Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/868 E. 2019/1001 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/868
KARAR NO : 2019/1001

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2016

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2. ATM.’NİN 2017/103 E. SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/02/2017
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak – İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: (Asıl Dava Yönünden)
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan aldığı korona tatbik edilmiş olması gereken … ruloları Belçika’da faal müşterisi için makarna karton ambalajı işinde kullanıp yurtdışına sevk ettiğini ancak 2015 Ekim ayı içerisinde elinde mevcut olan … rulolarındaki koronanın zayıf tatbik edilmesi – korona yönünün ters olması gibi sorunlar nedeniyle davalıdan bilgi almak istemişse de bu talebinin karşılanmadığını ve tam olarak ne kadar sorunlu ürün kullanıldığının tespit edilemediğini, davalıdan bu konuda net bir yanıt alınamaması nedeniyle müvekkilinin kendi imkanlarıyla sorunlu ürünleri tasnife çalıştığını ve bunun sonucunda 1 konteynır ürünün Belçikalı müşteriden iade alındığını, ayrıca Ocak 2016 yılında da müvekkilinin müşterisi olan… firmasının alıcısı Heinz şirketinin de şikayetleri sonucunda müvekkilinin müşterisinin kendi alıcısına 1.252,73-Euro ve 14.318,08-Euro bedelli 2 adet credit note yollamak zorunda kaldığını, müvekkilinin müşterisi tarafından yollanan credit note’un kendisine rücu edileceği yönde ihtarda bulunulması üzerine bu durumun davalıya bildirildiği ancak herhangi bir sonuç alınamadığını, dava konusu hata nedeniyle şuana kadar oluşan toplam zararın 86.719,88-Euro olarak tespit edildiğini beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00-TL’nin davalıdan ticari reeskont avans faiziyle birlikte tahsili istemiyle huzurdaki davayı açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya hatalı ve ayıplı ürün sattığı iddiasının doğru olmadığını, atfedilen ayıp iddiasının satılan ürün başka müşteriler için kullanılmadan önce yapılmış bir kalite kontrolüne dayanması gerektiği gibi ayıplı olduğu ileri sürülen ürünlerin müvekkiline ait olduğu hususunun da şüpheli olduğunu, ortaya çıkan zararın üründen kaynaklanmayıp davacıya ait etkenlerden yani hatalı kullanımından kaynaklandığını, ayrıca davacının iddia ettiği gibi afaki ve dayanaksız bir zarar miktarının da kabul edilemez olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/103 E. Sayılı dosyasına davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin davalı şirket ile arasında ticari ilişkiden dolayı davalının müvekkiline 9.101,90-TL borcu bulunduğunu, davalının bu borcu ödememesi üzerine aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibin durduğunu beyanla davalının itirazın iptali ile takibin devamını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle bu davanın halen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, davacının konu ettiği ürünlerin ayıplı olduğunu bu nedenle reddi gerektiğini, bu ayıplı mallar nedeniyle müvekkilinin zarar ettiğini, davacının alacağı likit olmadığından ispatı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatının da reddi gerektiğini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; Birleşen Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile ekinde Büyükçekmece… İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak mahallinde icra edilen keşif sonrasında sektör bilirkişisi… ve mali müşavir bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 23/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 170,03 kg. Ağırlığındaki 33 adet … rulosunun üzerinde korona yüzeyi Dış olarak yazılmasına rağmen… rulolarının İç koronalı olmasından kaynaklı olarak emtiaların ayıplı olduğu ve ayıbın gizli ayıp sayılması gerektiğini, 170,03 kg. OPP malzemesinin KDV dahil 1.298,11-TL’den davacının muaf tutulması gerektiğini, 7,04 kg. Ağırlığındaki 2 adet… rulosu üzerinde çift