Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/958 E. 2021/541 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1142 Esas
KARAR NO:2021/536

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Seb. Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/11/2016
KARAR TARİHİ:01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/10/2016 tarihinde … sevk ve idaresindeki davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın kaza yapması sonucunda davacının yaralandığını ve sakat kaldığını, davacının kusurunun olmadığını ve yaya konumunda olduğunu, kaza sonrası davacının … Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, şimdilik 4.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faiz olmaması halinde mevduata uygulanan en yüksek faiz ile, olmaması halinde yasal faizi ile birlikte davalılardan kusur durumları sigorta poliçeleri yönetmelik ve mevduat sorumlulukları dahilinde olmak üzere tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin sigorta şirketine başvuru yapmakla birlikte gerekli belgelerin tamamını sunarak ödeme süresinin dolmasını beklemeden dava ikame ettiğinden dava şartını yerine getirmediğini, geçici iş göremezliğin poliçe kapsamında olmadığını, geçici iş göremezliğe, tedavi giderlerine ve dolaylı masraflara ilişkin talebin reddini, davalı sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini ve dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; dava dilekçesinde bildirilen … C.Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası, hasar dosyası, hastane kayıtları, davacı vekilinin 11/01/2021 havale tarihli ıslah dilekçesi ve davacı vekilinin 22/04/2021 havale tarihli ıslah dilekçesi, SGK … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü müzekkere cevabı, ATK raporu mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Dosya kusur oranlarının tespiti için ATK. Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, düzenlenen 29/06/2018 tarih ve … sayılı rapor ile sürücü …’nun %75 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
(3)Dosya davacının geçici ve sürekli işgörememezliğinin tespiti için ATK. 2. İhtisas Dairesine gönderilmiş, düzenlenen 16/04/2020 tarih ve … sayılı rapor ile, davacının tüm vücut engellilik oranının %25 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
(4)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak aktüerya hesap uzmanı …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 10/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının olay tarihinde emekli olduğu, malulün aylık net geliri bilinen dönem ve pasif dönem için ise AGİ hariç Asgari Ücret olarak hesaplamaya dahil edildiği, Rapor tarihinde davacının 63 yaşında olduğunu ve PMF 1931 tablosuna göre yaşam süresinin bakiye ömür bitiş 76 yaşına kadar 13 yıl pasif dönem olarak hesaplandığını, davacı …’in 19/10/2016 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucunda tüm vücut engellilik oranının %25 ve geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, hesaplamada söz konusu oran ve süre kullanıldığı, dosya içerisinde mevcut Sulh Protokolü ve İbraname’ye göre 03/08/2018 davacı vekiline, davalı sigorta şirketi tarafından 27.320,00-TL asıl alacaklı ödeme yapıldığının anlaşıldığı, SGK ödemeleri yönünden, dosya içerisine sunulan 15/02/2017 tarihli SGK yazısında davacı …’e 19/10/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasıyla ilgili bir aylık, geçici ve sürekli iş göremezlik ödeneğinin yapılmadığı belirtildiği, faiz yönünden yapılan incelemede davacı vekili tarafından davalı şirkete ne zaman başvurulduğu anlaşılmamakla beraber davalı şirketin 14.11.2016 tarihli cevap yazısının başlangıç olarak kabul edildiği, davacının başvuru koşullarını yerine getirdiğinin kabulü halinde, 14/11/2016 tarihinin başlangıç tarihi olarak kabul edilmesiyle davalının 14/11/2016 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 24/11/2016 tarihinde temerrüde düştüğünün değerlendirildiği, sonuç olarak 19/10/2016 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasında davacı …’e ilişkin tazminat tutarının hak edilmiş geçici iş göremezlik tutarı 8.500,00-TL, hak edilmiş işlenmiş dönem tutarı 13.757,46-TL, hak edilmiş pasif dönem tutarı 74.809,51-TL olmak üzere toplam tazminat tutarının 97.067,25-TL olduğu, 03/08/2018 tarihinde ödenen 27.320,00-TL yasal faizle (%9) rapor tarihine güncellenerek 6.002,17-TL faiz tutarı olmak üzere toplamda 33.322,17-TL olduğu, toplam tazminattan ödenen miktar düşüldükten sonra, 97.067,25-TL – 33.322,17-TL = 63.745,08-TL olacağı, poliçe limiti yönünden, dosya içerisinde mevcut olay tarihini kapsayan davalı bünyesindeki 125578674 poliçe numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesindeki sakatlanma ve ölüm için kişi başına limitinin 310.000,00-TL olması nedeniyle davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği toplam tazminat bedelinin poliçe limiti dahilinde ve 63.745,08-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, alınan raporun PMF 1931 tablosu esas alınarak hesaplandığı, TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınmak suretiyle yeniden hesaplama yapılması için dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilmiş ve 21/04/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; zarar görenin yaşam süresi TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplandığını, 19/10/2016 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasında davacı …’e ilişkin tazminat tutarının hak edilmiş geçici iş göremezlik tutarı 8.500,28-TL, hak edilmiş işlenmiş dönem tutarı 13.757,46-TL, malül tarihinde 63 yaşında olması sebebiyle aktif dönem kaydının bulunmadığını, hak edilmiş pasif dönem tutarı 103.582,14-TL olmak üzere toplam tazminat tutarının 125.840,14-TL olduğu, 03/08/2018 tarihinde davalı tarafça ödenen 27.320,00-TL yasal faizle (%9) rapor tarihine güncellenerek 6.002,17-TL faiz tutarı olmak üzere toplamda 33.322,17-TL olduğu, toplam tazminattan ödenen miktar düşüldükten sonra, 125.840,14-TL – 33.322,17-TL = 92.517,97-TL olacağı, poliçe limiti yönünden, dosya içerisinde mevcut olay tarihini kapsayan davalı bünyesindeki 125578674 poliçe numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesindeki sakatlanma ve ölüm için kişi başına limitinin 310.000,00-TL olması nedeniyle davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği toplam tazminat bedelinin poliçe limiti dahilinde ve 92.517,97-TL olduğu, SGK yazısında davacının geçirdiği kaza nedeniyle ödeme yapılmadığının bildirildiği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1.maddesi uyarınca; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Davacının uğradığı haksız fiil neticesinde maruz kalabileceği bedensel zarar aynı yasanın 54.maddesinde sayılmıştır. Bunlar; 1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır.
