Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/929 E. 2019/518 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/929 Esas
KARAR NO : 2019/518

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 22/09/2016
KARAR TARİHİ: 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizin bozmadan önce… Esas-… Karar ve 03/07/2013 tarihli kararında;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka tarafından dava dışı … A.Ş ‘ye ve …A.Ş firmalarıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesine istinaden borçlu firmalara kredi kullandırıldığını, davalıların ise bu kredi sözleşmeleriyle birlikte alacaklı bankalar konsorsiyumu ile 18/02/2004 tarihli finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlunun kredinin geri ödenmesi ve finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi şartlarına uymaması üzerine davalılara …Noterliğinin 11/12/2009 tarihli… yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak borcun ödenmediğini, alacağın tahsili amacına yönelik olarak ve fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutularak davalı borçlular aleyhine İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2010 tarihli … D.İş Esas … D.İş karar sayılı ihtiyati haciz kararının alındığını, 05/02/2010 tarihinde toplam 23.903.660,09 USD karşılığı 36.420.061,91 TL üzerinden İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi yaptıklarını, davalıların bu takibe haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini, anılan nedenlerle davalıların itirazının iptali ile takibin takip talebinde yazıl şartlarla devamına, alacağın %40’ından az olmamak kaydıyla davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılar aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasından gönderilen icra emrinin borçlu …A.Ş. İle …A.Ş. ile alacaklı olan, Halk Bankası arasında akdedilen kredi sözleşmelerine istinaden davalılar hakkında başlatıldığını, davalıların genel kredi sözleşmesinden şahsen sorumluluklarını gerektirecek bir imzalarının ve mükellefiyetlerinin olmadığını, holding ve grup şirket borçlarının yeniden yapılandırılması için Türkiye Halk Bankası ile 18/02/2004 tarihinde imzalanan yapılandırma sözleşmelerini esas borçlu şirketlerin tanzim ettiğini, davalıların ilgili sözleşmenin tarafı olmadığını, davalılardan …, …, …, ipotek veren – rehin maliki sıfatıyla rehin teminatlarının alındığını, esas borcu doğuran genel kredi sözleşmelerinde adı geçen davalılara ait ve kendilerini müşterek ve müteselsil borçlu olarak borçlandıracak imzalarının olmadığını, ödeme emrinde borcun sebebi olarak gösterilen sözleşmeleri, finansal yapılandırma sözleşmeleri ve diğer ihtarların kendilerine gönderilmediğini, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas… Karar sayılı kararı doğrultusunda davalılardan …, …,…, …, … hakkında kredi sözleşmesinde imzaları bulunmadığından ve diğer nedenlerden takibin iptaline karar verildiğini, esas borçlu şirketler hakkında da Kadıköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı takip dosyasıyla iflasın ertelenmesine karar verildiğini, onlar hakkındaki icra takiplerinin durdurulduğunu belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki sözü edilen genel kredi sözleşmeleri getirtilmiş, genel kredi sözleşmelerine istinaden dava dışı kredili müşteri …A:Ş lehine davacı bankanın İstanbul şubesi tarafından döviz kredisi senet karşılığı avans kredisi ve akredidif kredisinin tespit edilerek kullandırılmış olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, anılan dosyada alacaklının … Bankası A.Ş., Borçluların…, …, … A.Ş., … A:Ş., …, … ve … (…) olduğu, takibin dayanağının GKS, Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi ve ihtarlar olduğu, takip konusu alacak miktarının 16.271.925 USD asıl alacak 7.273.081,04 USD 31/12/2002 – 29/01/2010 tarihleri arası Libor + 2,5’in %50 fazlası değişen oranlarda avans faizi ile birlikte 363.654,05 USD BSMV olmak üzere toplam 23.908.660,09 USD alacağa ilişkin olduğu, yine takip talebinde İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı takip dosyaları ile İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla tahsilde tekerrür etmemek üzere tahsili talebine ilişkin olduğu, borçluların takibe itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … ATM’nin … D.iş esas sayılı dosyası getirtilmiş, anılan dosyada alacaklının … Bankası A.Ş., aleyhine ihtiyati haciz talep edilenlerin, …, …, …, … ve… (…) olduğu, mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın 2004 sayılı İİK’nun 265. Maddesinde sayılan nedenlerden görülmediğinden ve itirazda yerinde bulunmadığından reddine dair karar verilmiş bulunduğu anlaşılmıştır.