taraflı koronanın mevcut olduğunu ve bu üretimin davalının siparişleri doğrultusunda gerçekleştirilmemesi nedeniyle emtiaların ayıplı olduğu ve ayıbın gizli ayıp sayılması gerektiğini, 7,04 kg…. malzemesi için KDV dahil 53,75-TL’den davacının muaf tutulması gerektiğini, 298,40 kg. Ağırlığındaki 82 adet …ulosundaki koronalardaki ayıbın KDV dahil 2.278,16-TL tutabileceği hususunda takdirin yüce Mahkemede olduğunu, etiket mevcut olmayan 12 adet … rulosundan 5’inde koronanın iç yüzeye kalan 7’sinde ise dış yüzeye uygulandığının belirlendiği ancak bu rulolar üzerinde etiket müvcut olmaması nedeniyle emtiaların ayıp değerlendirmesinin yapılamadığını, dosyaya sunulan gümrük beyannamelerinde davacı tarafından 1.180,090 adet makarna kutusunun dava dışı firmaya gönderildiğini ve bu kutulardan 1 konteynerının (338,700 adet kutu) dava dışı firmadan tamir amacıyla iade alındığı gibi sonrasında tekrar gönderildiğini, davacı adresinde bulunan makarna kutusu sayısının ayıp değerlendirmesi yapılabilmesi için yeterli sayıda bulunmaması sebebiyle ayıp oranının tam olarak belirlenemediğini, davacı tarafından ödendiği iddia edilen 43.000,00-Euro’luk kontrol ve iyileştirme bedeli ile 5.815,00-Euro’luk hukuki desteğin ayrıca 13.355,59-Euro’luk seyahat konaklama maliyetleri konusunda bir değerlendirme yapılamayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosyada heyete borçlar hukuku nitelikli hesaplama uzmanı Hande DENİZ’de eklenmek suretiyle yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek 14/06/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; etiket mevcut olmayan 12 adet … rulosundan 22,23 kg. Ağırlığındaki 5 adet … rulosundaki koronanın İç yüzeye uygulandığını, 32,80 kg. ağırlığındaki 7 … rulosunda ise koronanın Dış yüzeye uygulandığının belirlendiğini, 12 adet olan bu … ruloları üzerinde etiket mevcut olmadığından emtiaların ayıp değerlendirmesinin yapılamadığını, dosyaya sunulmuş gümrük beyannamelerinden davacının 1.180,090 adet makarna
kutusunun yurtdışına gönderildiği ve bu kutulardan 1 konteynerinin (338.700 adet) tamir edilerek tekrar geri gönderildiğini, davacı tarafından üretilen makarna kutularından sadece 43 adedinin davacı adresinde bulunduğunu ve bu kutularda ters korona uygulaması ile zayıf korona kaynaklı OPP malzemenin makarna kutusundan ayrılmasından kaynaklı gizli ayıplar tespit edildiği ancak bu değerlendirmenin sadece 43 adet makarna kutusu için geçerli olup kalan kutularda aynı ayıp oranının belirlenmesinin mümkün olmayacağını, davacı tarafından ödendiği iddia edilen 43.000,00-Euro’luk credit note – 13.414,91-Euro’luk 1 konteyner ürün iadesi – 11.134,38-Euro’luk kontrol ve iyileştirme bedeli – 5.815,00-Euro’luk hukuki destek ile 13.355,59-Euroluk seyahat konaklama ve işçilik maliyetleri hususunda bir değerlendirme yapılamayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Asıl dava; satım sözleşmesine istinaden ayıplı ürün iddiası nedeniyle uğranılan zararın tazmini, birleşen dava ise itirazın iptali istemlerine yöneliktir.
Somut olay dahilinde davacı tarafından ambalajlama aşamasında kullanılmak üzere “oriyente polipropilen dayanaklı ve berrak film” olarak bilinen, yapışkan özellikli ve uygulamada … olarak anılan belirli miktar şeffaf ruloyu davalıdan satın aldığı, bunların davacı tarafından üretimi yapılan makarna kutularında kullanıldığı ve 1.180.090 adet kutu imalatının gerçekleştirilerek ihraç edildiği, incelenen gümrük beyannameleri kapsamında 1 konteyner olan 338.700 adet kutunun davacı tarafından dava dışı firmadan iade alınarak tamir işlemi yapıldıktan sonra tekrar ilgili firmaya gönderilmiş olduğu sabit niteliktedir.
Asıl dava açısından uyuşmazlık; iade işlemi nedeniyle kullanılan… rulolarındaki ayıp iddiası kapsamında davacının uğradığı ifade edilen zarar kalemlerinin tahsili isteminin yerinde olup olmadığı, birleşen dosya yönünden ise cari hesap alacağına dayalı olarak ilgili icra müdürlüğü nezdinde yapılan itirazın haklılığının tespitine yöneliktir.
