Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/932 E. 2018/1089 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/466 Esas
KARAR NO : 2018/1101
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/04/2016
KARAR TARİHİ: 17/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalının yönetim kurulu başkanı ve yetkilisi olduğu dava dışı…AŞ’den olan alacaklarının tahsili amacı ile icra takibi başlattığını, ancak icra takibine itiraz edilmesi sebebi ile takibin durduğu, davacı tarafından İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğini ve işbu kararın kesinleştiğini, takibin kesinleşmesine müteakip 18/02/2014 tarihinde borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı resmi adresine haciz için gidildiğini, ancak borçlunun adresi terk etmesi nedeniyle hacze kabil herhangi bir malın bulunmadığının tespit edildiğini, yine borçluya ait taşınır,taşınmaz, aynı veya nakdi hiçbir malvarlığı tespit edilemediğini, bunun üzerine şirket yetkilileri hakkında İstanbul …İcra Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yapılan yargılama sonucu davalının, şirketin davacıya olan borçlarını davacıyı zarara uğratmak kastıyla ödemediklerinin tespit edilerek mahkumiyetine karar verildiğini, davalının kusurlu davranışı sebebi ile şirketten alacaklı olan davacının yıllardır alacağını tahsil edemediğini, bu nedenle davacının alacağını tahsil edemediğinden uğradığı zararların yönetim kurulu başkanı ve şirketi temsil ve ilzama yetkili yönetici olan davalı tarafından tazminin gerektiğini, anılan nedenlerle davanın kabulü ile davalının yükümlülüklerini kusuruyla ihlal ettiğinden davacının uğradığı zararların tazminine, şimdilik 20.000,00 TL’nin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde şimdilik 20.000,00 TL’nin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile dava dışı …AŞ’ye ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 12/09/2018 tarihli dilekçesi ile; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davaya dair taleplerini şimdilik 100.000,00 TL yükselttiklerini,anılan nedenle talep arttırımın ve davanın kabulü ile 100.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yapılan ıslaha ilişkin tamamlama harcının mahkememiz veznesine depo edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı hakkında açılan İstanbul …İcra Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı doyasının Yargıtay aşamasında olduğunu ve henüz kesinleşmediğini, davacı tarafından kesinleşmemiş bir mahkeme kararına dayanılarak işbu davanın açıldığını, davalının ödeme gücünün olmadığının tespit edilmesine rağmen bu durumun ticareti usulsüz terk olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davalıya ve dava dışı şirkete ait hiçbir malvarlığı bulunmadığını, davacı tarafından iddia edildiği gibi kaçırılan bir malvarlığı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile böyle bir malvarlığı varsa devirlerinin davacı tarafından ortaya çıkarılması gerektiğini, davalının tamamen acziyet halinde olması nedeniyle borçlarını ödeyemediğini, borçlarını ödeyememesinin kendi kusurlu davranışlarından kaynaklanmadığını, bu nedenle davalıdan tazminat talep edilmesinin yasal hiçbir dayanağı bulunmadığını, bu nedenle açılan davanın reddi gerektiği beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalının yöneticisi olduğu dava dışı …AŞ’nin davacıya olan borcunu ödememesi sebebiyle, şirketin borçlarından davalının sorumlu olduğundan bahisle açılan tazminat davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından, dava dışı …AŞ aleyhine 188.000,00 Euro asıl alacağın tahsili amacı ile takip başlatıldığı, başlatılan takibe dava dışı şirket tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, itiraz üzerine davacı şirket tarafından İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucu … Esas–… Karar ve 26/12/2013 tarihli ilam ile davalının İstanbul..İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının 160.782,26 Euro üzerinden iptali ile takibin bu mitar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, işbu ilam üzerine icra müdürlüğünce yapılan haciz işlemleri sonucu hacze mükabil mal bulunamadığının tespit edildiği görülmüştür.
İstanbul ….İcra Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından, ….AŞ yetkilileri …, …, … ve …’na açılan ticareti usulsüz terk, alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla mevcudu ekstilme, sermaye şirketinin iflasını isteme talepli dava olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucu yönetim yetkisine sahip oldukları ticari işletmenin borçlarını alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ödememek suçunu işlediği sabit olan davalı Fatih Üçkuzular ve dava dışı …, …hakkında 6 ay hapis ve 5 gün karşılığı adli para cezası verildiği görülmüştür.
