha önceki kazalarda hasar gören parçalar ve hasar boyutları dikkate alınmak suretiyle davaya konu kaza sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybının Yargıtay uygulamaları da irdelenmek suretiyle piyasa araştırması da yapılarak ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 24/01/2018 tarihli ek raporda; kök rapordaki beyanlar tekrarla 23/02/2016 tarihli “Başar Ekspertiz Ümit Başar Küçükoba” antetli “ekspertiz bilirkişi ücreti, değer kaybı, … açıklamalı” P.1071 nolu, 354 TL tutalı fatura fotokopisinin dosyada bulunduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı aracın modeli, 08/06/2016 tarihli kazadaki hasar durumu (arka sağ-sol kapı, arka tampon, arka panel), ekspertiz raporundaki hasar kaleminin şekli, değişen parça sayısı ve niteliği, işçilik skalasındaki kalemlerinin niteliği, boyanan parça adedi, aracın hasar geçmişinin incelenmesinde 08/06/2016 tarihinden öncesine ait 5 adet hasar kaydının bulunduğu (toplam tutar 17.976,24 TL) hususları dikkate alındığında, söz konusu araçta 1.800 TL değer kaybı oluşabileceği, davalının trafik sigortası kapsamında meydana gelen değer kaybı zararını ödemekle yükümlü olduğu, davalı sigorta şirketine 23/08/2016 tarihinde başvurunun ulaştığı anlaşılmakla 8 işgününün hitamı olan 06/09/2016 tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü belirtilmiştir.
Davacı vekili 02/04/2018 havale tarihli ıslah dilekçesiyle, dava dilekçesinde talep ettikleri 250 TL alacaklarının bilirkişi raporu doğrultusunda ıslahı yolu ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.550 TL daha arttırılarak toplam 1.800 TL.nin 06/09/2016 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek avans faizinin işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası kapsamında davacının değer kaybına dayalı zarar tazminatının sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK “Madde 1401- (1) Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. Madde 1429- (1) Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez.” hükümlerine amirdir.
Dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın 08/06/2016 tarihinde %100 kusurlu olarak davacı tarafa ait … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası neticesinde araçta 1.800 TL değer kaybı oluştuğu, davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen rizikoyu karşılamakla yükümlü olduğu anlaşılmakla tespit olunan değer kaybının davalı şirketin temerrüt tarihi olan 06/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 1.800,00 TL nin 06/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 66,75 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.450,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim
¸