Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/963 E. 2020/280 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/963 Esas
KARAR NO : 2020/280

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2016
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin inşaat ve müteahhitlik işleri yaptığını, davalılardan … Şirketi’nin ise taşeron firma olduğunu, daval… Şirketi’nin ise … Şirketi’nin yan kuruluşu olup, her iki şirketin de diğer davalı … tarafından idare edildiğini, … Şirketi’nin davacı şirkete teslim edeceği ürünler ve yapacağı bir iş için dava konusu iki adet çekin verilmesinin planlandığını, bunun üzerine davacı şirket yetkililerinden sadece … imzasını taşıyan, diğer yetkililerin imzası bulunmayan davaya konu …bank… Şubesi’nin… seri nolu, 389.400,00 TL bedelli ve … seri nolu 354.000,00 TL bedelli çeklerin karşılığının bankada mevcudiyetini sorgulatmak üzere davacı şirket çalışanı … ve davalı …’un birlikte bankaya gittiklerini, davacı şirket çalışanı …’in çekleri banka personeline verdikten sonra kendisine gelen telefonla ilgilenmesi ve bir anlık dalgınlığını fırsat bilen şüphelinin çekleri banka personelinden alarak kaçtığını, olay nedeniyle davalı … hakkında çekleri çalması ve çekte sahtecilik suçlaması ile şikayette bulunulduğunu, dava konusu çeklerin 28/09/2016 günü… Bankası … Şubesi üzerinden davalılardan … Şirketi tarafından takas sistemi üzerinden tahsile konulduğunu, çek hesabının bulunduğu …bank … Şubesi’nden teyit istenmesi üzerine durumun öğrenildiğini, bu ibraz üzerine yapılan araştırmada çeklerin çalındığı sırada, çekler üzerinde imzası bulunmayan … adına da sahte imza atılarak çeklerin tahsil edilmeye çalışıldığının öğrenildiğini, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… soruşturma sayılı dosyası üzerinden… Bankası … Şubesi’ne müzekkere yazılarak çeklerin işlemsiz olarak kolluk yada adli makamlara verilmesi gerektiğine yönelik talimat verildiğini, çeklerin gerek çalınarak davalıların eline geçmesi, gerekse çek sahibi davacı şirket adına atılan ikinci imzanın sahtecilik yapılarak eklenmiş olması nedeniyle, çeklerin geçerli bir kambiyo taahhüdü olmadığından, davacı şirketin sorumlu tutulabileceği bir borç ilişkisinin doğmadığını, ayrıca davacı şirketin davalılara dava konusu çeklerin verilmesini gerektirecek bir borcunun da bulunmadığını, anılan nedenlerle dava konusu çekler nedeniyle davacının borcunun olmadığının tespitine ve çeklerin davacıya iadesine karar verilmesini, davalıların haksız ve kötü niyetli olduğu gözetilerek dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile takdir edilecek tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin inşaat işleri işleri, davalı … Şirketi’nin mekanik tesisat işi yaptığını, taraflar arasında eskiye dayanan ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu kapsamda davalı şirket yetkilisi …’un davacı ….Şti’nin yetkilisi…ile muhatap olduğunu, sözleşmeler imzalanıp faturaların kendisine teslim edildiğini, ödemelerin de çek olarak kendisinden alındığını, bu kapsamda yapılan işlere ait faturaların davacı şirkete teslim edilmekte, ödemeler için düzenli çekler makbuz karşılığında davalılara verilmekte ve davalıların bu çekleri tahsil cirosu ile imzalayıp yine davacının çek hesabının bulunduğu bankaya teslim ederek çek karşılığının alındığına dair dekont da imzalandıktan sonra, bankadan nakit para alınmayıp çek bedeli değerinde gayrimenkulün davalıya verildiğini, dava konusu çeklerin davalıya teslim edildiği gün davacı şirket yetkilileri ile önce … Bankası … Şubesinde buluşan davalı …’in, kesilen 177.000,00 TL tutarlı fatura karşılığında almış göründüğü 177.000,00 TL tutarlı çekin tahsil işlemlerini yaptığını, bu kapsamda kendisine getirilen çeki, tahsil cirosu ile ciro edip bankaya verdiğini, çekin bedelinin gayrimenkul hissesi devri şeklinde ödenmesi konusundaki mutabakat ve sözleşme çerçevesinde parayı nakit olarak almayıp hesapta bıraktığını, aynı gün diğer 2 çeki teslim almak ve tahsilat işlemlerini yapmak üzere davacı şirket çalışanı olduğunu bilip kendisini bu şekilde tanıtan … ile …bank …Şubesinde buluşulduğunu, düzenlenen ve imzaları tamamlanan 2 adet çekin banka içerisinde davalıya verildiğini, davalının bu çekleri arkasını tahsil için ciro ettiğini, bedelini almak üzere banka görevlisine uzattığını, ancak banka görevlisi tarafından kimlik sorulması üzerine kimliği yanında olmadığından, almak üzere dışarıya arabaya gittiğini, daha sonra çeklerin bedelini bu bankadan almayıp, kendi bankasına vererek hesaba tahsilini yaptırmak üzere oradan ayrılıp işyerine gittiğini, dava konusu çeklerin davalı tarafından, herhangi bir kimsenin rızası hilafına onu elinden alınmadığını ve çalınmadığını, olayın kamera kayıtlarının bankada mevcut olduğunu, davacı şirketin olaya ilişkin ileri sürdüğü tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacı şirketin çek bedellerini nakdi olarak ödememek için bu şekilde bir senaryo ile şikayet ve dava açma yoluna gittiğini, davacı şirketin davalı tarafından düzenlenerek imza mukabilinde kendilerine teslim edilen faturaların karşılığını halen ödemediğini, bu nedenle davalıya borçlu olduklarını, anılan nedenlerle davacının haksız davasının reddine, dava miktarının %20’sinden az olmamak üzere belirlenecek tazminatın davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalılardan … ve … .Şti arasında bulunan ticari ilişki nedeniyle, avans olarak verilen çeklerin ticari ilişki gerçekleşmemesi sebebiyle bedelsiz kalması üzerine muvazaalı bir şekilde diğer daval… Şti’ne cirosu suretiyle, davaya konu edilen bu çekler sebebi ile davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Bilahare davacı vekili sunmuş olduğu 20/02/2020 tarihli dilekçe ile; davalılar ile haricen sulh olduklarını, anılan nedenle davadan feragat ettiklerini, davalılardan yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerini olmadığını, feragat sebebi ile davanın reddine karar verilerek yatırılan avans ve teminatın davacıya iadesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalılar vekili sunmuş olduğu 20/02/2020 tarihli dilekçe ile; davacı ile davalılar arasında varılan anlaşma sonucu davacının işbu davadan feragat etmesi yönünde mutabakata varıldığını, bu nedenle davacının feragatini kabul ettiklerini, davacıdan yargılama gideri ve avukatlık ücreti talep etmediklerini, davacı tarafından dosyaya yatırılan teminatın iadesine muvafakat ettiklerini talep ve beyan etmiştir.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde feragate yetkili olduğu, davalılar vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde feragati kabule yetkisinin olduğu görülmekle; davacı tarafın davasından feragati nedeniyle HMK 307. ve 311.maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasından feragati sebebiyle HMK 307 ve 311 Maddeleri uyarınca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Mahkememizin 2018/2 – 2018/3 Kasasında bulunan çek asıllarının davacı tarafa iadesine,
3-Yine mahkememizde diğer kasalarda bulunan evrak asıllarının ilgili yerlere iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 12.695,42 TL’den mahsubu ile bakiye 12.641,02 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Taraflarca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır