Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/955 E. 2018/674 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/955
KARAR NO : 2018/674

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/09/2016
KARAR TARİHİ : 17/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalısı … A.Ş. adına sigortalı, uçak/helikopter… kapısında kullanılmak üzere 8 palet 128 plaka brüt: 8.280 kg fiberglas panel emtiasının 1 no.lu davalı taşıyıcının organizasyonunda 2 no.lu fiili taşıyıcının hamule senedi tahtında …’den …/… … / … plakalı dorse ile taşınmak üzere tam ve sağlam teslim alındığını, yükün tahliyesi sırasında 31 adet panelin hasarlı olduğu anlaşılarak hasara ilişkin sürücünün de katılımı ile hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, yaptırılan hasar ekspertiz incelemesi sonucu hasarın bozuk yol koşullarından kaynaklı olarak aracın maruz kaldığı sarsıntı ve sürücünün ani frenlemeleri sebebiyle emtianın kaymak ve sürtünmek suretiyle kırılarak hasarlandığını beyanla hasarlı sigorta bedelinden %2 tenzili muafiyet uygulanarak 68.053,21TL’nin ödeme tarihinden (08.02.2016) itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
(2)Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketler tarafından eşyanın taşınmak üzare teslim alındığını, bu ürünlerden 31 adet fiberglas panel emtiasının hasarlı olduğunun tahliye sırasında fark edildiğini, davacı … şirketinin rücu talebinin yersiz ve haksız olduğunu, ekspertiz raporunu tek taraflı olması ve kendilerinin talep ve bilgisinin olmaması sebebiyle bu raporun tarafsızlık ve güvenilirliğinin tartışılır olduğunu, hasarlı emtia bedelinin neye göre tespit edildiğinin belirsiz olduğunu, bu hususta bilirkişi incelemesi ile tespit yapılması gerektiğini, müvekkilinin nakliye görevini titizlikle yerine getirdiğini, gönderen şirketin eksik ve yetersiz ambalajlamasından dolayı sürücünün bozuk yollarda sert fren yapması nedeniyle meydana gelen öngörülemeyen ve önlenmesine olanak bulunmayan hasarlardan dolayı taşıyıcının sorumlu tutulamayacağını, olayda hasarın malın eksik ya da hatalı ambalajlanmasından kaynaklandığını, taşımanın gerçekleştiği… arasındaki yolun engebeli ve bozukluğu sebebiyle en ufak bir ambalajlama hatasında bile mevcut yol koşullarında hasar meydana gelmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, hasarın taşıyıcının riziko alanındayken mi yoksa gönderenin riziko alanındayken mi meydana geldiğinin ortaya konması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, sözleşme örneği, uyuşmazlık ile ilgili belgelerin Türkçe tercümeleri, Nakliyat poliçesi ve Nakliyat Emtia Abonman Poliçesi, faturalar, ekspertiz raporlarının bir örneği celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddiaları, celp olunan deliller ile dosya kapsamı nazara alınarak bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 23.08.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının, sigortalısına ödeme yapmasına binaen ödeme miktarı ile sınırlı halefiyeta dayalı rücuen tazmin talebine hakkı olduğu, taşıma sürecinde meydana geldiği sabit olan hasarın ambalaj kusuru ve sair kusurdan kaynaklandığını ispat külfetinin davalı yanda olduğu, dosya kapsam rnda bu hususun ispat edilemediği, her ne kadar davalı savunmasında yer almıyorsa da; yükün istifleme ve sabitlemede özensizlik katkısı ile ve taşıma sürecinde de taşıyıcının açık özensizliği sebebi ile hasarın meydana geldiğinin değerlendirildiği, CMR m.17/5 gereği meydana gelen hasarda davalının %70 davacının sigortalısının ise %30 katkısı ve kusurunun olduğu, bu nedenle meydana gelen hasar ve zarardan %70 kısmı 47.637,25 TL miktarında tazminattan davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği, kusur oranına göre tazminat miktarını belirlemede nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, CMR md.23 doğrultusunda yapılan hesaplama sonucu davalıların sorumluluk üst limitinin 16.702,31 SDR olduğu, CMRye göre bu meblağın karar tarihindeki TCMB nin SDR/TL kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının hesaplanabileceğini, bu durumda davacının hasar talebi mahkemenin karar tarihindeki SDR kuru üst limitini geçmiyor ise, bu talebin uygun olacağı, hasar talebinin Türk Lirası olarak yapılması sebebiyle davalılara hasarın 11.04.2016 bildirim tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(3) Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişilerce tanzim edilen 12.01.2018 tarihli ek raporda; kök raporda sonuç ve kanaatlerini aynen muhafaza ettiklerini bildirmişler.