Ayıplı ürün tedariki ve bundan kaynaklı illiyet rabıtasının tespiti temelde HMK 266-(1) maddesince teknik incelemeyi gerektirmektedir. Konuyla ilgili mahallinde tatbik edilen keşif ile gerek asıl ve gerekse kök rapor dahilinde yapılan incelemeler nazarında; iadeye konu edildiği ifade edilen ve davacı uhdesinde bulunan 43 adet makarna kutusu üzerinde kimi kutularda… malzemenin (şeffaf kısmın) kutudan ayrılmasındaki temel problemin koronanın ters yüzeyde olmasından kaynaklandığı belirtilmektedir. Bununla birlikte uygulamada … rulolarının imalatından sonraki 6 ay içerisinde korona özelliğini koruduğu, sonraki süreçte ise bu özelliğin azaldığı, bu minvalde satım tarihinin 2015 yılı olması itibariyle … rulolarındaki korona zayıflamasının üretimden kaynaklanıp kaynaklanmadığının açıkça tespit edilemeyeceği ifade edilmektedir. Ayıbın üretim kaynaklı olup olmadığı tespit edilememekle, oluştuğu iddia edilen zararla illiyet rabıtası da ortaya konulmamıştır. Bununla birlikte ters korona uygulamasına yönelik beyan açısından da 6 aylık kısa bir süre içerisinde korona özelliği zayıfladığından davacının üretimde kullanılacak koronaları basiretli bir tacir gibi davranarak ve sektör uygulamasında kabul edildiği üzere gerekli test işlemine tabi tuttuktan sonra korona yüzeyini mutlaka kontrol etmek suretiyle üretim aşamasında kullanması gerektiği halde bu yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Asıl dava yönünden aradan geçen zaman zarfı içerisinde OPP rulolarındaki yapışkan özelliğinin kaybolmuş olması nedeniyle üretimi yapılan makarna kutularıyla oluşan zarar arasındaki illiyet bağı somut şekilde tam olarak tespit edilmediğinden bununla birlikte davacının TBK 222 ve devamı maddeleri uyarınca satım konusu malzemeyi gerekli kontrol işlemine tabi tutup süresi dahilinde varsa ayıp ihbarı bildiriminde bulunmadığından dolayı zarar tazmini isteminin reddine karar verilmesi gerektiği takdir edilmiştir. Teknik inceleme esasen dosya kapsamıyla uyumlu ve sunulan delillerle irtibatlandırılmış olduğundan davacı vekilinin vaki itirazları da değerlendirmeye alınmış olmakla aynı gerekçe dahilinde teknik incelemenin yapılmış oluşu ve hukuki tahlil mahkememize ait olduğu için başkaca bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir.
Birleşen dosyada ise tarafların tacir olmakla TTK. 83, 85. Maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde her iki yanın ticari defter ve kayıtlarındaki borç – alacak bedelleri birbiriyle örtüştüğünden ve takibe konu cari hesap kaydı ticari defterler nazarında tevsik edilmiş olduğundan dava konusu edilen asıl alacak bedeli üzerinden itirazın iptaline hükmedilmesi gerekmiştir. Takip öncesi işletilen faize yönelik ise iptale ilişkin harçlandırma yapılmamış olduğundan herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir.
Cari hesap dayanağı fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Mahkememizin … E. Sayılı dosyasının sübut bulmadığından REDDİNE,
(2)Birleşen Bakırköy … ATM’nin… E. Sayılı dosyası yönünden davanın KABULÜ ile;
Birleşen dosya davalısının Büyükçekmece… İcra Müdl. …E. Sayılı dosyasına vaki itirazının dava konusu edilen asıl alacak bedeli üzerinden iptaliyle takibin 9.101,90-TL üzerinden işbu bedele takip tarihinden itibariyle avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, Takip öncesi işletilen faize dair iptale yönelik harçlandırma yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
(3)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan 1.820,38-TL icra inkar tazminatının birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine,
(4)Asıl dava yönünden;
Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 809,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı – birleşen dosya davalısına iadesine,
(5)Davacı – birleşen dosya davalısı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(6)Davalı -birleşen dosya davacısı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, AAÜT 13-(3) maddesi uyarınca uyarınca 2.750,00 TL vekalet ücretinin davacı – birleşen dosya davalısından tahsili ile davalı – birleşen dosya davacısına verilmesine,
(7)Birleşen dava yönünden;
Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 621,75 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 155,44 TL harçtan mahsubu ile bakiye 155,44 TL harcın davacı – birleşen dosya davalısından tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(8) Davalı – birleşen dosya davacısı tarafından yapılan; 155,44 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı 60,00 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 251,44 TL yargılama masrafının davacı – birleşen dosya davalısından tahsili ile davalı – birleşen dosya davacısına verilmesine,
(9)Davalı – birleşen dosya davacısı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı – birleşen dosya davalısından tahsili ile davalı – birleşen dosya davacısına verilmesine,
(10)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
✍e-imzalıdır.

Hakim
✍e-imzalıdır.

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “