Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/910 E. 2018/1357 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/910
KARAR NO : 2018/1357
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 16/09/2016
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket davalı arasında 10/12/2013 tarihinde imzalanan “Endüstriyel Gazlar Kullanım Sözleşmesi” çerçevesinde davalının ihtiyacı olan endüstriyel gazlarını münhasıran müvekkili şirketten temin edileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme süresince davalıya endüstriyel gazların temin edildiğini, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağı toplamı 79.852,69 TL’nin müvekkiline ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…E. Sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline vaki huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından huzurdaki davanın süresinde açılmadığını, müvekkili tarafından davacıya çeşitli tarihlerde ödemeler yapıldığını, davacının haksız yere takip başlattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu Mali Müşavir Erdal Aslan’dan alınan 30/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2014 ve 2015 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 69. ile 213, Sayılı, V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, ancak dosyasına sunmuş olduğu ve bankalardan gelen cevap yazılarıyla da teyit edilen ödemelerin bir kısmının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, dolayısıyla defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulmadığı, davalı ticari defterlerine göre davacının davalıya 31/12/2015 Tarihinde 748,74 TL borçlu göründüğü, icra takip tarihinden sonra yapılan herhangi bir ödeme bilgisine rastlanmadığı, davalı, davacı firma faturalarına herhangi bir itirazda bulunmayıp, bu faturaları ödediğini beyan ettiği, bu faturaları da ticari defterlerine kayıt ettiği, ticari defterlerinde kayıtlı davacı firmaya ait faturalarının tutarı 146.944,18 TL olduğu, bu faturalara karşı dosyasına belgelerini sunmuş olduğu ödemelerin tutarının 64.670,00 TL olduğu, bu durumda davalının davacıya borcunun 146.944,18 TL -64.670,00 TL=82.274,18 TL olacağı, ancak davacının talebinin 79.852,69 TL olduğu, davalının ticari defterlerine kayıt ettiği 113.659,30 TL’lik ödemelerle ilgili dosyasına ve bilirkişi incelemesine herhangi bir belge sunmadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptaline yöneliktir.
Davalı tarafından süresi dahilinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borcun ödendiği beyanıyla esasına itiraz edildiği görülmektedir.
Davanın dayanağı icra takibine konu para alacağı olup, talep edilen borç TBK 89. maddesi uyarınca götürülecek borçlardandır. Bu minvalde icra takibine vaki yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafça karşı tarafla aralarındaki ticari ilişki inkar edilmemekle birlikte borcun takip öncesi ödendiğinden bahisle esasına itiraz edildiğinden uyuşmazlık bu minvalde toplanmaktadır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesi ile mali müşavir… tarafından hazırlanan rapor kapsamında davalının davacı ile gaz alımına ilişkin olarak yapılan sözleşme kapsamında davacı tarafından tanzim olunan faturaları kendi defterlerine işlediği, faturalara itirazın söz konusu olmamakla davalı defterlerinde işlenmiş toplam fatura bedelinin 146.944,18 TL olarak hesaplandığı, yapılan toplam ödeme miktarının ise 64.670,00 TL olmakla davalı defterleri nezdinde ödenmeyen fatura toplam bedelinin 82.274,18 TL olduğunun ifade edildiği görülmektedir. Raporda ayrıntısıyla belirtildiği üzere davalının dosyaya sunduğu cari hesap ilişkisine binaen yapılan ödeme kalemleri gösterilmekte olup deftere işlendiği halde ödeme belgesi sunulmayan kayıtlar açıkça zikredilmiştir. Toplamda 113.659,30 TL davalı defterlerinde ödeme kaydı olarak işlenmiş ise de belgeleri sunulmadığı ve ödeme iddiası davacı tarafça kabul edilmediğinden bakiye alacak kaydının 748,74 TL gözüktüğü bildirilmiş ise de buna itibar edilmeyerek icra takibi kapsamında talep olunan miktar itibariyle davalının borçlu olduğu kanaatine erişilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU:
(1)Davanın KABULÜ ile;
Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptaliyle takibin takip talebindeki şartlar dahilinde kaldığı yerden devamına,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan 15.970,53-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 5.454,74 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 964,43 TL +399,26 TL icra veznesine yatan olmak üzere toplam 1.363,69 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.091,05 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 9.133,80 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 964,43 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 29,20 TL başvuru harcı, 612,50 TL talimat ve bilirkişi ücreti, 182,50 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.792,93 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından belgelendirilen herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”