Ve yine taraflardan birinin dava dışı kredi borçlusu …A.Ş. ve …A.Ş. İle … A.Ş olan diğer tarafı …Bankası A.Ş ve …Bankası T.A.O olan, 31/10/1999 tarihli protokol getirtilmiş, bu protokolün birinci maddesi uyarınca ” işbu protokol bir tarafta aşağıda isimleri yazılı alacaklı bankalar, diğer tarafta ise aşağıda isimleri yazılı … grubu şirketler ve müşterek borçlu ve müteselsil kefiller arasında borçluların bankalara olan döviz veya TL cinsinden nakdi ve gayri nakdi tüm kredi borçlarıyla faiz, komisyon, masraf ve diğer her türlü borçlarının itfa planına bağlanması amacıyla düzenlenmiştir”. denilerek alacaklı bankaların … Bankası A.Ş, … Bankası T.A.Ş., Borçluların …A.Ş. Ve …A.Ş. Ve …A.Ş. olduğu belirtilmiştir.
18/06/2012 tarihli oturumda davalılar vekilinin imzası ile onayladığı beyanıyla müvekkillerinin GKS ‘de imzalarının olmadığı ancak anılan tarihli oturumda kasaya alınan yeniden yapılandırma sözleşmesinde müvekkillerinin imzalarının mevcut olduğunu buna herhangi bir itirazlarının bulunmadığı beyan etmiş bulundukları anlaşılmıştır.
Tarafların ayrı ayrı delilleri toplanmış dosya tomar halinde mahkememizce resen seçilen Emk. Banka Müdürü SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin ibraz etmiş bulunduğu rapor ve ek raporuyla ” kredilerin kullandırıldığı tarihten itibaren hesaplama yapılmak suretiyle tahsilatların tenzil edildiği, her iki kredi borçlu şirketin 22/11/2001 tarihi itibariyle belirlenen toplam borç tutarının 26.742.792.628.179 TL olarak belirlendiğini, 18/04/2004 tarihli finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinde USD olarak kredi borcunun 16.361.441 USD olarak belirlendiğini, takip tarihi ile yapılan hesaplamada 818 sayılı borçlar yasasının 84. Maddesinin uygulanmak suretiyle hesaplama yapıldığını, buna göre dava konusu alacağa ilişkin olarak İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ve yine … Icra Müdürlüğünün … Esas sayılı ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyalarıyla da takip yapıldığından tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile davacı bankanın finansal yeniden yapılandırma sözleşmesine uygun olarak 13.804.568 USD asıl alacak, 6.500.692 USD işlemiş faiz, 325.035 USD BSMV olmak üzere toplam 20.630.295 USD alacaklı olduğu, bu alacağa yönelik İstanbul … Icra Müdürülüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın haklı bir nedene dayanmadığı ” tespit edilmiştir. Rapor ve ek rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili davanın kabulüne karar verilmesini , davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
24/04/2013 tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 184. Maddesi uyarınca tahkikatın bitirildiği davacı vekiline bildirilmiş, tahkikatın tümüne yönelik olarak diyecekleri davacı vekilinden sorulmuş; tahkikatın tümüne yönelik herhangi bir itirazlarının olmadığını beyan etmiş, aynı tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmesine karar verilmiş, sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri davacı vekilinden sorulmuş, önceki beyanların aynen tekrar ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Sözlü yargılama günü davalı vekiline meşruhatlı ve ihtaratlı olarak tebliğ edilmiş, 20/05/2013 tarihli oturumda davalı vekili mazeret dilekçesi vermek suretiyle oturuma katılmamış, bu oturumda 1 nolu ara kararıyla davalı vekilinin mazereti davanın karar aşamasında olup yargılamanın sürüncemede kalmaması için son kez kabulüne karar verilmiş, 03/07/2013 tarihli oturumda davacı vekili hazır bulunmuş, davalı vekili hazır bulunmamış, herhangi bir mazeret dilekçesi de vermemiştir. Davacı vekili davaya ilişkin önceki beyanlarını aynen tekrar ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm bu anlatımlardan anlaşılacağı üzere dava, taraflar arasındaki GKS ve daha sonra yapılan finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi uyarınca davacı bankanın kredi kullandırdığı, kullandırdığı kredi borçlarının ödenmediği, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalılar aleyhine İstanbul … Icra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalıların bu takibe haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini, işbu itirazın iptali ile takibin devamına, ve davalılar icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama safahatı içerisinde getirtilip incelenen GKS ve finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi uyarınca davacı bankanın dava dışı asıl borçlu … A.Ş ve …A.