Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/965 E. 2018/300 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/965 Esas
KARAR NO : 2018/300
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 04/10/2016
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının, davalı … ile birlikte 25/05/2005 tarihinde ticaret siciline tescil edilen … Şti ünvanlı şirketin yarı hisseli ortağı olduğu, … Şti’nin 01/01/2016 tarihinden bu yana, ortaklar arasında çözülemeyen fikir ayrılıkları ve davalının kusurlu davranışları nedeniyle halihazırda fiili olarak faaliyetlerini sürdürememekte olduğunu ve ortaklar arasında hiçbir bağ kalmadığını, fikir ayrılıklarının ilk ve en önemli sonucunun davalının haksız ve rekabet yaratan yeni firması olduğunu, davalı tarafın … Şti’ne ait personel malzemelerinin kendi firmasında kullandığını ve halen de kullanmaya devam ettiğini, ortaklığın maddi ve manevi olarak tamamen sona erdiğini, davacının zararda olan ortak şirket nedeni le maddi manevi bütün haklarının telafisi imkansız yaralar aldığını ve bu doğrultusunda işbu davayı açmak zorunda kaldığını beyanla, davacı …’in … Şti’ndeki ortaklıktan çıkmasına, daha fazla mağdur olmaması adına bu doğrultuda ortaklıktan doğan hak ve borçların dondurulmasına yahut mağduriyetini önlemek adına gerekli önlemlerin alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalının ortaklık boyunca hiçbir kusurlu davranışı olmadığı gibi, davacı yanın kusurlarını, eksikliklerini ve ortak bulunduğu şirketlere verdiği zararları gidermek için uğraştığının hem banka kayıtları, hem iş yaptıkları şirketler ve diğer yasal evraklar bazında ortada olduğunu, davacı yanın kontrolü altında olan banka hesabından, gerek bankamatik kartı gerekse internet bankacılığı kullanılarak 20.000TL gibi bir rakamın davacı tarafından nakit çekilmesine rağmen muhasebe kayıtlarında bu harcamaya dair herhangi bir beyan olmadığı gibi, şirket kayıtlarında bu harcamaya dair herhangi bir fatura da bulunmadığını, bu durumun şirket hesap hareketlerinden de anlaşıldığını, aynı banka hesabına bakıldığında ise para girişlerinin hep davalı tarafından yapıldığını, davalının kusurlu olmak yerine şirketin devamı için çalıştığı ve para kazandırdığının ortaya çıktığını, davalının, sözleşme ile yüklendikleri iş olan … binası şantiyesinde bulunan bir kısım işi …’da şantiyenin başında durarak başarıyla tamamladıklarını, bu arada davacının yine şantiyeyle ilgilenmediğini, davalının kendi şahsi hesabına ortaklığa ait olan alacakları almadığı gibi, kendisine yapılan ödemeleri şirket hesabına aktardığını, banka kayıtları incelendiğinde para girişlerinin davalı tarafından yapıldığının, şahsi tahsilat yapılmadığı gibi yapılan tahsilatları da şirket hesabına aktardığı ve davacının iddiasının kötü niyetli ve kendi hatasını örtemeye yönelik olduğunun anlaşılacağını, davacının kusurlu, hatalı ve şirketi zarara sokan davranışlarının ortaklığın sonlanmasına sebep olduğunu beyanla, davacının haksız ve kötü niyetli açtığı davada mağdur olmadığı aksine ortaklığa zarar veren kusurlu davranışları gerçekleştirenin davacı olduğundan, ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ticaret sicil kayıtları, Mart, Nisan ve Mayıs ayı ortaklar sözleşmesi yapılan işte çalışan personellerin listesi, SGK hizmet listesi, tahakkuk fişleri, faturalar evrağı dökümleri, tahakkuk fişleri, hesap hareketleri, ticari defter fotokopileri, maaş makbuzları, dekontlar, masraf listeleri, sevk irsaliyeleri celp olunmuştur.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, dosyanın mahkememiz ekine alındığı, mahkememizin 13/12/2017 tarihli ara kararı ile; mahkememizdeki yargılamanın davacının haklı sebeple ortaklıktan çıkmasına yönelik olduğu, birleştirme kararı verilen dosyanın ise şirket yetkilisinin sorumluluğuna dayalı tazminat davası olduğu, her iki davanın yargılama usulü olarak birbirinden farklı olduğu gibi birinden verilecek kararın diğerini de etkilemediği, mahkememizdeki dosyanın son aşamaya geldiği, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının ise henüz dilekçe teatisi aşamasında olduğu anlaşıldığından, birleştirilen işbu dosyanın tefrikine karar verilmiş ve tefrik edilen dosya mahkememizin …esas numarasını almıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; limited şirket ortaklığından çıkmaya yönelik çıkma davası olduğu, 6102 sayılı TTKnun 638.maddesinde ” (1)Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir” hükmünün düzenlendiği, ortaklıktan çıkarılma talep edilen … Şti’nin incelenen sicil kayıtlarında, şirketin son tescilini 28/05/2010 tarihinde yaptırdığı, her ne kadar davacı tarafça şirketin diğer ortağına karşı çıkma yönünde dava açılmış ise de, çıkma davalarında yasal hasmın çıkma talep edilen şirket olduğu, oysa davanın diğer ortağın şahsına yönelik açıldığı, çıkma kararı verilecek olan şirket uhdesinde hukuki sonuç doğurması sebebiyle husumetin doğrudan doğruya şirkete yöneltilmesi gerektiği, bu itibarla davacının davasının pasif husumet ehliyeti bulunmadığından reddi gerektiği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 29,20TLnin mahsubu ile bakiye 6,70TL nin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 11,00TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
Üye
Üye
Katip