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; davacı … şirketinin sigortalısına ait eşyanın davalı tarafça uluslararası taşımacılık kapsamında İstanbul’dan Akşabat’a taşınması sırasında bir kısım eşyanın hasara uğradığından bahisle sigortalısına ödediği bedelin davalıların sorumlu olduğu iddiasıyla rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Sözleşme konusu emtianın taşınması sırasında ürünlerden 31 adedinin hasarlandığı sabittir. Uyuşmazlık; söz konusu hasarın ambalaj hatası ya da eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davalıya taşımadan dolayı kusur atfedilip atfedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Yükün teslimi esnasında hasarlı olduğuna dair bir kaydın bulunmadığı bilirkişi raporu dahilinde ifade edilmektedir. Yine rapor dahilinde dosyaya ibraz edilmiş olan fotoğraf örneklerinin de incelendiği ifade edilmekle taşınan panellerin sürtünme ve birbirini itme suretiyle kenarlarında derin kırılmalar meydana gelmek suretiyle hasarlandığı, somut olay yönünden yükün gereği gibi sabitlenmediği, bu durumun istifleme ve sabitlemede belli bir kusura işaret ettiği, öte yandan davalı taşıyıcının sürüş özellikleri ve yükü gözetmeksizin ani manevra – durma ve kalkma hareketleri nazarında asli kusurlu addedilmesi gerekirken, davacının sigortalısının istif ve sabitleme noktasında tali kusurlu bulunduğu görülmüştür. Kusur tespitinin CMR Konvansiyonu dahilinde değerlendirildiği, asli ve tali kusur dağılımının dosyada mübrez deliller (rapor – fotoğraflar) karşılaştırılmak suretiyle yapıldığı ve somut olaya indirgendiği ve teknik açıdan net bir tespitin yapıldığı görülmekle rapor dahilinde varılan görüşe iştirak edilmiş davalı taşıyıcının taşımadan kaynaklı asli derecede % 70, davacı sigortalısının ise istifleme ve sabitlemeden kaynaklı olarak tali düzeyde % 30 oranında kusurlu oldukları kabul edilmiştir. Bu değerlendirmemizde CMR Konvansiyonunun 8. Maddesi dahilinde taşıyıcının yükü teslim alırken gerekli nezaret ve kontrollerini yapması, yükün ve bunların ambalajlarının görünürdeki durumunu kontrol etmesi zorunluluğu bulunması keza taşıma senedine ambalaj yetersizliği veya kusuru tespit edilmişse bunu çekince olarak belirtmesi gerektiği ilkesi de gözetilmiştir. Olayımızda bu yönde bir çekince konduğuna dair bir kayıt yer almamaktadır. Kabul bu yönde olduğundan ve yeterli vicdani kanaate erişildiğinden konuyla ilgili başkaca inceleme yapılmasına gerek ve yer bulunmadığı takdir edilmiştir.
Kusur durumuna dair kabul bu yönde olmakla taşınan hasarlı yükün 31 adet fiberglas panel olduğundan mütevellit CMR Konvansiyonu 23. Maddesi dahilinde yapılan hesaplama dahilinde ürünün brüt ağırlığının 8.280,00 kg olduğu da dikkate alınarak taşıyıcı davalıların sorumluluk oranına tekabül eden rücuen tazminat bedeli olan nihai miktarın 47.637,25 TL olduğu sabit görülmüş, iş bu bedelin temerrüt tarihi 11/04/2016 olarak kabul edilmekle bu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, davacıya karşı CMR 3. maddesi dahilinde müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gereken davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine ilişkin neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
47.637,25-TL’nin 11/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.254,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.162,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.091,92 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan; 1.162,18 peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 1.200 TL bilirkişi ücreti, 139,25 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.534,93 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.774,45 TL yargılama masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 5.590,10 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, ret edilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 2.449,92 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”