Ş firmalarına kredi kullandırdığı genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine yukarıda özetlenen protokolün düzenlenmek suretiyle finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin düzenlendiğini, bu sözleşme uyarınca davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu konularında taraflar arasında herhangi bir çekişme bulunmamaktadır. Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinde davalıların imzalarının bulunduğu ve buna itirazlarının olmadığı davalı vekili tarafından 18/06/2012 tarihli oturumda imzası ile onaylanmak suretiyle tespit edilmiştir. Öyle ise, dava konusu bu olayda finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi uyarınca bakiye, ödenmemiş bulunan kredi borçlarının miktarının tespiti gerekmektedir. Buna göre söz konusu borca ilişkin olarak dosya kapsamında getirtilip incelenen İstanbul … Icra Müdürlüğünün … ve… Esas sayılı takip dosyaları ve İstanbul … Icra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyalarında da alacağın tahsili amacına yönelik olarak icra takiplerinin yapıldığı anlaşıldığından tahsilde tekerrür olmamak kayıt ve şartıyla davalıların İstanbul… Icra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına 13.804.568 USD asıl alacak, 6.500.692 USD işlemiş faiz, 325.035 USD faizin BSMV ‘si olmak üzere toplam 20.630.295 USD alacağa yönelik itirazlarının haklı bir nedene dayanmadığı anlaşıldığından bu yöne ilişkin itirazın iptali ile takibin asıl alacak tutarı üzerinden libor + 2,5 ‘in %50 fazlası temerrüt faizi ile birlikte (eski 818. Sayılı BK’un 83/3 yeni 6098 sayılı TBK’nun 99/3 maddesi uyarınca) fiili ödeme günündeki TL karşılığının ödenmesi kaydı ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Zira taraflar arasındaki sözleşmenin 6. Maddesi ile belirlenen ve 6.1 faiz oranları olarak tespit edilen ” 31/12/2002 tarihi itibariyle tespit edilen nakit borç tutarlarına bu tarihten sonra doğacak nakit borçlara doğdukları tarihlerden itibaren bu sözleşmenin genel hükümlerine göre belirlenecek USD karşılığı tutarlarına libor + %2,5 faiz oranları üzerinden yıllık faiz uygulanmasının kararlaştırıldığı, taraflar arasındaki finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin 6. Maddesinde tespit edilen bu akdi faiz oranı libor + 2,5 olarak belirlenme mutabakatı sonucunda takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak tutarı üzerinden libor + 2,5 ‘in %50 fazlası temerrüt faizi ile faizin % 5 gider vergisinin talep edilebileceği, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK’nun 120. Maddesi uyarınca da bu durumun değerledirilmiş olduğu anlaşılmakla davalıların icra takibine yapmış bulundukları haksız itirazın kısmen iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
İcra inkar tazminatına yönelik talebe gelince: bilindiği gibi 2004 sayılı İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca “bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu … diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolununa şeyin tahammülüne göre red veya hükmolunan meblağın (01/07/2012 tarihinden sonra yapılan icra takibine itirazlarda) hükmolunan meblağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilir denilmektedir. ayrıca gerek uygulamada gerekse bilimsel çalışmalarda sadece itirazın haksız olmasının borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi için aynı zamanda alacağın likit olması da zorunludur. Alacağın likit olması için her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması, ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekli olması, böylece borçlunun borç tutarının tahkik ve tayin etmesinin mümkün olması, başka bir deyişle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. şayet tüm bu koşullar mevcut ise likit bir alacaktan söz edilebileceği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2006/19-295 Esas 2006/341 Karar sayılı kararı ile de açıkça belirtilmiştir. Dava konusu bu olayda taraflar arasındaki borcu doğuran olayın genel kredi sözleşmesinde ve finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi uyarınca tahakkuk ettirilen borcun ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki haksız itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu, alacağın finansal yeniden yapılandırma sözleşmesine bağlı kredi alacağına yönelik olduğu, likit bir alacak olduğu, anlaşıldığından takibe itiraz tarihi de dikkate alındığında asıl alacağın %40 ‘ı oranında davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmiştir.
YARGITAY İLAMI:
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2016/1526 Esas-2016/4239 Karar ve 03/07/2013 tarihli ilam ile; davanın, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemecemizce bilirkişiden asıl ve ek rapor alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verildiği, ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunun seçenekli olarak düzenlendiği ve taraflar arasındaki sözleşmesinin yorumlanmasının, temerrüt tarihinin belirlenmesinin, 818 sayılı BK’nın 84. maddesinin değerlendirilmesinin mahkememize ait olduğu gerekçesiyle farklı kabullere göre farklı sonuçlar bulunduğu, mahkememizce, ek bilirkişi raporununun son seçeneğine itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de buna dair hiçbir hukuki gerekçe gösterilmediği, neden bu seçeneğe itibar edildiği ve neden diğer seçeneklere itibar edilmediğinin belirtilmediği, itibar edilen seçeneğe göre davanın kabulü halinde, 818 sayılı BK’nın 84. maddesine aykırı olacak şekilde kısmi ödemeler asıl borca mahsup edilmiş olacak ve ayrıca taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 11.6.3. maddesinde belirtilen faiz başlangıç tarihi ile libor faiz oranı hesabına da itibar edilmemiş olacağı, bu durumda, mahkememizce, 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesi gereğince hükmü izlemeye elverişli gerekçeli karar oluşturulmak üzere, taraflar arasındaki sözleşmelerin bütün maddeleri irdelenip, bilirkişinin takdirini mahkememize bıraktığı seçeneklerden hangisine ne surette itibar edildiği gösterilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmemesi nedeniyle kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA SONRASI:
Yargıtay bozma ilamı taraf vekillerine tebliğ edilmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulanan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, davacı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak taraflar arasında düzenlenmiş bulunan Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi de gözönünde tutularak ayrıca sözleşmenin 11.6.3 maddesi uyarınca temerrüt faizinin faiz başlangıç tarihinin 01/01/2003 olarak alınması, Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesinin 3.maddesine göre libor faiz oranının ilk iş günü oluşan 12 ay vadeli kapanış borçlanma faiz oranı olarak kabulü ile faiz hesabında libor + 2,5 oranının %50’si oranında temerrüt faizi hesaplaması yapılması ve bu suretle icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan olan alacak miktarının tespiti, ayrıca 818 sayılı BK’nun 84.maddesi uyarınca davalılar tarafından takipten sonra davadan önce yapılan ödemelerin öncelikle faizden düşüm yapılmak sureti ile bakiye kalacak olur ise asıl borçtan düşüm yapılarak dava tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan olan alacağının asıl alacak ve faizleri ile birlikte hesaplanmasının istenilmesine, dava tarihinden sonra davalılar tarafından yapılmış bir ödeme varsa bu ödemelerin borçtan mahsup yapılmadan sadece ödeme tarihleri ve miktarları tespit edilerek infaz aşamasında ve icra müdürlüğü tarafından değerlendirilmesi noktasında dava tarihinden sonra yapılmış ödemelerin raporda ayrı bir şekilde gösterilmesi ve düzenlenecek raporun mahkememize ibraz edilmesine karar verilmiş, bilirkişi olarak Bankacı Ahmet Varol ve Mali Müşavir Seda Ağır tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; takip tarihi itibariyle davacı bankanın 23.248.820,14 USD alacaklı olduğu, takip tarihinden başlamk üzere 16.271.925,00 USD asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık libor+2.5+%50 fazlası oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, takiple dava arasında tahsilat olması nedeniyle davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefillerden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile dava tarihi itibariyle 25.836.147,55 USD olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, Yargıtay bozma ilamı, bozma sonrası mahkememizce aldırılan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile dava dışı … A.Ş’ye ve …A.Ş firmalarıyla 18/02/2002 tarihli “Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi” imzalandığı, imzalanan sözleşmeye istinaden borçlu firmalara kredi kullandırıldığı, davalıların ise kredi birlikte alacaklı bankalar konsorsiyumu ile 18/02/2004 tarihli finansal yeniden yapılandırma sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi borcunun geri ödenmesi ve finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi şartlarına uyulmaması üzerine davacı banka tarafından davalılara … Noterliğinin 11/12/2009 tarihli… yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiği, ancak ihtarnamenin tebliğine rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından davalılar aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, başlatılan takibe davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, esas davanın ise yasal süre içinde açıldığı görülmüştür. Mahkememizce tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, ibraz edilen ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacı bankanın asıl borçlu ve kefillerden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibariyle 16.271.925,00 USD asıl alacak, 6.444.662,04 USD işlemiş faiz ve 332.233,10 USD BSMV olmak üzere toplam 23.248.820,14 USD alacaklı olduğu, takip tarihinden başlamak üzere 16.271.925,00 USD asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık libor+2.5+%50 oranında temerrüt faizinin davalılardan istenebileceği tespit edilmiş olmakla, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalılar tarafından icra dosyasına yapılan itirazın 16.271.925,00 USD asıl alacak, 6.444.662,04 USD işlemiş faiz, 332.233,10 USD BSMV olmak üzere toplam 23.248.820,14 USD yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren libor + 2,5 + %50 oranında faiz işletilmesine, faize faiz yürütülmemesine karar vermek gerekmiş, yine alacak likit ve belirlenebilir olduğundan İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen 23.248.820,14 USD’nin takip tarihi olan 05/10/2010 tarihli 1,5137 TL’lik kur üzerinden TL karşılığı olan 35.191.734,04 TL’nin %40’ı oranında olmak üzere 14.076.695,61 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş, yine davacı vekili tarafından aldırılan bilirkişi raporuna yönelik yapılan itirazda, taraflar arasında akdedilen 18/02/2004 tarihli FYYS hükümleri gereğince, FYYS’nin ihlal edilmesi durumunda davalı borçluların bankaya olan borçlarının 31/12/2002 tarihi itibariyle 44.100.527,00 USD olduğu için taraflarca kabul edildiğini, bu nedenle bilirkişi raporunda alacağın eksik hesaplandığını ileri sürmüş ise de; davamız itirazın iptali davası olup, açılan davada icra dosyasına yapılan itirazın iptaline yöneliktir. İcra dosyasında davacının 16.271.925,00 USD asıl alacak, 7.273.081,04 USD işlemiş faiz ve 363.654,05 USD BSMV olmak üzere toplam 23.908.660,09 USD üzerinden takip başlatılmıştır. Dolayısıyla gerek faiz hesaplaması, gerekse BSMV hesaplaması 16.271.925,00 USD’lik ana para üzerinden yapılmış olup, taleple bağlı kalınarak, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine ilişkin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile, davalılar tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 16.271.925,00 USD asıl alacak, 6.444.662,04 USD işlemiş faiz, 332.233,10 USD BSMV olmak üzere toplam 23.248.820,14 USD yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren libor + 2,5 + %50 oranında faiz işletilmesine, faize faiz yürütülmemesine,
2-İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen 23.248.820,14 USD’nin takip tarihi olan 05/10/2010 tarihli 1,5137 TL’lik kur üzerinden TL karşılığı olan 35.191.734,04 TL’nin %40’ı oranında olmak üzere 14.076.695,61 TL icra inkar tazminatının söz konusu bedelin davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Kalan kısımlar yönünden davanın REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 2.403.947,35 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 417.117,34 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 105.910,68 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 4.024,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 3.606,76 TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”