Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/939 E. 2018/465 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/939
KARAR NO : 2018/465
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/09/2016
KARAR TARİHİ : 05/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalının ticari ilişki içerisinde olduğunu, davacının muhtelif tarihlerde davalıya mal satışı ve teslimi yaptığını, tüm satışların faturalandığını ve tarafların ticari defterlerine kaydedildiğini, davacı ile davalının arasındaki takibe müspet irsaliye faturalarında oluşan cari hesap ekstresinde davalının borcunun takip tarihi itibariyle 26.022,54 TL olduğunu, davalının borcu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası marifetiyle 16.08.2016 tarihinde icra takibi yapıldığını beyanla vaki itirazın iptaline yönelik huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı taraf ile davalı arasında ticari alışveriş olduğunu davalının ödemelerini yaptığını, davalı borcun sadece davalıdaki kayıtlara göre 6.000 TL si kaldığını, davacının kötü niyetli bir biçimde daha fazlasını talep ettiğini, dava açıldıktan sonra davalı yetkilileri ile görüşme sonrası alacağının 6.000 TL olduğunu kabul ettiğini, ancak avukat ücretinin yüksek takip miktarında hesaplandığını ve dava avukat ücretinin de talep edildiğini ve yüksek miktarda hesaplandığını bu sebeple anlaşma sağlanamadığını ve davanın devam ettiğini belirterek davanın reddini ve bu mümkün olmadığı takdirde sadece 6.000 TL üzerinden borçlu olduğunun kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişi mali müşavir …’a tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 19.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların ticari defter kayıtlarına göre 16.08.2016 tarihi itibarı ile davacı tarafın davalı taraftan 26.022,54.TL asıl alacak ve 531,50.TL işlemiş faiz olmak üzere 26.554,04 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın icra takibinde 26.022,54 TL asıl alacak ve 538,88.TL işlemiş faiz olmak üzere 26.561,42 TL talep etmiş olduğu, davacı tarafın dava dışı … A.Ş’ ye 16.08.2016 takip tarihi itibarı 20.000.-TL borçlu olduğu, incelenen sicil kayıtlarına göre, davalı …A.Ş ile dava dışı … A.Ş’ nin aynı adreste faaliyet göstermekle birlikte ortaklık yapılarının ve yönetimlerinin birbirinden tamamen farklı olduğu, şirketlerden birinin diğerinin yönetiminde söz sahibi olacak kadar pay sahibi olmadığı gibi şirketlerin iştirak durumunda olduklarını gösteren karşılıklı pay sahipliğinin de olmadığı, şirketlerin TTK da tanımlanan ” Hakim ve Bağlı Şirketler” veya “Karşılıklı İştirak” halinde şirketler veya uygulamada kabul edilen “Grup Şirket” niteliğinde olup olmadığı hukuki değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Cari hesap alacağına dayanak teşkil eden ve mal alım satımına ilişkin olduğu anlaşılan faturalar yönünden ticari iç ilişki ve teslim olgusu davalı tarafça kabul edilmiş, bunun yanında grup şirketleri olduğu iddiasıyla dava dışı firma tarafından yapılan ödemeler kapsamında borçlu olmadıklarını ileri sürdükleri görülmüştür. Uyuşmazlık dava konusu faturalar nezdinde davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mali bilirkişi tarafından ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemeyle davalının yukarıda özetlenen iddiasına ilişkin olarak müvekkili firma ile dava dışı firmanın yapılarının ve yönetimlerinin birbirinden tamamen farklı olduğu, karşılıklı iştiraklerinin bulunmadığı ifade edilmekle ödeme beyanına dair somut ve kesin bir delile de rastlanmadığından itibar edilmemiş, davanın taraflarının ticari defter ve kayıtları nezdinde kayıtlar birbirini doğrulamakla davacının davalıdan 26.022,54 TL tutarında alacaklı olduğunun kabulü gerektiği, iptale yönelik istem asıl alacak miktarına münhasır olmakla ve sadece bu bedel harçlandırılmakla sair taleplere yönelik olarak herhangi bir karar tesis edilemeyeceği kanaatiyle harçlandırılan asıl alacak bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
1-Davanın dava değeri dikkate alınarak KABULÜ ile;
A-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 26.022,54-TL ve işbu bedele icra takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Dava dilekçesi kapsamında takip öncesi işlemiş faiz talebi yönünden herhangi bir harçlandırma yapılmamış olduğu görülmekle takip öncesi işleyen faiz yönünden herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alacak likit ve belirlenebilir kabul edildiğinden kabul edilen miktarın %20’sine tekabul eden 5.204,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması 1.777,59 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 311,59 TL + 132,81 TL (icra veznesine yatırılan) olmak üzere toplam 444,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.333,19 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.122,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; peşin harç, başvuru harcı, vekalet harcı, bilirkişi ücreti, posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.047,09 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”