Meydana gelen kazanın 19/10/2016 tarihinde gerçekleştiği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından maluliyet raporunun düzenlendiği, usulüne uygun düzenlenen rapora göre davacının tüm vücut engellilik oranının %25 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, kusura ilişkin ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda ise Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dosyasındaki belgeler, kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokileri ile birlikte yapılan inceleme neticesinde; sürücü olan … sevk ve idaresindeki araçla olay mahalli kavşakta sağa dönüşe geçmeden evvel görüş alanını kontrol altında bulundurup kavşak başından geçiş yapan davacı yayaya ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususa riayet etmediğinden %75 oranında kusurlu olduğu, davacı yayanın ise kavşak başından geçiş yapmadan evvel vasıtaların hareket durumlarını dikkate alması, korunma tedbirlerine başvurması gerekirken bu hususa riayet etmediğinden %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu olayda davacı TBK’nın haksız fiil hükümlerine göre kazaya karışan aracın sigorta şirketinden maddi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. KTK 85/son maddesinde, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan sigortaladığı aracın sürücüsünün kazada kusuru olmalıdır. O halde sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. Bu bilgiler doğrultusunda; kazanın kazaya karışan aracın ZMSS poliçe dönemi içerisinde gerçekleştiği, sigorta şirketince sigortalı araç bakımından teminat sunulduğu, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, kazaya sebep olan aracın dava dışı sürücünün kusurlu olduğu ve sorumluluğu nispetinde sigorta şirketinin davacının zararlarından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce aktüerya bilirkişisinden TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak hazırlanan 21/04/2021 tarihli raporda; davacının hak edilmiş geçici iş göremezlik tutarı 8.500,28-TL, hak edilmiş işlenmiş dönem tutarı 13.757,46-TL, malül tarihinde 63 yaşında olması sebebiyle aktif dönem kaydının bulunmadığı, hak edilmiş pasif dönem tutarı 103.582,14-TL olmak üzere toplam zararının 125.840,14-TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı sigorta şirketinin, davacının da kabulünde olmak üzere dava tarihi olan 24/11/2016’dan sonra 03/08/2018 tarihinde 27.320,00 TL asıl alacak ödemesi yaptığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesinin önüne geçilmesi bakımından önceki ödemenin güncellenmiş değerinin tazminattan düşülmesi ilkesinin dava açılmadan önce yapılan ödemeler için geçerli olduğu, ancak işbu dosyada her ne kadar bilirkişi raporunda güncelleme yapılarak bakiye zarar tespit edilmişse de bu yönden rapora itibar edilmeyerek mahkememizce resen bu husus dikkate alındığında; güncelleme yapılmadan davadan sonra davalının ödediği asıl alacak miktarının toplam zarardan mahsup edilmesiyle bakiye 98.520,14 TL davacıya yetersiz kalan ödeme olduğu tespit edilmiştir. Ancak davacı vekili tarafından sunulan bedel arttırım ve ıslah dilekçesi ile 92.517,97 TL talep ettiği ve bu bedel üzerinden ıslah harcı yatırıldığından taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak davacının 92.517,97 TL maddi zararının olduğu ve zararın davalı sigorta şirketinden tahsil edebileceği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ayrıca sigorta şirketinin davacıya kısmi ödeme yaptığı temerrüt tarihi olan 03/08/2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesine ve kazaya konu davalının sigortacısı olduğu aracın kullanım amacının hususi olduğu, ticari olmadığı anlaşıldığından temerrüt tarihinden itibaren avans faizi değil yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile; (taleple bağlı kalınarak) 92.517,97-TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 03/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 6.319,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20-TL’nin harçtan ve tamamlama harcı olarak alınan 308,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.982,70-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan; 29,20-TL başvuru harcı, 29,20-TL peşin harç, 308,00-TL tamamlama harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 687,00-TL ATK ücreti, 274,60-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.328,00-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 12.739,21-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/07/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.