Mahkememizce, dava dışı …AŞ’nin ticari defter ve belgeleri, üzerinde inceleme yapılarak davacı şirketin, dava dışı …AŞ’den alacaklı olduğu İstanbul … ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile tespit edilmiş ve hüküm altına alınmış olduğu hususu da gözönünde tutulmak sureti ile gerek o dava tarihinde gerekse icra takip tarihinde dava dışı şirket yetkilisi olduğu belirtilen davalı Fatih Üçkuzular’ın davacı şirketin alacağını geç almasını temin bakımından yöneticilik görevini kötüye kullanıp kullanmadığı, dava dışı şirketin borcunu alacakları zarara uğratmak kastı ile ödememezlik yapıp yapmadığı, ayrıca davalının şirkete borçlanma yasağına aykırı davranıp davranmadığı yine şirketin kaydi durumu ile fiili durumunun uygun olup olmadığı hususlarında inceleme yapılarak bu bağlamda davalının TTK. 553. maddesi uyarınca kusurlu bulunup bulunmadığı, kusurlu bulunmuş ise söz konusu alacağın alınmamasından dolayı davacının uğramış olduğu zarar miktarının ne kadar olduğu hususlarında inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir … tayin edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 26/02/2018 tarihli raporda; davacı şirketin dava dışı şirketten alacaklı olduğunun İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile tespit edilerek hüküm altına alındığı, bu çerçevede gerek bu dava tarihinde gerekse icra takip tarihinde dava dışı şirket yetkilisi olduğu belirtilen davalının davacı şirketin alacağını geç almasını temin bakımından şirketin yasal defterlerinde nakit veya nakde dönüştürülebilir varlıklarının görünmesi nedeniyle yöneticilik görevini kötüye kullandığı yönünde bir değerlendirme yapılabileceği, dava dışı şirketin borcunu alacaklıları zarara uğratmak kastı ile ödememezlik yapıp yapmadığı yönünden yapılan incelemelerde ise dosya kapsamına göre bu yönde kesin bir kanaate varmanın mümkün olmadığı, davalının borçlanma yasağına aykırı davranıp davranmadığı yönünde TTK 358.maddesi çerçevesinde yapılan incelemelerde şirkette hem ödenmemiş sermaye borcunun bulunması ve hemde borçlanılan tutarın serbest yedek akçelerle geçmiş yıllar karlarının toplamının geçmiş yıllar zararları farkının yaklaşık 10 kat fazlası olması olması nedeniyle borçlanma yasağının ihlal edildiği kanaatine varıldığı, şirketin kaydi durumu ile fiili durumunun birbirine uygun olup olmadığı hususlarında inceleme yapıldığında şirketin yasal defterlerinde kayıtlı olan aktiflerin fiili hacizde haczi kabil mal olmadığı yönünde bir tespit yapılması nedeniyle fiili ve kaydi durumların birbirine uygun olmadığının anlaşıldığı, bu durumun davalının sorumluluğunda olduğu ve TTK 553.maddesi uyarınca kusurlu olduğu yönünde bir değerlendirme yapılabileceği ve söz konusu alacağın alınmamasından dolayı davacının uğramış olduğu zarar miktarının 188.000,00 Euro tutarın icra takip tarihinden İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayıl ıdosyasında verilen karar içeriği tutarı kadar zararının olduğunun kabul edilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı iddiaları, davalının beyanları, icra dosyaları, icra ceza mahkemesinin kararı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; davalının dava dışı …AŞ’nin yetkilisi olduğu, davacının dava dışı şirketten alacaklı olduğu, bu alacağının İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile tespit edildiği, davalının yetkilisi olduğu şirketin kaydi değerlere göre ödeme gücü olmasına rağmen davacı şirketin borcunu alacaklıyı zarara uğratmak kastı ile ödemediği, bu hususun İstanbul ..İcra Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile sabit olduğu, bu dosyada davalının mahkumiyetine karar verildiği ve mahkumiyet hükmünün kesinleştiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde de şirketin yasal defterlerinde nakit ve nakde dönüştürülebilir varlıkların görüldüğü, davalının şirkette ortak olduğu, ödenmemiş sermaye borcunun bulunduğu, ayrıca borçlanılan tutarların serbest yedek akçelerle geçmiş yıllar karlarının toplamının geçmiş yıllar zararları farkının yaklaşık 10 katı fazla olduğu ve dolayısı ile borçlanma yasağının ihlal edildiği, şirketin kaydi durumu ile fiili durumunun birbirine uygun olmadığı, davalının davacıyı zarara uğratmak kastı ile şirketin borçlarını ödemediği, böylelikle davalının kanundan ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği, davacının davalının bu eylemi sebebiyle doğrudan doğruya zarar gördüğü, bu bağlamda şirket alacaklısı olarak kendisine verilen bu zarardan davalının şahsi olarak da sorumlu olması sebebi ile bu zararı davalıdan kendi adına isteyebileceği, davacı tarafça zarar miktarı olarak başlangıçta 20.000,00 TL için dava açıldığı, daha sonra tamamlama harcı yatırılarak 100.000,00 TL’lik zararın tahsilinin talep edildiği görülmekle, davalının sorumluluğunun haksız fiile dayanması sebebi ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 100.000,00 TL’nin 28/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 6.831,00 TL nispi karar harcından, 341,55 TL peşin harç + 1.377,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.718,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.112,45 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.718,55 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 10.750,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 107,75 TL posta masrafı olmak üzere toplam 907,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
Üye
Üye
Katip